dönüş...

30 1 0
                                        

Hüzün...

..........

Saçımı öyle bir kavradı ki bir an beynimi de beraberinde eline aldı sandım. Canımın acısı bir yana karşımda kanlar içinde yatan Hilal ,gözlerini gözlerime dikmiş hareketsiz yatıyordu. Bağırdım ama sesimi benden başka duyan yoktu . Kadirin gözlerindeki ateş sanki etrafı tutuşturmuş alev alev yanıyor ,bense bana bakan bu iki çift gözden Hilal'in gözlerine sabitleniyordum.

"Ölümüne hoşgeldin seni küçük fahişe!"

"Hilal'e ne yaptın?"

"Ha ha ha aha .. o bedelini ödedi sıra sende ... eee.. söyle bakalım ölümünden önce mi sonra mı?"

"N....nnee ölümümden öncemi, sonramı? Neden bahsediyorsun? Bırak gidelim biz bişey yapmadık.."

"Ne yani? Sen sadece ölmekle kurtulacağını mı sandın , o kullandığın namusunla kira ödemicekmisin?"

"Asla!!!! Bırak beni aşağılık herif !!!"

"Aaa... Ama böyle olmazki . Daha yeni başlıyoruz hem. Bak burda kim var ?"

"Murat!!!!"

Elleri yukarıdan tavana asılı bir şekilde başı yana düşmüş gözleri kapalı....

"Ne yaptın kocama pislik?"

"Hiiiiç... sadece seni elimden kurtarmaya çalıştı. Oysa onu uyarmıştım.. Napalım kendi düşen ağlamaz değilmi ?"

"Murat .... aşkım bana bak ... aşkım nolur ölme... Murat beni bırakma. Hadi sevgilim gözlerime bak . Kendine gel nolur ... Murat.. Muraaaaaatttt..."

"Şşşşşş.. bebeğim sakin ol . Geçti, kötü bir kabustu .. bitti . Bak yanındayım güzelim. Hadi aç o güzel gözlerini..."

Artık nasıl uyandıysam Murat'ın kucağında neredeyse oturur vaziyette bulmuştum kendimi ...

"Çok korktum sen... seni.. öldürmüş ve. Vee.."

"Sadece kabustu aşkım,bitti ... Her şey geride kaldı. Bak ben yanındayım artık sana kimse dokunamaz . Hem o Kadir'de belasını buldu . En az on yıl içeride yatacak .Şimdi gözlerime bak ve sakin ol."

Evet gerçekten de kabus görmüştüm. Olayın üzerinden iki hafta geçmesine rağmen ben hâlâ o korkuyu atamıyorum üzerimden. Hemen her gece aynı kabuslarla uyanmak artık gücümü bitiriyodu. ...

"Bebeğim hadi kalk ılık bi duş al . Sonrada bahçede güzel bi kahvaltı yapalım olmaz mı?"

Başımı sallamakla yetinip banyoya geçtim. Ameliyat yerleri neredeyse geçmişti. Artık ağrımda yoktu. Kendimi tazyikli akan ılık suyun altına soktum ve dakikalarca bedenimden akıp gitmesine izin verdim.

Murat'ın sesiyle mecburen çıkmak zorunda kalmıştım. Bayağıdır suyun altındaydım.. Üzerime bornozumu geçirip odaya geçtim. Murat yatağa oturmuş endişeli bir şekilde bana bakıyordu..

"Bebeğim iyi misin ?"

Bu melek gibi adama yaşattıklarım ve yaşadıklarım için bir kez daha geçmişime içimden onlarca küfürü ard arda sıraladıktan sonra yatağa Muratın yanına iliştim. Şu an ıslak köpek yavrusu gibi hissediyordum kendimi . Murat ellerimi eline alarak ,boşta kalan eliyle önce beni göğsüne yasladı. Uzun uzun sarıldı ve saçlarımı okşadı. Bu sırada kocam konuşmuyordu. Saçıma bir öpücük kondurup ..

" Ameliyat yerin bu kadar uzun süre suyun altında kalmak için yeterince iyileşmedi tatlım, Hem hasta olmanı istemeyiz degilmi? Hadi bakalım üzerini giy güzelim. "

Benimse içimden kalkmak gelmiyordu bir türlü. Onun aldığı her nefeste, kalbinin atışıyla beraber kendimi biraz daha ona sarılmamak için tutmak zorunda kalıyordum . O saçıma son kez öpücük kondurup kalkmaya yeltendigi an dudaklarına yapıştım. Aşık olduğum adama ilk kez bu kadar engelsiz yaklaşıyordum. Geçmişte yaşadığım bütün kötü anılar bir bir silinmeye başlamıştı beynimde . Onu öptükçe kendimi dahada kaybediyordum. İlk önce bocaladı,sonra oda kendini öpücüklerime bıraktı ve karşılık verdi . Şimdi bedenlerimiz birbiri içinde kayboluyordu. Artık kendimi tamamen sevdiğim adama bırakmıştım. Önce duyduğum inanılmaz acı yerini git gide hazza ve mutluluğa bırakmıştı. Şimdi kaybolan bir tek biz değildik. Zamanda bizimle beraber kaybolmuştu....

"Seni seviyorum benim güzel karım.."

Utançla karışık bir gülümseme bırakıp..

"Seni seviyorum benim yakışıklı kocam..."

Ah şimdi gerçekten karı koca olmuştuk. Aylar sonra ilk kez ... o kadar mutluydum ki ,sanki artık kabuslar bir daha yanıma yaklaşamaz sanıyordum. Aslında temennim bu yöndeydi.

Kahvaltıya inmeden kulağına eğilip..

"Ayhan amca'yı ara aşkım ben hazırım.."

"Sevgilim!!! Bu... Bu harika . Sen in güzelim ben hemen konuşup geliyorum ."

Harika bir yerdi burası, yemyeşil orman alabildiğine dolduruyordu baktığınız her yeri. Ağaçların arasında bir de göl vardı ,suyu masmavi ,berrak ve insana ayrı bir huzur veriyordu . Bizim kaldığımız yer sanki mustakil bir ev gibiydi, bizim kaldığımızdan başka beş altı tane daha vardı. Ama hepsi birbirine uzak ve tenhaydı . Evde görev yapan biri hizmetli ,bahçıvan ve ahçı olmak üzere üç kişi vardı bizden başka. Site gibi özel bir yerdi . Böyle olması çok daha rahat olmuştu, nede olsa henüz tam iyileşmemiştim. Kocam her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüştü.

Ben bahçede bizim için hazırlanmış mükellef kahvaltı masasına oturmuş ve dayanamayıp peynire girişmiştim bile. Biraz sonra Murat yüzünde kocaman bir gülümsemeyle yanıma geldi ve karşıma oturdu . Hoş bende geçmişimdeki bütün acıları askıya asmış ve kapağı çoktan kapatmıştım. Huzur ilk defa bu kadar elle tutulur hale gelmişti benim için.

"Ayhan abiyle konuştum güzelim,döner dönmez seve seve seninle ilgileneceğini söyledi. Çok selamı var bu arada ..... Aşkım?? ......."

Ağzım o kadar doluydu ki cevap vermeyi unutmuştum resmen..

Ne utanç verici ..

"Ö... özür dilerim canım, çok acıkmışım dayanamadım. Aleykümselam, çok sağolsun. Aşkım bak şu reçelden de dene harika ."

Bi an göz göze geldik ve o yemek yerine arkasına yaslanmış beni seyretmekle yetiniyordu. Yüzünde yine o muhteşem kocaman gülümsemesiyle...

"Seni seviyorum ..."

"Seni sevdiğim gibi."

ALIN YAZIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin