Değişim...

56 5 0
                                    

Murat....

"Metin konuş! !!!!"

Sesimi çok yükselmiştim ama henüz çokta tanımadığım o kız için, deli gibi endişeleniyordum. .

Hatayımda ilk kez....

"Efendim,telefon sinyali menekşe sokak kırkbir numaradan geliyor ... "

Daha fazla konuşmasına izin dahi vermeden telefonu kapattım.

Evdeydi Hüzün, hemen yanına gitmeli ve iyi olduğunu gözümle görmeliydim ...

Gaza basıp aniden kalkınca, Hilal birden bir çığlık attı. .

"Murat noluyo?? Hüzünü buldun mu ??

"Evet sakin ol , şimdi onun yanına gidiyoruz. .."

Rahatlamış olmalıydı ki şimdide gülümseyerek ağlıyordu. .

Şu an ,hiç bir kuralın önemi yoktu...
Olabildiğince hızlı sürüyordum arabayı. .

Ve işte menekşe sokak .....

Hemen kapılarının önünde ani bir şekilde durdum. Neredeyse aynı anda üçümüz de arabadan inmiş ,eve doğru koşuyorduk...

Kapı kırık olduğundan ardına kadar açıktı. Eğer Hüzün evdeyse bu biraz tuhaftı tabi ,en azından kapıyı kapatmak için arkasına bişeyler koymalıydı.

Hilal ,Hüzün'ün soldaki odasına girdi ,Bora mutfağa ben ise salona baktım. .. yoktu.... Allah Kahretsin gitmiş olamazdı değil mi???

Hilal'in yanına gittim ...Bora'da yanıma gelmişti odanın kapısına vardığımda. Başını olumsuz anlamda sallamıştı ,demek ki mutfakta da değildi. ..

İçeri girdiğimizde karşılaştığım manzara kanımı dondurmuştu...
Nasıl bir insan burda yaşayabilirdi ki???

Her yer tertemiz olmasına rağmen belki atmış yıllık kırık bir yatak ve hemen ayakucunda duran , kapağının kırık olduğunu bir bakışta görebildiğim , tek kapılı bir dolap.

İçini açtım, yapmamam gerektiğini biliyordum ama dayanamadım işte ...

İçinde sadece bir kaç parça eski bluz ve t-shirt, askıda duran siyah uzun bir elbise ve yine eski bir eşofman takımı. Markalı olmasına rağmen çakma olduğunu anlamak için uzman olmaya gerek yoktu.

İçimden başta annem olmak üzere, sözde camiadaki tüm kadınlara ve giyinme odamda duran yüzlerce çeşit kıyafeti düşünerek (üstelik hemen her gün yenisini alıyordum ) kendime de küfürler yağdırıyordum. ...

Ve bir kez daha saygı duymuştum bu iki tertemiz ve masum kıza. ..
Hilal'e yaklaşıp bir kardeş şefkatiyle omzunu sıvazladım. ..

Hilal nedense ,ilk gördüğüm zamandan beri gözümde sadece küçük kız kardeş gibiydi ... Nedenini bilmiyordum .... Bildiğim tek şey kalbim iki gündür Hüzün için atıyordu. ...

Hilal cebinden telefonunu çıkarıp Hüzün'ü aradı tekrar... Evet işte melodiyi duyuyorduk..!!

Sesi duyar duymaz ayağa fırladı. . Üçümüz de sesin geldiği yöne baktık. .
Derinden geliyordu ... Sesin yastığın altından geldiğini farkettiğimizde bıkkın bir hareketle Hilal çıkarmıştı telefonu. ..

İkiside çok eski ,şu küçük tuşlu telefonlardan kullanıyorlardı. ... Kendimi o kadar kötü hissettim ki , biraz hava almak iyi gelebilirdi ,yoksa boğulacaktım. .. Bora ,mutfağa gitmişti Hilal'e su getirmek için, bense cama doğru yürüdüm . Pencerenin pervazına kolumu koyup başımı da koluma yasladım..

Sadece kocaman bir çınar ağacı vardı görüntüde, başka da , hiç. ...

Camı açmaya gerek yoktu , zaten küçük ve tahtaları neredeyse çürümüş olan pencereden yeterince soğuk hava geliyordu. Yağmur dinmişti , aslında çok yağmasına rağmen karla başedememiş, eritememişti. ..

Tam arkamı dönüyordum ki, koca çınarın dibinde bir karartı gördüm. Dikkatli baktığımda ,birisinin çınara iyice sokulmuş olduğunu farkettim, o an kanımın fokur fokur kaynadığını ve bütün damarlarımı kavurduğunu hissettim.

"Hüzün! !!"

Sesimi duyacak halde bile değildim. Saliseyle yerimden fırlayıp Ona bişey olmaması için dualar ederek bahçeye koşmuştum...

ALIN YAZIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin