-onbeş-

38.9K 1.7K 358
                                    

"Her insan yaralıdır albayım. Kimisi bedenen yaralı olup yatarken kimisi ruhen yaralıdır. Ruhen yaralı olanın yarası daha ağırdır. Kimse anlamaz onu, yatamaz o. Bir de iyileşemez. Kalır öylece."

°°°

Taksi hastanenin önünde durduğunda parayı ödeyip indim ve direkt hastaneye adımladım.

Hastanenin giriş kapısındaki Süleyman'ı görünce adımlarımı daha da hızlandırmıştım.

Süleyman'ın gözleri kızarmıştı. Yorgunluktan mıydı yoksa ağlamaktan mıydı anlayamamıştım.

"Süleyman." dedim bakışlarının bana dönmesi için. "Komutan nerede?"

"Ameliyatta. Gel gidelim beraber diğerlerinin yanına."

Başımı sallayarak peşinden ilerledim. Asansöre binip ameliyathanenin olduğu kata çıktık. Kemal abi ve tim buradaydı. Bekliyorlardı.

Kutay'ın yanına oturup elimi dizine koydum. Destek olmak istercesine baktım ona.

"Durumu nasıl?" dedim korkarak. Alacağım cevaptan korkuyordum.

"Buradan vuruldu." diyerek sağ göğsünün biraz üzerini gösterdi iki parmağıyla.

"Doktorlar bir şey dedi mi?"

Başını iki yana salladı. "Hayır. Ama Ceyhun baktı vurulduğu ilk anda, kurşun tehlikeli bir yere gelmiş gibi duruyor, dedi."

Ceyhun, timin sağlıkçısıydı. Gökhan'a da ilk müdahaleyi o yapmıştı. Yani öyle demişlerdi.

"Bir şey olmaz ama değil mi?"

Gözlerini kaçırdı. Bir şey demedi. Bir şey demesini bekledim ama o sustu. Belki de vereceği cevaptan korkumuştu o da.

"Nasıl vuruldu peki?"

Susmak istemiyordum. Sustukça içimdeki sıkıntı artıyordu.

"Ceyhun'un önüne atladı." diye mırıldandı. Gözlerim Ceyhun'a kayarken onun yere çökmüş, sırtını duvara yaslamış olduğunu gördüm. "Ceyhun normalde dikkatlidir. Bugün kafası dağınıktı biraz. Dikkatli olmalıydı ama olmadı."

"İyi görünmüyor." diye mırıldandım ve ayağa kalkıp Ceyhun'un yanına gittim.

"Ceyhun, hadi kalk da bahçeye çıkalım. Hava al biraz."

Bir şey demeden başını sallayıp ayağa kalktı. Birlikte aşağı inip bahçeye çıktık. Hastanenin arka tarafındaki boş kamelyalardan birine oturduk.

"İyi misin?"

Omuz silkti. "Komutanım içeride benim yüzümden can çekişiyor. İyi olabilir miyim sence?"

Burukça gülümsedim. "Bir sorun mu var?"

"Bugün benim hayatımın dönüm noktası Sevda." dedi gözlerini kaçırırken. "İlk dahil olduğum timin komutanı bir kadındı. Mine..." dedi yüzünde bir gülümseme oluşurken.

"Ne oldu ona?"

Gözlerini tekrardan benim gözlerime çevirdi. "Şehit oldu." dedi.

Titrek bir nefes verirken aslında herkesin bir hikayesi olduğunu fark etmiştim. Ceyhun'un da vardı bir hikayesi.

"Aşık olmuştum ona. Gittim itiraf da ettim. İsterseniz görev yerimi de değiştirebilirsiniz, dedim."

"Sonra ne oldu?"

"Sinirlendi. Yaptığım şeyin doğru olmadığını bağırdı bana. Benden uzak dur Karatan, dedi. Görev yerimi de değiştirmedi. Sanki beni cezalandırmak istiyordu." dedi ve kısa bir es verdi. "Aynı gün operasyona çıktık. Vuruldu. İlk müdahaleyi yapacaktım, izin vermedi. Bakmamamı, göreve devam etmemi emretti. Emrine uymak zorundaydım. Uydum da. Keşke uymasaydım."

SEVDA -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin