Hilal ...
"Aşkım sencede Hüzün'de bi gariplik yokmu?"
Onu bıraktığımda da iyi değildi biliyordum. Aldatılmıştı ve bunu yapan belkide tüm hayatı boyunca ilk kez güvendiği bir erkekti. Murat...
Bu kızın iyi kalbinden bazen nefret ediyordum ..Sırf Nuri baba'nın kızı diye o kızı evimize almış ve Nuri baba'ya vefa borcunu biraz da olsa ödeyebilmek için kıza adeta hayatını vermişti.
Ne kadar çabaladıysam da gerçek yüzünü ancak o karanlık gecede görebilmişti. Pislik ya , oyuna bak sen.. Sarhoş adamın koynuna gir ,bide yetmezmiş gibi Hüzün'ü ara çağır ve kendini bastır. Bu hikayede içime sinmeyen bi taraf hep olmuştu. Ama Hüzün o kadar kırılgandı ki ,üstelik anlam veremediğim aşırı bir hassasiyeti vardı. Tek kelime konuşmamıştı Murat'la. Ne bağırıp çağırmış,ne kavga etmiş ne de dinlemişti. Bora Murat'a inanıyordu yani suçsuz olduğuna. Ama bunu Hüzün'e anlatmayı deneyememişti bile. Paramparça bırakmıştım,darmadağın buldum. Toparlanır, zamanla geçer demiştik, ama gördüğüm kadarıyla o çok daha kötü olmuştu.Ben bunları düşünürken Bora , (canım kocam ya aynı şeyleri düşünüyormuşuz meğer)
"Aşkım Hüzün'ün halini hiç beğenmedim. Bu kadar kötü bulacağımı sanmıyordum. Zamanla iyileşmesini beklerken sanırım o daha kötüye gitmiş. Belli etmemeye çalışıyor ama o kadar bariz ki bu"
"Belli etmemeye çalışmıyor aşkım bu onun kendini savunma yolu. Acılarıyla barışık olmasa yaşayamaz. Bir kabulleniş onunki. Ama keşke buna karşı çıksa, acılarını gerektiği gibi yaşasa belki.."
Lafımı bitiremeden kapı tıklatıldı.
"Hilom, müsaitmisiniz canım,girebilir miyim?"
"Tabi canım gel"
Yinede yere bakarak girmeyi seçmişti. Bu kadar anlayış ,bu zamanda ...
"Canım dışarda birkaç işim var. Bu arada sizde dinlenin . Yemek hazır, döndüğümde yeriz olur mu?"
Yüz şeklinden dışarıdaki işinin iyi şeyler olmadığını anlamak zor değildi. Zira sabahtan beri aşırı düşünceli ve sürekli dalıp duruyordu. Bizi tekrar görünce ya da Bora'yı demem daha doğru olur ,Murat'ı hatırlamış olabileceğini,o yüzden bu kadar kötü göründüğünü düşünmüştüm. Ama şu an yüzüme bakan kız asla Hüzün değil,olamaz ... Daha ilk günden bizi evde bırakıp gitmezdi. Bunda kesin bir iş vardı. Bende inanmış gibi yaparak ...
"Tabiki kuzum sen işine bak biz burdayız "
Gülümsemeye çalıştı ve çıktı. Bu iş her neyse zorlandığı kesindi...
Boraya bir bakış atmam yeterli olmuştu. Çünkü oda bişeyler döndüğünü anlamıştı. Başıyla bakışlarımı onaylayıp Hüzün'ün arkasından oda çıktı.
Bu gülen, daha doğrusu gülmeye çalışan yüzündeki acılar adeta haykırıyordu...
"Bakalım şu soner kim ? Neci?Ve ne biliyor bi anlayalım.."
Kendi kendime yaptığım yoruma kendim kıkırdadım. Fazla film izliyordum sanırım. Soner'i evde bulmak ümidiyle kapısını çaldım.
......
Bora...
Hüzün'e farkettirmeden takibe başlamıştım. Onu tekrar gördüğüm andan beri içimde garip bir his vardı zaten . Ama bu onu yaklaşık dört aydan beri görmediğimizden değildi elbette. Sadece... Onu böyle çökmüş ve bitmiş görmek çok üzmüştü beni.
Bide üstüne üstlük bu günkü yapmacık gülüşleri..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALIN YAZIM
RomanceBaşınıza her gelen şeyin KADER olduğuna mı inanıyorsunuz??? Adı KADER olsada , Bunu siz çiziyorsunuz... *Tüm hakları yazara aittir. Alıntı yapılamaz,kısmen veya bütün olarak hiç bir yerde paylaşılamaz ,kullanılamaz. * Yeni bölümler uzun ve akıcı şe...