-yetmişbir-

12.3K 706 435
                                    

"Asker yareni olmak zordur albayım. İki yüzükle sevdiğine kavuşursun, bir görev emriyle ondan ayrı düşersin. Belki günlerce, belki haftalarda belki de aylarca ayrı kalırsın. Asker yolu gözleme zordur albayım. En mutlu anlarının bölünmesi kolay değildir."

°°°

Yazardan

İnsan hayatının nerede, nasıl, kimle değişeceğini tahmin edemezdi. Kimi zaman yaptığı şeyi neden yaptığını bilmezdi aylar ya da yıllar sonra o eylemin sonucunu görünce anlardı kaderin o olduğunu.

Umay Cizre'ye gelmeyi hiç istememişti. Hayatı boyunca babasının gölgesi altında kaldığından annesi Cizre'ye, babasının yanına, gelsin ama o tek başına Ankara'da kalsın istemişti.

Kemal izin vermemiş, kızını yanında istemişti. Umay istemeye istemeye geldiği bu şehre hiçbir zaman alışamayacağını düşünüp içinde Cizre'ye karşı bir ön yargı beslemişti.

Yatağında sağ tarafa dönüp dolabının kapağında asılı olan elbisesine baktı.

Cizre hayatını değiştirmişti. Onu kalbi çok güzel olan bir adama aşık etmişti. Kırmaktan deli gibi korktuğu bir kalbi evi bilmişti. Umay, ailesi olmayan birisine aile olmuştu. Gelmek istemediği Cizre ona çok şey bahşetmişti.

Heyecandan uyuyamayacağını anladığında yatağından doğruldu ve ayağa kalktı. Çalışma masasının üzerinde duran ufak defteri alıp pencere kenarına geçti. Dışarının bembeyaz olması onu gülümsetmişti. Ocak ayının iki haftasını geride bırakırken 2 dönemlik görev yerinde 1 dönemi bitirmiş olmak onu mutlu ediyordu. Aylar sonra tamamen Cizre'ye gelecekti. Farklı bir evde farklı bir insanla yaşayacaktı.

Defterin ilk sayfasını açıp gözlerini sayfada gezdirmeye başladı.

Sevda hastanede kalırken köyde çocuklarla ilgilendiği gün yazmıştı bu sayfayı. İçindeki duyguydu kağıda dökmek istemiş, eline geçen ilk boş deftere Kutay'ı anlatmıştı. O gün çekildikleri fotoğrafı direkt çıkarttırıp baş ucuna koymuştu.

"Çocukları öyle güzel seviyor ki sevgisi o çocukları sarıp sarmalıyor. Kendisi sevilmeden büyüdüğü içindir belki de onları bu kadar sevmesi, bilmiyorum. Tek bildiğim yatağımın baş ucumda duran fotoğrafta o çocuklar gibi çok güzel güldüğü, çok güzel çıktığı."

Umay, okuduğu sayfayı çevirip yeni bir sayfa açtı. Bu kez bu sayfayı okuyordu. Sınava girdiği günün akşamında Kutay'a verdiği hediyeyi anlatmıştı. Kutay'ın o anki duygularını görmüştü gözlerinden.

"Hâlâ büyüyememiş bir erkek çocuğuna benzetiyorum onu. Çerçeveyi eline verdiğim anda öyle bir güldü ki kalbim yerinden çıkacak sandım."

Sayfayı tekrar çevirdi. Okulun önünde Kutay ile konuştukları günü yazmıştı. Kutay'ın onun omzunda ağladığı gündü. Umay'ın Kutay'ı sarıp sarmaladığı gün...

"Ufak bir erkek çocuğu omzumda ağladı bugün. Kaybettiği ailesine, doyamadığı kız kardeşine ağladı. Ben de ağladım onunla. O ağlıyor diye ağladım. O ağlayınca kalbim acıdı. Onun gözyaşları kalbime aktı sanki. Gözyaşlarının tuzu yaktı kalbimi."

Yaklaşık 1 saat boyunca Kutay'ı yazdığı sayfaları okudu, okudu, tekrar okudu. Ardından yanında duran telefonunu eline aldı ve mesajlardan Kutay'ı buldu.

Siz: Bir kez daha kalbini çok sevdiğimi
hissettim.

Telefonu elinden bırakıp yatağına yattı ve gözlerini kapadı. Yarın turna kuşunun yanına bir yüzük daha gelecekti ve Kutay'ın hayatındaki yeri artacaktı. Sadece 4 ay sonra ise Kutay onun hayatının tamamı olacaktı. Ortak olacaktı hayatına.

SEVDA -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin