"İnsan aşkı nasıl kaybeder albayım? Bittiği için mi kaybeder? Gittiği için mi? Aşk biter mi bilmem de albayım, aşk gider. Arkasına bakmadan gider. Arkasına bakarsa kalır çünkü. Kalmaktan korkar, arkasına bakmadan çeker gider."
°°°
Asrın, sıkıntıyla ayağa kalktı. Uyku tutmamasının sebebini bir türlü anlayamıyordu. Ailesiyle vedalaşmak ilk defa bu kadar zor gelmişti. Çünkü bu sefer giden değil kalandı, arkada bırakılandı. Sevda'yı düşünüyordu diğer yandan. Neden düşündüğünü bile bilmeden düşünüyordu.
Yıllardır kalbindeki yarımlık hissi doluyordu sanki. Yıllardır dağlarda kaybettiği güveni ve huzuru Sevda'nın yanında bulduğunu hissediyordu.
"Aferin Asrın sana." diye söylendi kendi kendine. "İyi halt ediyorsun böyle."
Bildirim sesiyle öten telefonu kafasını bir nebze de olsa dağıtmıştı. Komodinin üzerinden telefonunu aldı ve Tuğra'dan gelen mesaja tıkladı.
Tuğra: Uyudun mu?
Asrın, direkt arama tuşuna basıp telefonu kulağına götürdü.
"Baba olmuşum hiç haber vermiyorsun." diyerek açmıştı Tuğra telefonunu.
"Valla yeğenim diye söylemiyorum çok tatlı bir bebek."
Tuğra keyifle gülümsedi. "Babası kim oğlum." dedi gülerek. Neyse aklımı karıştırma hemen. Birce'yi boşver de sen nasılsın onu söyle? Elif bir şeylerden bahsetti ama bir de senden dinleyelim Asrın'ım Komutan'ım."
Asrın'ın yüzünde bir gülümseme oluştu. "Hemen yetiştirdi mi o cadı arkadaşım sana?"
"Oğlum o benim karım karım. Saklar mı benden bir şey?"
Tuğra'nın sesinin peşinden Elif'in sesini duymuştu Asrın.
"Sensin oğlum cadı. Duyuyorum seni."
Asrın alt dudağını ısırıp gözlerini kapadı. "Ulan Tuğra niye söylemiyorsun Elif'in yanında olduğunu?"
Elif kıkırdarken Tuğra da keyifle ufak bir kahkaha atmıştı. "Hadi hadi anlat şu Sevda Hanım'ı."
Asrın derin bir nefes aldı. "Öğretmen Hanım işte. Kasım'ın başlarında Cizre'ye gelip burada kalmak için canla başla savaşan Öğretmen Hanım."
"Bir de Asrın'ın biricik aşkı."
"Elif abartmasan mı? Hem daha öyle bir şey yok ortada."
"Daha dedi Tuğra duydun mu?"
Asrın göz devirdi. "Bakın benim kafamı karıştırıyorsunuz siz. Hem yarın ben erken kalkacağım."
"İyi be yat zıbar."
"Sağ olun ya ben de sizi seviyorum."
Elif ve Tuğra kahkaha atarken telefonu kapatmışlar. Normalde olsa Asrın saatlerce konuşurdu onlarla ama şu anda hem kafası karışıktı hem de yarası için kullandığı ilaçlar bedenini yorgun düşürüyordu, uykusunu getiriyordu. Uyuyamıyordu orası ayrı konuydu.
Asrın, telefonu bırakıp zar zor uyumaya çalıştı.Yarın köye gidecekti. Sevda için...
✨
Alarmın sesiyle gözlerimi açarken havanın da yavaştan aydınlandığını görmüştüm.
Yataktan doğrulup telefonumun bildirimlerini kontrol ettim. Mesaj yoktu. Ayağa kalkıp banyoya girdim. İşlerimi kısa sürede halledip çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDA -Tamamlandı-
Narrativa generale-yorumlarda spoiler olabilir- "Sevmezler Öğretmen Hanım. Burada öğretmenleri sevmezler. Acımadan öldürürler seni, Aybüke Öğretmen'i Necmettin Öğretmen'i şehit ettikleri gibi seni de şehit ederler. Acımazlar, gözlerini bile kırpmazlar. Hiç mi acımıyo...