Hüzün...
"Hadi ama anlat artık "
Anlat demesi kolaydı iş nasıl anlatacağımı bilmiyor olmamdı.
"Bak Bora,tehlike içinizde.."
"Şak şak şak (bu alkış ta demode olmuştu artık. Anlatamadığımı biliyordum zaten) çok.... açıklayıcı oldu ."
Elini çenesine dayamış , bir profesör edasıyla dinliyordu ,ne anlatıyorsam artık..
"Dalga geçme Bora ,bak ben ciddiyim ."
" Hüzün daha açık konuşsan belki şu ovuşturup durduğun kolunu da bir an önce bi doktora.."
"Bora, bırak şimdi kolumu . Sizin Holding'te Senem diye birisi var mı?"
"Senem?"
"Evet senem "
"Evet var . Da hangi Senem bu ? En az on tane belki daha fazlası da vardır. Başka ipucu ve nedeni tabi "
"Bu Senem size çok yakın olanı,sizin her şeyinizi Holding'le ve sizinle ilgili her şeyi bilen ."
"Özel sekreterimiz var Senem hanım,o bilir her şeyi. Hatta ne zaman tuvalet molası vereceğimizi bile o planlar işler aksamasın diye "
"Bora kes artık dalga geçmeyi. Sen durumun ciddiyetinin farkında bile değilsin. Bak canım yanıyor zaten birde sen yorma beni !!!"
"Hah şöyle ya az insan ol , kolun belkide kırıldı, ama sen hala bizim Holding le ilgileniyorsun. Önce sen önce..."
"Bora bu kadın Hamza Çelikle iş yapıyor "
Hah işte böyle ederler adamı. Başka türlü ciddiye alacağı yoktu .
Bir yandan deli gibi sızlayan kolum, diğer yandan Bora'ya yaptığım kapak. Hem canım yanıyor, hemde sırıtıyordum. Artık nasıl bir psikolojiye girdiysem."Bir dakika ya ,şimdi sen sekreteri 'Miz' ( bu Miz vurgusunu tırnak işareti yaparak söylemişti) olan Senem hanım'ın arkamızdan Çelik Holding'in sahibi Hamza Çelik ile iş çevirdiğini mi söylüyorsun. "
"Tamda öyle söylüyorum Bora yılmaz "
"Peki emin misin ?"
"Yok emin değilim , akli dengem pek yerinde değil. Şu an tanımadığım insanlar üzerinden yürümek istedi canım.... Boraaa!!!"
"Tamam tamam teslim oluyorum ,hadi anlat neler oluyor ?"
Önce derin bir nefes verip sakinleşmeyi o denedim . Kolumun her an yerinden çıkıp dizlerimin üzerine düşmesi an meselesiydi ama şu an için onu unutmalıydım.
"Aslında bir kaç gün önce tesadüfen bizim personel müdürü ve aynı zamanda tırnak içinde müdür yardımcısı Ahmet bey'in bir telefon görüşmesine tanık oldum. Bu Murat'ın katılacağı bir ihale ile ilgiliydi ve bu ihaleden çekilmesi için gerekenin yapılmasını emrediyordu birisine. Bende dayanamayıp bunu Metin abi'ye anlattım. "
"Murat ın sağ kolu Metin'mi?"
"Evet o . Aslında sonrası daha fena çünkü o gün kaldığımız mesaiden gece ikide çıktık ve ben eve yürürken silahlı birisi arkamdan yaklaşıp yüzünü göstermeden beni apaçık tehdit etti .
Oooo yüzüne bakılırsa yumruk atsam daha iyiymiş...
"Ne!!! Ne diyosun kızım sen neden bunu daha önce söylemedin? Ya da Burhan"la oğlunu şikayet ederken bunu neden polise anlatmadın? "
"Anlatsaydım Murat daha tedbir almaya vakit bulamadan ona saldıracaklardı. Bunu ... göze alamadım. "
Resmen iptal olmuştu şu an . Boş boş bakıyor desem ... Yok yok o bu kez dolu bakıyordu, ki ben bile korkmuştum.
"Ve sende Murat'a bişey olmasın diye kendi hayatını tehlikeye atmaktan çekinmedin."
"Tam olarak .. Öyle değil "
"Hayır tam da öyle Hüzün. Ya sen, ne zaman akıllanacaksın ? Sen nasıl böyle bir durumda kimseden yardım istemezsin ? Peki bana neden geldiğimiz gün anlatmadın Hüzün?"
"Ya tamam Bora bi sakin . Ne dersen de, yine de anlatmazdım. Taaki bu gün tekrar Ahmet bey'in bir konuşmasına daha şahit olmasaydım. Bu iş beni aştı, onun için seninle konuşuyorum şu an . "
Verdiği nefese çakmak çaksam alev alacağına bahse girerim.
"Tam olarak ne duydun peki?"
Kendimle olan kısım hariç hepsini anlattım Bora'ya. Nasılsa gerekenden fazla tedbir alacaktı elbet, birde hamile karısı duruken benim için endişelenmesini istememiştim.
"Tamam bunu Murat'la konuşmalı ve gerekeni yapmalıyız. "
"Tabi konuşmalı,SIN."
Vurgulayarak söylediğim kelimeye takılmadı bile.
Gözlerini sıkıca yumduğunda ,aynı anda dişlerini de sıktığını farketmiş ve .... üzülmüştüm. Bu kadar iyi yürekli bir insan ve bu kadar bela. Gerçi 'Büyük başın derdi de büyük olur' demiş atalarımız. Henüz boşa söylenmiş bir Atasözü duymadım. Bir kaç saniye öylece kaldıktan sonra bana döndü. Ağrıyan koluma dikkat ederek hafifçe kollarımdan tuttu , güç vermek istercesine....
"Şimdi sıra sende Hüzün'cüm"
"Neyin sırası pardon ?"
" Ben seni dinledim şimdi sende beni dinleyeceksin ve bu ayrılık bitecek ?"
Ne saçmaladığı hakkında bir fikri varmıydı acaba ? Daha ben ağzımı açmadan telefona bi kaç kez dokunup önüme koydu .
"Sadece sonuna kadar dinle!" Diye emretti ve arabadan inerken,
" O bittikten sonra, ikinci kaydı da aç. Oradada geri kalanların açıklamasını duyacaksın."
Önce içimde milyonlarca camın aynı anda kırılmasını sağlayan ve ardından hayatımı bir anda kabusa dönüştüren sesler dolmaya başladı uğuldayan Kulaklarıma...
Sonrası da, cehennemden çıkarmak için uzanan bir çift elin varlığını müjdeler nitelikte ki ferahlık....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALIN YAZIM
RomanceBaşınıza her gelen şeyin KADER olduğuna mı inanıyorsunuz??? Adı KADER olsada , Bunu siz çiziyorsunuz... *Tüm hakları yazara aittir. Alıntı yapılamaz,kısmen veya bütün olarak hiç bir yerde paylaşılamaz ,kullanılamaz. * Yeni bölümler uzun ve akıcı şe...