rahat...

30 3 0
                                    

Murat...

Tamam önemli birkaç dosya yerinde yoktu . Bu kasayı gerekmedikçe açmazdık, ki en son yedi ay önce açmıştık,oda ihale için gerekti . Onun dışında günlük iş hayatımızla ilgili tüm bilgiler günlük olarak güvendiğimiz birkaç eleman tarafından bilgisayarımıza özel şifreli dosyalar halinde kaydedilir ve her defasında şifresini kendimiz değiştirir öyle korurduk. Çıktılarını da birer kopya halinde ne olur ne olmaz diye evdeki özel kasamızda saklardık. Evraklarsa lazım olabilecekleri Bora'nın odasındaki kasaya ,çok önemli olanları ise, yine evdeki kasada tutardık. İş ahlakımız buydu,biz sadece Bora'yla birbirimize güvenirdik.

Senem hanımı ben ise almıştım. Taa Holding'i babalarımız gemi kazasında öldükten sonra devraldığımızda. Henüz stajyerdi okulu yeni bitirmiş, iş arayan zavallı bir kızdı. İş başvurusuna annesiyle gelmişti kendisi özenti bi tipti. Hani böyle parayı her şey sanan ,sosyeteye özenip dergilerde ne bulursa moda diye alıp üstüne geçiren tiplerden.

Annesinin yalvarmalarına dayanamamış hatta işi öğretmek için bayağı bi çaba sarfetmiştim. Şimdide bizi sırtımızdan bıçaklıyordu. Kimseye güvenmememiz gerektiğini bir kez daha anlamıştım.

Önce evdeki kasayı kontrol edip sonrasında Holding'e geçmiş ve önce kasayı sonra da bilgisayardaki diğer bilgileri taramıştım. Bilgisayardakiler güvendeydi. En son bakılma tarihi bizim değiştirdiğimiz son şifreyle eşleşiyordu . Yani temizdi. Ama Bora'nın odasındaki dosyaların birkaçı eksikti . Oda son girdiğimiz ihalelerde harcadığımız miktarlar ve ihale bilgileriyle bir kaç öneri dosyasıydı. Bundan önceki anlamadığımız bir şekilde kaybettiğimiz ihaleleri açıklıyordu.

Şimdi de sözde bir ihale için sözde bir dosya hazırlayıp yeniden kasaya bıraktım. Güvenlik kamerasını da kasaya doğru çevirdikten sonra Holding'ten ayrıldım.

Ooo gün ağarmaya başlamıştı. Çalışırken saatin farkına varmamıştım ama sevdiğimi çok özlediğimi unutacak kadar uzun değildi.

Bir an önce onu yeniden görmek için son gaz Bora'lara sürdüm arabayı. Ağrısı için iğne... offffff kesin ilaçta almamıştır. İşte ben yokken bu bir buçuk yılda neden kafayı yediğim aşikardı. Bu kız kendine hiç bakmıyordu .

Bahçe kapısından girdiğimde şok olmuştum. İşte tamda düşündüğüm gibi Hüzün'ü bıraktığım yerde bulmuştum.

"Buz gibi havada sandalye tepesinde ne işi var bu kızın? "

"Aşk kardeşim,aşk! Ne dediysem dinletemedim . Sen gelmeden ,seni görmeden uyku uyuyamamazmış. Bizden sonraki en büyük aşk sizinki sanırsam."

Bora geldiğimi görüp bahçeye çıkmıştı.

İşte buna gülünürdü öylede yaptık..
Aşk dediği onlarda olandı,o yüzden evet onlarınki büyük aşktı ama bizdeki daha ötesinde bir sevda idi ve aşktan elbet daha büyüktü.

"Öyle çok seviyorum ki onu kardeşim"

Kendimce bi itiraftı bu ,yetersiz bir itiraf . Hüzün'e hissettiğim şeyler aşk değildi elbette,kutsal bir sevda ve sonsuz bir bağlanıştı.

"Oda seni çok seviyor kardeşim"

Gülümseyerek söylemişti Bora . Kardeşim benim ...

Sol eliyle çatlamış olan kolunu tutuyor, ağrıyan koluyla da benim orda unuttuğum şalıma sarılmış uyuyordu. Onu alıp içeri kadar taşıdığım halde uyanmamıştı. Demek sabaha kadar beklemiş, yoksa uykusu çok hafifti aslında. Hemde hastayken bile ..

Üzerini örtüp alnına bi öpücük kondurdum ve birkaç dakika sevdiğimi izledikten sonra Bora'nın yanına gittim . Oda aşağı yeni iniyordu ..

"Hilal nasıl?"

"İyi kardeşim oda, bebeğimiz de çok iyi ,sadece bütün bunlardan uzak tutmak biraz zor olacak . Hüzün'e nasıl bağlı olduğunu biliyorsun . "

"Evet kardeşim biliyorum . Ama eğer işler planladığım gibi giderse tehlikeyi şimdiden atlattık demektir. Ha bu arada amca olacağımı bilmek çok... Harika bir duygu ."

"Asıl sen baba olmanın nasıl bir duygu olduğunu bi bilsen ."

Tekrar gülüşüp sımsıkı sarıldık. Bizimde tıpkı Hüzün ve Hilal gibi birbirimizden başka kimsemiz yoktu .

"Eee anlat bakalım tam olarak nerdeyiz?"

Dedi Bora, oda eline birkaç dosya alıp benimle salona geldi . Bu arada Nermin anne erken kalkmıştı sanırım kapıdan bizi görünce..

"Günaydın beyoğlum ,şey sizi rahatsız etmedim inşallah "

İkimizde bakışıp gülüştük bu kadın bize olmayan annemiz gibi gelmişti daha ilk günden..

"Yok Nermin anne olurmu öyle şey?"

Bora benden önce davranmıştı..

"O halde ben size bi çay demleyim, hem kızlarımda kalkar birazdan, gerçi Hilal Hüzün'e göre biraz daha tembel o uykuyu sever ama .."

Kendi kendine söylenerek mutfağa geçmişti.

"Uykuyu çok sevdiğini biliyorum :) "

Bora da teşhis etmişti.

"Eee Bora sende ne var ? Ne buldun ?"

"Ne buldum ?" Elindeki dosyayı karıştırırken bir taraftanda aklındakileri anlatıyordu.

"Aslında benim elimdeki bilgilere göre Çelik Holding sadece bizim bilinmesinden zarar göremeyeceğimiz kadar biliyor. Yani çokta önemli şeyler değil. Tabi asıl haberler sende ona göre bir kaç tedbir var aklımda. "

"Benden de iyi haber dostum . Evdeki dosya zaten güvenli ama her ihtimale karşı yeniden baktım. Holding'teki kasadan da alınanlar sadece son bir kaç ihale ile ilgili olan dosyalar . Kaybettiğimiz şu dört ihale vardı ya ? Hani sana telefonda bahsetmiştim.?"

"Ha evet hatırladım şu Esenlerdeki büyük arazi için avm dosyası "

"Evet biri o, diğerleride yeni Bosna ve Avcılarda'ki değişim projesi. Olsa iyi olurdu ama bize çok fazla bir zararı olmadı ikisininde. İşte o ihale dosyaları alınmış. Ve bir kaç önemsiz evrak"

"İşte bu çok iyi bi haber . Peki şimdi Senem"e ne diyeceğiz? Yani elimizde kanıt yok ."

"Sen merak etme dostum onuda hallettim . Senin odadaki kasaya hayali bir ihale için, hayali bir dosya hazırladım. Tabi kamerada iş başında olacak ."

Göz kırptığımda oda gözünü kırptı ve sarıldık.

"Büyük vurgun " dedi neşeyle..

"Yok kardeşim büyük av " diye düzelttim.

Biraz sonra Nermin anne kahvaltıyı hazır ettiğini söyledi.

"Hadi kardeşim kızları uyandıralım, gerçi Hüzün uykusuz , istersen o uyusun, uyanınca yer "

" Bora!!"

"Efendim kardeşim "

"Asıl meseleyi konuşmadık daha ."

"Asıl mesele??"

"Hüzün. Ahmetin mesajı biliyosun . Hüzün'ü korumak içinde hatta onu bu işten sıyırmak içinde bir plana ihtiyacımız var . Ve bunun içinde.."

"Hamza yı yoklamak gerekiyor .."

Diye tamamladı Bora.

"Merak etme kardeşim o iş bende ,şimdi gidip Hilal'i uyandırayım.. Yemek saati çoktan geçti. Nede olsa iki canlı ihmal ediyor ben düşünmesem. "

"Way be ,hey aşk !!sen nelere kadirsin . Daha iki yıl önce hovarda ,çapkın,aşk düşmanı,bencil bir adamken şu Boray'ı soktuğun duruma bak . Hey Allah'ım çok şükür.."

Bora katıla katıla gülüyordu şimdi. Bir yandan da "senide görücez beyefendi " diyerek merdivenleri tırmanıyordu ...

ALIN YAZIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin