sessizlik ...

24 1 0
                                    

Murat....

"O an öleceğimi zannettim...
Hüzün'ümü o halde gördüğümde.. Hele o pisliğin elindeki tabanca ... Bora ... eğer Hüzün'e birşey olsaydı.. Yani eğer.."

"Şşştt , kardeşim o nasıl söz öyle? Bak her şey bitti . Şükürler olsun ki Hüzün yaşıyor. Hem bak görürsün kısa zamanda toparlayacak. Düşünme artık, kabus bitti dostum . Bundan sonra çok daha dikkatli oluruz. Hem zaten Kadir'de layığını buldu. Hastaneden direk hapishaneye .. "

Evet, konuşması kolaydı şimdi... Aşkım,meleğim, hayatımın kadını şu an karşımdaydı.... Benim bakmaya kıyamadığım yüzü,tutmaya kıyamadığım elleri , dokunmaya kıyamadığım teni morluklarla dolu olsada, yaşıyor olması en büyük tesellimdi. Eğer Kadir'i bulduğumuzda yalnız olsaydım, eğer polis onu vurup yakalamasaydı ,eceli ben olurdum bu kesin.

Bu travmayı kolay atlabilmesi için burdan çıkar çıkmaz bir tatil planı yapmıştım bile. Onu kısa da olsa bir zaman buralardan uzaklaştırmak en iyisi olacaktı. Bora'da benimle aynı fikirdeydi. Oda Hilal ve Aybars bebeği alıp memleketi İzmir'e gidip bir süre uzaklaşmak istiyordu .

Birlikte plan yapmamıştık çünkü karımla yalnız kalmak ve ona yaşadığı kabus dolu bu günleri unutturmak için çok daha sakin, doğayla iç içe bir Karadeniz turu ayarlamıştım.

"Murat !!"

Osman fakülteden arkadaşımdı, Hüzün'ün doktoru.. İşinde uzman, çok iyi bir doktor olmasının yanısıra, bunaldığım zamanlarda kendimi onların küçük ama huzurlu evlerine atardım. Hele de Sevim teyzenin o enfes yemekleri ...Hâlâ tadı damağımda..

"Osman !!"

"En ince ayrıntısına kadar muayene ettik . İnan bana bunun için hastanenin en iyi doktorlarını da seferber ettim . "

"Biliyorum kardeşim sağol."

"Sende doktorsun .. Her ne kadar işini yapmasanda birincilikle bitirdiğin bir tıp fakültesi var . "

Burda gülümsemişti...

"Sonuç ne Osman onu söyle. "

"Sırtında,ve karın bölgesinde aşırı yoğun morluklar Sözkonusuydu bizi endişelendiren özellikle karın bölgesine aldığı darbeler . Yüzündeki ,el ve ayak bileklerindekiler malum,yüzeysel. Ama karnındaki ve belindekiler için ultrason yaptık ve aldığı darbelerden sol yumurtalığın aşırı derecede zedelendigini gördük. "

"Ameliyat yani .."

"Üzgünüm dostum. "

"Laparoskopik olacak degilmi ?"

"Evet öyle planlıyoruz. Umarım bir aksilik çıkmaz ve ufak bir operasyonla çarçabuk hallederiz....

Biliyormusun?"

"Neyi ??"

"Karşındaki de doktorsa teselli vermek te, rahatlatmakta çok zor ... hatta imkansız. "

Bende gülümsemeyle yetinip sarılmasına karşılık verdim ve teşekkür ettikten sonra karımın yanına ameliyat öncesi bir kez daha girdim . Her ihtimale karşı yoğun bakıma almışlardı ve doktor bile olsam sürekli yanında kalmama izin yoktu.

Elini elime aldığımda inledi... Ciğerlerimi yakan bir inlemeydi bu ... O kadar hassas bir şekilde tutmuştumki elini .... Bu bile canını yakmıştı...'

. Bunun bedelini ödeyeceksin Kadir ... Er yada geç'...

Saçlarını okşarken hafiften gözlerini araladı... gerçi buna bile dermanı yoktu sanki. Zorlanarak ta olsa ...

"Ölme... diği...me .. de..değil... aşkım.. sen...se..seni tekrarrr.. gördüğü...m..me se.vin.....d..dim. "

"Sevgilim... yanında olamadığım.,seni koruyamadığım için çok özür dilerim . Ama bundan sonra hep yanında olacağım ve bir daha asla kimsenin senin canını yakmasına izin vermeceğim " dedim, demesine ama nasıl kahrolduğumu anlatacak kelime yoktu ...

Hafifçe ve zorla gülümsedi zorla son kez ...

"Sen..See..ni. sevvv...iyo...rrum aşkı..mm"

Alnına bir öpücük kondurup bende kulağına fısıldadım..

"Seni sevdiğim gibi bebeğim..."

O sırada Osman içeri girdi ve ameliyata almak için Hüzün'ü götürmesini gerektiğini söyledi. Saçlarına eğilip o leylak kokusunu tekrar içime çektim ve her şeyin iyi olacağına söz vererek ameliyathaneye kadar elini tutarak yürüdüm.

Omzuma dokunan elle tedirgin olsamda toparlanıp sakladığım gözyaşımı alel acele elimin tersiyle sildim...

" İyi olacak ..."

Bora candostum ..

"Biliyorum kardeşim.. Hilal nasıl onuda ihmal ettim. Çok özür dilerim ."

"Saçmalama Murat, merak etme Hilal iyi çok selamı var . Ayağa henüz yavaş yavaş kalkıyo. Malum sezaryen biraz acil ve zorlu geçince ağrısı var. "

"Aybars nasıl?"

"Maşallahı var amcası, erken doğmasına rağmen çabuk toparlandı. Hilal'in durumu da iyi ,böyle giderse üç güne taburcuyuz . Sonra ver elini İzmir. "

"Murat abi !!!"

İkimizde gozlerimizi devirdik , gelen Soner'di.. Hüzün'ü ilk gördüğünde katıla katıla ağlamıştı, onu ablası gibi çok seviyordu . İyi olduğuna emin olduktan sonrada yine aynı hızla konuşmaya ve esprilerine devam etmeyi de ihmal etmiyordu . Bu çocuktaki enerjinin onda biri bende olsa eminim hiç yaşlanmazdım.

"Abi appam nasıl? Ameliyata almışlar hemşire söyledi . Nesi var ? Hani iyiydi ? Bişeyi yok demiştin? Ayağa kalkacaktı hemen ? Şimdi ameliyata ne gerek vardı? Yalan mı söyledin sen ? Bak bide doktorsun diye inandım çabuk söyle appamın nesi var ?"

"Soner bi dur abim ya !!"

"Ama Bora abi baksana appamı ameliyata almışlar, bişey de söylemiyonuz ."

"Ablan iyi , ufak bi ameliyat gerekti o kadar . Bana inan Hüzün en geç üç dört güne kadar ayağa kalkmış olacak. "

"Bak eğer yine beni rahatlatmak için kandırıyosan... küserim. "

Tövbe yarabbi , bu çocuk hangi cins hala çözemedim ben.

Ama hani bazen her eve lazım bi karakter . ..

Ama bazen!

ALIN YAZIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin