Hüzün...
Dualar ederek geçirmiştim tüm geceyi . Hilal'i hastaneden çıkarmış evlerine bırakmıştık. Sonunda eve geldiğimizde saat, sabahın dördüydü.
Odamıza çıkmıştık. Murat pijamasını almış giyinmeye hazırlanıyordu. Birden içime hapsettiğim bütün korkular kilidini kırdıkları yerden kaçmışlar ve intikam için geliyorlardı..
"Be.. ben bi..duş alsam .. İyi olucak .. "
Gülümsedi ve ağır adımlarla yanıma geldi .. Gözlerimin taa içine bakıyordu.
"Sevgilim , bu konuyu hallettigimizi sanıyordum. Sen hazır olana dek bekleyeceğim. İsterse bir ömür sürsün. Şimdi lütfen rahat ol . İstersen sen duşunu al . Ama hastanedeki halini konusucaz sonra. "
Ne diyebilirdim ki ? Burhan'ın oğlunu gördüğümü mü? Ya o da beni gördüyse? Ya da en kötüsü Hilal'i.. düşüncesi bile korkunçtu. Nasıl bir sapıkla karşı karşıya olduğumuzu en iyi biz biliyorduk.
Cevap vermeden gidip ılık suyun kollarına bıraktım kendimi . Uyumak ve o korkunç kabuslara yeniden teslim olmak istemiyordum. Bu işkenceden bir an önce kurtulmalıydım.
Bir an her yer karardı, elektrikler kesildi sandım, ama uzaktan gelen müzik sesi ... Yine her şey karışmıştı, ya ben aklımı yitiriyordum ya da o burdaydı...
Suyu kapatmak için elimi musluğa götürdüğümde yumuşak ve.. sıcak bir şeye dokundum ... attığım çığlık kendi kulaklarımı bile çınlatmaya yetmişti.
Ve gözgöze geldiğim kişi Hilal'di. Ellerimi dokunduğum şeyin Hilal'in eli olduğunu görünce birden eve bıraktığımız aklıma gelmişti , hemen elimi çekmiştim ve elimdeki kanı gördüğümde korkuyla Hilal'in yüzüne baktım ya da Hilal sandığım kişinin... şimdide gözlerinden kan akıyor yüzü kırmızıya boyanıyordu.
Yeniden tuttu elimi, ben çekmeye,o daha sıkı tutmaya devam ediyordu..
"Hilaaaaallllllll !!!!!"
"Aşkım burdayım,bebeğim sakin ol,geçti.. geçti..."
Önce Murat'a sımsıkı sarıldım,sonra kendimi yatakta bulduğumda ve üzerimde sadece yorganın olduğunu farkettiğimde utancımdan yerin dibine girdim . Ben üzerimi örtmeye çalışırken Murat,
"Sevgilim , iyimisin??"
"Şey.. ben ..duştaydım ve Hilal vardı,kan.."
"Aşkım duşa girdin bende bekledim ama uzun süre çıkmayınca merak edip içeri geldim . Tabi önce seslendim, ama senden ses çıkmayınca korkup yanına geldim. Yerde yatıyordun , tansiyonun da çok düşüktü. Yorgunluktan büyük ihtimal ve tabi şu an korkularınla yüzleşmeye çalıştığın için psikolojik olarak ta yoruluyorsun. Ah be aşkım neden kendini bu kadar zorluyorsunki. ?"
"Ben ... Murat bu kabuslar artık bitsin istiyorum . Ben... unutmuştum ama seninle evlenmeye karar verdiğimiz gün.. Nedenini bilmiyorum ama artık dayanılamayacak kadar kötüleşti. Nolur bana sarıl ve ... bırakma.."
"Bebeğim,öleceğimi bilsem seni bırakmam. Şimdi üzerini giy istersen sonrada güzel bir uyku . Ben yanındayım.. "
İnsanın böyle bir kocaya ,bir hayat arkadaşına sahip olması kadar güzel bişey yokmuş dünyada. Dediği gibi psikolojikti ve bunu aşabilirdim . Bunu sevdiğim adam için yapabilirdim.
Her şeyi bir kenara bırakıp, derin bir nefes aldım ve korkularımı yoksaymaya çalışarak..
"Murat??"
Şu an kalbim heycandan durmazsa bi bin yıl daha durmazdı eminim..
"Sevgilim .."
"Şey.. Bu korkularla başka türlü yüzleşemem, ve ben .. "
Kafamı boynundan kaldırıp gözlerine baktım. Sonra bakışlarım dudaklarıyla buluştu. Kalbimin sesi kulaklarımı tırmalıyordu. Onunda duyduğuna eminim , Murat her şeyiyle ilkti benim için.
Sevmesi ,sarılması,dokunması, öpmesi,bir kaç kez televizyonda görmüştüm sadece ,bir kaç kez de sokakta . Utanıp başımı çevirmiştim, öpüşmeyi bilmiyordum ,çünkü hep Murat beni öpüyordu . Uzatmıyordu hiç, hassas olduğumu bildiğinden. Ölesiye istiyordum dudaklarının tadına karışmayı, işte şimdi bunun için gözlerimi kapatıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım hafifçe...
Sonra geri çekilip gözlerine baktım. Utançtan geberiyodum, yüzümde alevler almış başını giderken hafifçe gülümsedi..
"Bebeğim emin misin?"
Cevap olarak onu tekrar öptüm. Parmaklarıma kadar titriyordum. Yüzümü ellerine aldı, gözlerimin içine baktı bir süre. Sonrada yavaşça eğilip dudaklarımı dudaklarına hapsetti... Hareketleri o kadar hafifti ki incitmekten korkuyordu sanki ..
Öpüşü uzadıkça tadı daha da dayanılmaz hale geliyordu . Dili dilime dokunduğunda iliklerime kadar yayılan alevler ağzımdan bir inilti olarak çıktı. Hiç bitmesin hep öpsün ,dudakları dudaklarımda hapsolsun istiyordum. Sağ elini saçımdan aşağıya doğru indirmeye başladı, ben yorganı göğsümde tutuyor sıkı sıkı sarılıyordum.
Eli belimde dolaşmaya başladığında vücudumdaki bütün tüylerin isyana kalktığını hissettim ve yorgana elimden kayması için izin verdim .
Diğer eli boynuma yeni inmişti, o bir yandan beni öpmeye devam ediyor bir yandan da nazikçe dokunuşlarını sürdürüyordu. Ben kendimi çoktan onun dudaklarında kaybetmiştim. Sağ eli göğsüme doğru inmeye başladığında bir anda karşımda Murat yerine amcam olacak şerefsizi gördüğümü sanıp bütün gücümle onu kendimden iteklemiş,düzene sokmaya çalıştığım nefesim bu kez "Hayııırrrrr"la karışık bir çığlığa karışmıştı.Oda aynı anda geri çekildi ve nasıl yaptığını anlamadığım bir şekilde ellerimi sıkı sıkı tutup kafasını gözhizama indirip bakışlarımı yakalamaya çalıştı.
"Bebeğim,aşkım kendine gel .Benim Murat.. Bana bak , gözlerime bak .."
Verdiği emirle kendime gelmiş ve Muratı farkettiğimde de başımı eğip..
"Özür dilerim "
Diyebilmiştim.
"Sakın bunun için özür dileme aşkım. Olacak bunu yeneceksin ve ben de her zaman yanında olacağım. "
Sonrada bana sarılmış ve göğsüne bastırmıştı. Gözlerimi kapatıp bende ona kendimi bırakmış ve huzuru içime çekmeye çalışmıştım..
Çıplak olduğumu düşünmemeye çalışarak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALIN YAZIM
RomantizmBaşınıza her gelen şeyin KADER olduğuna mı inanıyorsunuz??? Adı KADER olsada , Bunu siz çiziyorsunuz... *Tüm hakları yazara aittir. Alıntı yapılamaz,kısmen veya bütün olarak hiç bir yerde paylaşılamaz ,kullanılamaz. * Yeni bölümler uzun ve akıcı şe...