ALIN YAZIM

başasarış...

Kadir....

İşte şu iki kız , şu yanyana oturanlar.

"Abi sarı ceketli kızla, şu hamile olan mı?"

"Evet onlar , iyi bakın onlara . İlk fırsatta onları alacağız. Çok dikkatli olun etraflarında korumalar var. Zengin yere kapak atmış haspalar. Ikisinide sağ olarak istiyorum. Anladınız mı?"

"Anladık abi , sen merak etme . Madem bu namus işi ,bizde geri dönüşü olmaz . Allahın izniyle olmuş bil. İlk fırsatta alırız. "

Babamın intikamını sizden alacağım. Hemde aklımıza gelmeyecek birşekilde. Sonrasında da ibreti alem için leşlerinizi mahallenin ortasında sallandırıp babamın adını temize çıkaracağım...

"Mahir, Arif, Seyit.. siz benimle gelin abicim . Sizde burda kalın. Biz bir yer ayarlayalım, şöyle ücra bir yerde .."

Yüzüme oturan bu saçma sırıtma ifadesiyle filmlerdeki kötü adamlara benzediğimi biliyordum. Ama elimde değildi, sonunda başım dik gezecek olma fikri beni daha da acımasız ve istekli yapıyordu. Bu benim suçum değildi. Onlar babamın onurunu ayaklar altına almışlardı ve bunun hesabını vereceklerdi. Üstelik birde sabıkalanmıştık onlar yüzünden, ne yapsam azdı... Ne yapsam....

............

Bora...

"Var ya abicim , bak aramızda kalsın doğurmasını Hilal den çok ben istiyorum . "

Gülerek bakıyordu şimdi bana, uyuz ..

"Hayırdır kardeşim, bir an önce baba olmayı bu kadar istediğini hatırlamıyorum. "

"Of be Murat,baba olacağım için gerçekten çok mutlu ve heyecanlıyım. Sorun Hilal'in hamilelik hormonlarında. Bak doğuma üç dört hafta var yok, ama hâlâ aşeriyor. Düşünsene, öyle yemek falanda değil, balkona çıkmalıymışız gece gece ,öğle ağaç altında oturmalıymışız ve al işte daha çokta, en azından buna şahitsiniz. Pazar günü insanın canı parka gitmek istermi ya ? Hemde illede Hüzün'de olmalıymış. Ooooffff offffff. "

Şimdi karşımda kahkahalarla gülüyordu Murat. Tabi dünyadan haberi yoktu daha . Onuda görecektim ben .

"Öyle deme kardeşim, bak ne güzel hep beraber vakit geçiriyoruz. "

"Hmm peki ya Soner'i anladım tamam da Hacer'i getirmek te ne ? Evde akşam yemeği hazırlaması gereken yardımcıyı parkta gezmeye getiriyoruz."

Farketmemiştik Hüzün'ün arkamızda olduğunu.. Taaki Murat'ın boynuna arkadan sarılana dek ...

"Aaaaaaa Bora hiç yakışıyor sana . Birde baba olacaksın. Kızın niyeti aslında park falan değil. Bizim Soner sizin Hacer'e tutulmuş. Bir şekilde aralarını yapmak için buradayız. Hatta hadi bakalım sıra sizde??"

"Ne sırası, neoluyor ?"

"Hilal bir sürpriz hazırlamış Soner ve Hacer için. Ama yardıma ihtiyacımız var . "

"Onun için mi yarım saattir bizden uzakta oturuyorsunuz aşkım?"

"Üzgünüm kocam ,
ama Soner'le, Hacer'in arasını yapmazsak bizi asla rahat bırakmayacak."

İkimizde pes der gibi ellerimizi kaldırdık. El mahkum yapacaktık mecburen. İlk Murat başladı...

"Eee aşkım plan nedir ne yapıyoruz. ?"

" Hilal yanımızdaki bir korumayı yüzük alması için ilerideki AVM' ye gönderdi o birazdan gelir . Gelirken çiçekte getirecek. Size düşen gelecek çiçeklerin yapraklarını kopartıp önünüzdeki masayı hazırlamak. "

"Bi çiçek yaprağı yeterli mi peki?"

"Tabiki değil Bora. Aşkım bizim arabanın arkasında bir piknik sepeti var, sana zahmet onu bi getirir misin ?"

"Oooo demek ince ince düşünülmüş her şey.. iyiymiş "

Şu kadınlar yok mu ? Benim diyen adam karşılarında dayanamaz . Biraz gülümseme, biraz gözkırpma iş tamam . İyiki de varlar ama . İnşallah bu mutluluğumuz ömür boyu sürer.

Murat dediğini yapıp arabadan sepeti getirdi . Beraberce hazırladık masayı çarçabuk.

"Hadi geliyorlar ,biz gidiyoruz ."

"Ne? Şimdi bu kadar hazırladık,birde izlemeyecek miyiz?"

"Tabiki hayır Bora!"

"Hah bi azar işitmediğim kalmıştı sağol Hüzün ya "

O sırada karım da yanımıza geldi ..

"Evet bizim işimiz burda bitti . Gerisi Soner'e kalmış. Aşkım, Bebeğimiz şimdide şöyle cosss diye üzerine tereyağı dökülmüş, bol yoğurtlu bi İskender istiyo. Hadi babası bizi götür ."

Hüzün başı çekmişti kahkahada ardından da hep birlikte gülmeye başladık . Sonrada artık karımın mı? Yoksa bebeğimin mi? Bilemem, canının çektiği İskenderi yemek için yakınlarda bi restorana doğru yola çıktık...

İki porsiyon İskenderin yanında adana,ızgara şiş,ve masadaki mezelerden de neredeyse ikişer tabak yiyen karım üstüne dondurmalı kadayıf ve künefe de söylemeyi ihmal etmedi . Bir an Murat ve Hüzün'le göz göze geldik. Onlarda benim gibi şaşkınlık içinde kalmışlardı .

"Hüzün, tatlı gelene kadar bi lavaboya gitsek mi ?"

Ağzına götürmek üzere aldığı lokmayı geri tabağına bıraktı..

"Tabi canım hadi gel"

Gerçekten çok asil bir hareket . Anaç ruhu her zaman ön planda.

Onlar lavaboya gittikten sonra Muratla şu Hamza meselesini konuşmak için iyi bir fırsattı.

"Murat ?"

Çatal bıçağı kenara bırakıp cevapladı.

"Hamza'dan ses çıkmadı degil mi ?"

Yüzündeki hain gülümseme rahatlatmıştı beni .

"Yenilgiyi kabullendi demek sonunda. Ya da ava giderken avlandığı için gurur yapmıştır. "

"Peki Senem?"

"İhaleden sonra masamda istifasını buldum, söylemiştim sana.. Bi daha da gelmedi işte. Zaten gelmemesi daha iyi oldu . "

"Haklısın ama en azından suç duyurusunda bulunsaydık. "

"Amaan boşver kardeşim o hatasını görmüştür kesin. Cezasını da Hamza'dan almıştır. "

Şimdi neşemiz yerine gelmişti iyiden iyiye .

"Eee anlatsana Hüzün'le nasıl gidiyor? Gerçi çok mutlu gözüküyosunuz ama."

"Haklısın kardeşim o benim sığınağım, mutluluk kaynağım. İyiki onunla evlenmişim. Çok mutluyum ."

"Asıl sen anlat yeğenimin gelişi sende bir ağırlık oluşturmuş gerçi ama , sizde durum nasıl?"

"Biliyosun başlarda kafam çok karışıktı. Hilal benim için çok uzaktı ama zamanla ona alıştım. Aslına bakarsan o benim tanıdığım en iyi kalpli en harika kadın. Hem..."

"Efendim yolunda gitmeyen birşeyler var .."

Metinin gelmesiyle ikimiz birden ayağa fırlamıştık bile ..

Muratın emriyle Metin konuşmaya başlayınca beynimizden vurulmuşa döndük.

"Bizim korumalardan ikisi arka tarafta yarı baygın bulundu . Diğerleri etrafa bakıyor. Ben sizin iyi olduğunuzdan emin olmak istedim. Aslında burdan bir an önce gitsek .."

"Dur dur dur , arka taraf ?"

Eee Hüzün'le Hilal lavabodalardı..

Aynı anda "Kahretsin " diyerek uçarcasına lavaboya koştuk...