ALIN YAZIM

Yolculuk ....

Bora....

Yağmur başlayınca arabaya bindik ...
Hilal, hâlâ ağlamaya devam ediyordu. Ona baktığımda aslında ne hissettiğime karar veremiyordum...

Tamam etrafımdaki kızlardan çok başkaydı. Saf ve masum oluşu da bunun en büyük kanıtıydı....

İki günde sadece bir kartopu ile hayatımıza ansızın giren, bu iki zavallı kız ,şimdi hayatımızın odak noktası olmuştu. İyi ama neydi bizi onlara çeken şey? . ..

Murat ,aşka inanmayan dik başlı herifin tekiydi...Ama ben , benim aşık olmam için yaprağın kımıldaması yeterliydi... Hayatıma giren ,aşkım diye sarıldığım, gülüp eğlendiğim onlarca kızdan ne farkları vardı ki???

Murat'a göre masumiyet.. Bana göre sadece çaresiz olduklarını gerçekten görmüş olmamız.

Aşk değildi mesela benim şu an Hilale bakarken gördüğüm. ..

Ama Hüzün öylemiydi ??? Başkaydı. .. O hilal gibi degildi.. Çok. ... Cesurdu bir kere... Hem fazla güzel ve çok akıllıydı... Hilal'i ilk kez holdingin girişinde görmüştüm. O an düşündüğüm, onunla belki bir kaç günümü geçirebileceğimdi... Böyle düşünmeme neden olan bir güzelliği vardı çünkü . . Tamam aslında çok daha güzeldi, belki hemen işe alınmasını istememin sebebide buydu...

Ama şimdi Hilal'e acıdığımı hissediyordum .... Bu yaşında çok ağır yükler taşımıştı ve bu yüzden kırılgan ve yaralı bir kuş gibiydi...

Belki biz olmasak ,şu anda Hüzün'le birlikte ve ağlamıyor olacaktı. ..
Hüzün'deki o vakur duruş yüzünden ayrı düşmüşlerdi ve şimdi hepimiz Hüzün için endişeleniyorduk.

Hem Hilal korunmaya muhtaç bir çocuk gibiydi ,bu yüzden ona yakınlık gösterecek herkese kucak açabilecek bir yapısı vardı. Belki bana istisnai bir durumdu bu bilemiyorum ama bana yansıyan buydu ve zaten onlarcası gibi, bir hareketimle kollarıma atılacak biriyle ciddi bişey düşünemezdim....

Üstelik şimdi birde Hüzün varken asla .....

Umarım onun bu yönünü kullanmayacak iyi bir insan evladı çıkardı karşısına. ..

Murat'ın telefonu çalmaya başladığında ,kalbim yerinden çıkacak sandım. ..

Murat... En yakın arkadaşım, hatta arkadaştan öte kardeşim... Daha önce aşık olduğuna şahit olmamıştım. Hiç bir kızla gerçek bir beraberlik yaşamamıştı. Buse dışında, oda zaten Murat'ın iyiniyetini kullanıp bir süre beraber olmuştu. Ha birde dun gece vardı tabi . Sarhoşluğundan faydalanmış,kendini zorla Murat'a sunmuştu....

Ama dünden beri ilk kez bir kızla bu kadar yakından ilgilendiğini, bir kızı düşündüğünü ve en acısı bir kız için endişelendiğini görmüştüm. Evet en kötüsü bunlardı çünkü onunda Hüzün'den hoşlandığını anlamıştım.

Şimdi kendi kendimle bir muhakeme yapmalıydım...

Hep gözlerimde hayalini kurduğum ama sadece yüzü eksik olan parça. .. yani Hüzün... yani hayatımın kadını mı???....

Yoksa , çocukluğumuzdan beri beraber ağlayıp, beraber güldüğümüz ve her kötü zamanımda yanımda olan kardeşim mi???

Dünden beri belli etmeden düşündüğüm tek şeydi , her yüzüne baktığımda giderek uzaklaştığım candostum ,kardeşim .... Ya da yeni tanımama rağmen tek kelimeyle bir lütuf olan Hüzün....

Ve şu an itibarıyla kendimce bir karar almıştım, zamana bırakacak ama asla mücadeleden vazgeçmeden, seçimini yapması icin Hüzün'ü bekleyecektim... Evet en mantıklısı buydu...

Ve o zaman gelene kadar da onu hiç yalnız bırakmayacaktım... Ama hiç. ..

"Çabuk şöyle Metin!!!"

Murat'ın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım ve büyük bir endişeyle kendimi duymaya hazırladım. ...