düşüp..

35 2 0
                                    

Bora...

Neşe içinde yenen yemekten ( Tabi Hüzün'ünkini yemekten sayarsak) sonra çaylarda Soner'den geldi .

Sevdim bu çocuğu.

Hilal'im çay yerine süt içmeyi pek sevmiyordu ama çaresiz ses edemiyordu. Ortalık kararmış ve saat ilerlemişti , çayları içtikten sonra Hilal yorgun olduğunu söyleyip uyumaya gitti . Fazla oturamıyordu aşkım.

Hüzün, soner de evine geçtikten sonra yine gündüzki sessiz ve düşünceli haline geri dönmüştü. Konuşmak isteyeceğini sanmıyordum. Onun için bende konuşmak yerine Hazır Hilal'im de uyurken Murat'la buluşabilirdim. Ama onları evde yalnız bırakamazdım elbette...

"Hüzün sabah eve geçmeyi düşünüyorum,onun için hazır Hilal seninleyken gidip evi bir kontrol etsem, eksikleri falan tamamlasam senin için sorun olur mu ?"

Başka alemdeydi sanki. İkinci seslenişim de sıçrayarak bakmıştı yüzüme,zavallım ya ne kadar da bezmiş..

Konuşmadı olumlu anlamda başını sallamakla yetindi . Teşekkür edip evden çıktım. Onları yalnız bırakmamak için Soneri yanlarına bir bahaneyle yollayıp bi taksi çağırdım. Henüz arabamı getirtmemiştim şoföre. Acelesi yoktu gece dönerken alırdım. Taksiye sahile çekmesini söyledikten sonra Muratı arayıp onada sahile gelmesini söyledim.

Uçarak geleceğinden emindim neredeyse. Sahile ulaştığımda henüz Murat gelmemişti bende beklerken Nermin hanımı arayıp eve geçmesini, evi temizleyip eksiklerini tamamlamasını , ve en geç öğleye evde olacağımızı ilettim.

Nermin hanımı düğünden hemen önce bulmuştuk,yatılı kalacaktı ve evin bütün işlerini o üstlenecekti. Yanına bulduğu bir hizmetli ve bir de benim şoförle ,bundan sonra dolaylı yoldan ailemize katılmış olacaklardı.

Nermin hanımı Hüzün ayarlamıştı. Yetimhanede onlara yıllarca annelik yapmış deneyimli bir kadıncağızdı. Ve ona gözümüz kapalı güvenebilirdik . Ne de olsa referansı Hüzün"dü ve bu yeterliydi. Hilal'imide kızı gibi seviyordu tıpkı Hüzün gibi.
Böylece içim ben evde yokken çok daha rahat olacaktı.

Arabasının ani fren sesiyle yerimden zıpladım desem yeridir . Uçarak geleceğini biliyordum . Ah bide fizike aykırı olmasa ..

Koşar adım yanına gittim . Özlemiştim, önce uzun ve sıkı sıkı sarıldık kardeşimle.

"Evlilik yaramış " dedi alaylı bir tavırla...

Bide baba olacağımı bilse ....

"Evlenecek son kişinin sen olduğunu sanırdım. Hâlâ Hilal ile evlendiğine inanamıyorum.."

"İyiki de evlenmişim kardeşim " dedim ve tekrar sarıldık.

" Eee işler ne alemde ?"

"İşler mi? Şu an gerçekten işlerin nasıl olduğunu mu merak ediyorsun? Ben Hüzün için meraktan çıldırırken üstelik. Ama madem merak ettin işler çok iyi telefonda sürekli!!(burda kinayeliydi) konuştuğumuz gibi her şey yolunda."

Soru dolu bakışlarını farkediyordum elbette, ama nasıl anlatacağımı ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Sonuçta Hüzün'ü merak ediyordu ama yanına dahi yaklaşamazdı. Böyleyken durumu anlatmam ne kadar doğruydu bilmiyordum .

"Bora! Konuş!" Diye emretti. Ve .."

Biraz duraksadıktan sonra ,

"Unutma, yalan söyleyen kaybeder"

Evet bu bizim sözümüzdü. Taa babalarımız bir gemi kazasında öldüklerinde birbirimize bir söz vermiştik ve yalan söyleyen diğerini kaybedecekti. Tamam pes..

ALIN YAZIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin