-yedi-

46.4K 2K 521
                                    

"Anılar da unutulur albayım. Geriye hatıralar kalır. Bir bileklik, bir mektup ya da bir kuru çiçek... Hatıralar hatırlanır. Anlar, anılar unutulur."

°°°

Cizre'yi gerçekten merak ediyordum. Yaklaşık 1 aydır buradayım ama doğru düzgün gezdiğim söylenemezdi. Markete bile gitmemiştim doğru düzgün, çünkü ihtiyacım olan şeyler askeriyede karşılanıyordu.

Yine kahvaltı yapmamıştım çünkü canım yine kahvaltı yapmak istemiyordu. Zaten kendimi bildim bileli 1 gün kahvaltı yapsam 2 gün yapmazdım.

Dinlenme odasının penceresinden dışarıya baktığımda az önce orada olan timin yok olduğunu gördüm. Birkaç dakika sonra timin sesi koridorda duyulmuştu.

"Gökhan'ın yanına gidip ziyaret edin onu. Hamza'yı da tanıştırın onunla."

"Emredersiniz komutanım."

"Ben Öğretmen Hanım'a Cizre'yi gezdireceğim. Acil bir şey olursa ararsınız."

"Merak etmeyin komutanım. Siz işinize bakın."

Tim dinlenme odasına girmeden dağılırken Komutan da yanıma gelmişti.

"Sen hazırsın galiba, ben de duş alıp üzerimi değiştireyim. Sonra gidelim."

"Tamamdır, bekliyorum ben."

Çok kısa bir sürede hazırlanıp tekrar yanıma dönmüştü.

"Kahvaltı ettin değil mi?"

Başımı iki yana salladım. "Etmedim, canım istemedi."

"Ayşe teyzenin dükkanına gidelim mi? İster misin?"

Genişçe gülümsedim. Ayşe teyzenin gözlemeleri gerçekten çok güzeldi.

"Olur." dedim. "Gidelim."

Kaşe kabanımı giydim. Bere ve atkımı da takıp Komutan'ın peşinden ilerledim.

Askeriyenin bahçesine çıktığımızda çalan telefonumla adımlarımı durdurdum. Feride Sultan arıyordu. Gülerek telefonu açtım. "Söyle Sultanım."

"Nasılsın kızım? İyi misin?"

"İyiyim, iyiyim. Dün arayamadım seni. Valilikten olumlu yönde karar çıktı. Haber veremedim."

"Ah benim güzel kızım." derken sesi titremişti. "Çok sevindim." dedi.

Arabaya binip arkama yaslandım. Komutan da arabaya binmişti.

"Ağlıyor musun sen?" dedim ağlamamaya çalışarak.

"Duygulandım be kızım. Küçücüktün, büyüdün. Şimdi tehlikenin kucağında başka çocukları büyüteceksin."

Burukça gülümserken gözümden bir damla yaş düşmüştü. "Kapatmam lazım Sultanım. Seni seviyorum. Dikkat et kendine."

"Sen de dikkat et yavrum kendine." dedi ve telefonu kapattı.

Emniyet kemerimi bağladım ve gözümden akan yaşları sildim. "Kusura bakma. Yanında ağlamak istemezdim."

"Senin için özel birisiydi galiba."

Gülümsedim. "Feride Sultan, yetimhaneden tanıyorum. 18'imden sonra da onun evinde kaldım." dedim. "Annem gibidir."

"Çok sevdiğin belli. Sesini duyman bile yetti gözlerindeki gülüşe."

Bir şey dememeyi tercih ettim. Sadece yolu izledim.

SEVDA -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin