ALIN YAZIM

Engellerle boğuşmak. .

Hüzün. ...

Eve geldiğimde Hilal yoktu....

Kesin İş arıyordur , umarım bulaşıktan uzak durur. Yoksa üç günden fazla dayanamaz.

Kendi kendime söyleniyordum .
Gülümsediğimi farkettim, Hilal'i bulaşık yıkarken hayal ettiğimde. .

Ceketimi çıkarıp askıya asarken kendimi gördüm aynada...
Bir an duraklayıp izledim.
Nuri babanın neden endişeli baktığını şimdi anlamıştım...

Sol yanağımda gözüme yakın bir yerde , kulağıma doğru bir çizik vardı, daha doğrusu en belirgin çizik oydu. Elimle dokunduğumda tuhaf hissettim ve iz kalmaması için dua ettim.

Gözlerim saçlarıma kaydığında ise gözlerimi devirmekten kendimi alamadım, sabahtan beri hiç aynaya bakmamıştım heralde ).Sabah alelade topladığım saçlarım isyandalardı . Ellerimle düzeltip tokamı taktım.

"Ooooffff"

Canım çok yanmıştı. Dün kulağımın hemen üstüne denk gelen buz parçasının kestiği yerdi kesin. Çok kanamıştı. "Pis serseri" ....

Buzla karışık kartopu da ne yaa???Bunu yapmayı akıl edip arkadaşına fırlatan şapşala kızıyordum şimdide.

Mutfağa geçtim ,canım hiç bişey istemiyordu. Bir bardak su içip direk odama gectim.....Bu loş oda gündüzleri beni dinlendiriyordu. (Akşamları çok korkutucu olsada) Yatağıma uzanıp nemli ve yer yer yeşil küf tutmuş tavanı seyrederken uykunun kollarına nasılda yumuşak bir geçiş yaptığımı uyanınca anlamıştım.

"Hüzüüüün evdemisin şeker? Ben geldim? "

Başımı yastığıma daha da gömdüm. Uyumak istiyordum. Çok nadir oluyor böyle. Çünkü kabussuz bir uyku çekmiştim, içinde bulunduğumuz durumu düşününce, beynimde kopan fırtınalardan geriye sadece korkular kalıyordu . Başetmesi neredeyse imkansız korkular....

Al işte, dengesiz diyorum ya ,odaya bir dalışı vardı ki yerimden fırlamama sebep olmuştu.

"Ne var Hilal? Pazarda meyve satan satıcılar gibi bağırdığının farkında mısın? ?"

Mahcup olmuş gibi bi hali yoktu .... Hatta hala sırıtmakta olduğunu gördüğümde gözlerimi devirip ayağa kalkmıştım bile...

"Hilo iyimisin kuzum??"

Hem otuziki diş sırıtıyor hem tek kelime etmiyor. Hayırdır inşallah. .

"Hüzün sıkı dur şeker. ... Ben... İş ... Buldummmmm. .. "

Ve boynuma ahtapot gibi sarılan kollar...

" Bi sakin ol ve anlat bakalım. " dedim kollarını tutarak . Çok sevinmiştim. Bir yandan kalıcı bir iş olsun diye dua ederken, diğer yandan merakla bekliyordum anlatmasını.

" Hadi içeri geçelim orda anlatırım. Hem yemek te getirdim . Mutfakta çalışanlar evlerine kalan yemeklerden götürebiliyorlarmış. Bundan sonra yemek derdimiz kalmadı şeker. ."

?????!!!!!!

Kolumdan çekiştire çekiştire koltuğa getirdi , önce getirdiği çeşit çeşit yemekleri çıkardı torbadan, sonra da kapların ağzını açtı. Mutfağa koşarak gitti , gelirken elinde iki tabak ve çatal vardı. Tabaklara servis yapıp yemeye başlamıştı bile...

'Nutkum tutuldu ' böyle zamanlar için söylenmiş bir sözdü sanırım. Elinden çatalı kaptığım gibi masaya vurarak bıraktım.

"Anlatacak mısın artık? Nasıl bi iş bu? .. Hangi mutfak sahibi sana bu kadar yemeği evine götürmen için izin verir?? Hemen bir açıklama bekliyorum " ...

Oldukça kızgın bakmıştım yüzüne. ..

Bana öyle bir baktı ki ben bile şaşırdım. ..

"Sen ne ima ettiğini biliyor musun??

Sakinleşmem gerektiğini anlamıştım. .

Mahcup bir şekilde ..

"Afedersin kuzum, sinirlerim çok bozuk , yanlış anlama lütfen söylediklerimi, ben ... sadece korktum .."

Yeniden gülümsediğini görünce rahatlamıştım. ..

" Kaya Holding .. duymuş muydun? büyük bir kuruluş. Dün başvuru için gittiğimde olumsuz yanıt almıştım ama bu sabah arayıp hemen başlayabileceğimi söylediler.

Patronla konuşmam gerekliymis önce tam pozisyon için , ama acil çıkması gerekmiş konuşamadık. Sekreteri olan cadı da !!! Bana mutfakta yemek servisi bölümünden başlayabilecegimi söyledi. Mutfak şefi de yemek götürebilirsin dedi. Hepsi bu.."

Tonlarca yükü küçücük elleriyle kaldırmıştı üzerimden. .. Tam çatalı elime aldım ki ...

Kapının yumruklanma sesiyle ikimizde korkuyla birbirimize bakakaldık...