Murat...
Yaptığım şeyin telafisi yoktu. Tamam ilk kız arkadaşım değildi Buse, ama yinede Hüzün'ü gördükten sonra olmamalıydı, olmazdı. ..
Tek suçlu bendim ,kadınlara asla güvenmezdim ve bunda da her zaman haklı olduğumu defalarca kadın kanıtlamıştı. Başta annem....
Hüzün! !
O ayrıydı o gri hayatımda net bir çizgiydi, ya siyah olacaktı benim için ya beyaz. Belkide bilmeden beklediğim mucizemdi o.
Daha tanımıyordum bile sadece kimsesiz olduklarını ve bir yetimhanede büyüdüklerini ... Hepsi bu.Kendimi dinlediğim tek yer burasıydı. (Karşımda boğaz köprüsü, ayaklarımın önünde uçsuz bucaksız deniz,arkamda sadece bir kaç ağaç. .. gerisi kocaman bir boşluk. )
Bu sefer kendimi dinlemek için değil, kendimle konuşmak için burdaydım.Saatler sonunda ,bir daha asla sarhoş olana dek içmeyeceğime ,ya gönlümü, Hüzün'e bir ömür ya da ömrümün sonuna dek hiç bir kadına bir gecemi dahi sunmayacağıma dair kendime söz vermiştim.
Bu karardan sonra rahatlamıştım.Ilk kez kendimi affetmiş derin bir nefes alıp ,daha önce hiç farketmediğim ayrıntıları görmeye başlamıştım karşımdaki manzarada....
Tam derin bir nefes daha çekiyordum ki ciğerlerime , sırtımdan yediğim yumrukla az kalsın kendi nefesimde boğulacaktım. ..
Yumruğumu çoktan hazırlamıştım karşımdakini devirmek için. Arkamı hışımla döndüğümde,Bora'yı nefes almakta dahi zorlanır halde görünce, gözümün önünden binlerce senaryo geçti ve her biri diğerinden daha da kötüydü ....
"Nerdesin olum sen??? "
Şu an kafama üşüşen düşüncelerden afallamış olmasam , Bora'nın bu hareketine karşılık çoktan yere yapıştırmıştım.
"Bora nooldu??
"Ne olacak her yerde seni arıyorum, telefonunda kapalı,sen neyin kafasındasın arkadaş? ?"
" Bora eğer saçmalamayı kesip ne olduğunu anlatırsan ,emin ol daha uzun yaşarsın. "
" Ben ne kadar yaşarım bilmem kardeşim , ama eğer geç kalırsak ve o kızların başına birşey gelirse, o vicdan azabıyla sen ne kadar yaşarsın işte onu merak ediyorum..."
Vücudumdaki bütün kan sadece beynime değil, saç köklerime kadar sıçramıştı...
"Konuş!!! "
Bağırdığımda ,aslında niyetim belki rica etmekti ama emretmeyide aşmış, resmen tehdit gibi çıkmıştı ağzımdan kelime ...
Durum bu kadar ciddi olmasa Bora çoktan karşılığını vermişti. Şimdi iyice korkmaya başlamıştım.
"Abicim Metin bu sabah şirkete geldi..
Sana ulaşamamış......
Bana bak kızların başı dertte hemen gitmeliyiz."Resmen heykelleşmiştim.. Hareket edemiyor ,konuşamıyordum. . Bora sağ kolumdan tutup şiddetle çekiştiriyor bir yandan bağırıyordu.
"Murat kendine gel!!! Kızların başı dertte ve bize ihtiyaçları var . Sen hâlâ duruyorsun, hadiii!!!"
Arabaya nasıl bindik ve ne zamandır yoldayız bilmiyorum. Ama Bora nın anlattıklarını duyduğumda ilk önce kendimden bir daha nefret ettim.
'Hüzün gibi saf bir mucizeyi nasıl etrafımdaki grilerle karıştırmıştım? '
" Hadi abicim daha hızlı sür şu lanet arabayı. .."
"Elimden geleni yapıyorum bana bağırmayı kes!!!!"
Anlaşılan Bora da en az benim kadar gergindi....
"Geldik!!"
Daha arabayı durdurmasını beklemeden inip eve doğru koşarken, içeriden gelen çığlıkları duyduğumda artık yaşıyor muydum ?
Hatırlamıyordum.
Hatırladığım son şey kapıyı kırmamla eve daldığım an gördüğüm o manzaraydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALIN YAZIM
RomantizmBaşınıza her gelen şeyin KADER olduğuna mı inanıyorsunuz??? Adı KADER olsada , Bunu siz çiziyorsunuz... *Tüm hakları yazara aittir. Alıntı yapılamaz,kısmen veya bütün olarak hiç bir yerde paylaşılamaz ,kullanılamaz. * Yeni bölümler uzun ve akıcı şe...