-altmışbeş-

13.1K 816 388
                                    

"Hayat, bir başkasının hayatıyla birleştiğinde anlam buluyor albayım. Elini tuttuğunda, eş olduğunda güzelleşiyor. Hayat birlikte yaşandığında hayat oluyor albayım. Birlikte anlam kazanıyor."

°°°

Umay, evinin kapısını kilitleyip kapının koluna astığı çantasını aldı ve merdivenlere yöneldi. Apartmandan dışarı çıktığında cebinden telefonunu çıkardı ve son aramalar listesinde en üstte ismi olan Kemal'in isminin üzerine bastı. Birkaç çalışın ardından Kemal kızının aramasını cevaplamıştı.

"Kızım?"

"Nasılsın baba?"

"Son 3 gündür kaçıncı kez bu soruyu sordun sayamadım. Dün akşamdan bu yana beşinci soruşun."

Umay derin bir soluk bıraktı. "Ne yapayım baba?" derken sesi sitem doluydu. "Kutay'ı arasam da ulaşamıyorum. Gelmediler mi hâlâ?"

Kemal kızının bu haline gülümsemeden edemedi. Küçük kızı bir askeri sevecek kadar, onun yollarını gözleyecek kadar büyümüştü. Yıllar önce görevlerinden önce bacağına sarılıp gitmemesi için babasına ağlayan Umay şimdi bir asker yareniydi ve askerinin yollarını gözlüyordu. Senelerce babasını beklemişti, sıra sevdiğindeydi.

"Gelmediler kızım. Zaten gelseler haberin olurdu değil mi? Kutay'ın ilk işi sana haber vermek olurdu."

Umay iç çekerek başını salladı. "Evet de ne bileyim umut işte. Bu hafta sonu göremedim ya içim rahat değil."

"Annenle konuşmalısın bu konuları, o tecrübelidir."

Umay kıkırdadı. "Konuşurum."

"Kapatmam gerek. Kendine dikkat et. Geldiğinde Kutay'ı seni başıma bela ettiği için azarlayacağım."

"Hey! Kızınım ben seninim."

"Ben de senin babanım ama sevdiğin adamın muhabbetini yapıyorsun benimle. Kıskanırım ben."

Umay kaldırımda yürümeye devam ederken koca bir kahkaha atmıştı istemsizce. Saat erken olduğu için sokaklar boştu, rahattı.

"Seni seviyorum."

"Ben de seni seviyorum kızım. Görüşürüz."

"Görüşürüz baba."

Umay yüzündeki tebessüm ile telefonu kapattı ve tekrar cebine attı. Sabah sabah babası ile konuşmak iyi gelmişti. Kutayların bugün de görevden gelmeyeceğini düşündü. Gelecek olsalar babasının söyleyeceğini biliyordu.

Okula geldiğinde güvenliğe selam verip anasınıfı tarafına geçti. Duvarları baştan sona kendisi düzenlenmişti. Resimler, etkinlikler ve çocukların çalışmalarıyla doluydu tüm duvarlar.

"Oh be!" dedi Umay duvarlara bakarak. Yıllarca bu anların hayalini kurmuştu ve bu sınıfa her girdiğinde içinin huzurla dolduğunu hissediyordu.

"Günaydın öğretmenim!"

Öğrencilerinden biri neşeyle içeri girerken Umay da genişçe gülümsedi. "Günaydın!" dedi o da neşeyle. "Nasılsın bakalım bugün?"

"Okuldan sonra teyzeme gideceğiz öğretmenim. Çok mutluyum. Teyzemin de kızı var. Onunla oyun oynayacağım."

Umay karşısındaki küçük kızın heyecanıyla heyecanlandı. Küçük kızın gözleri öyle bir parlıyordu ki Umay istemeden kendini onun heyecanına kaptırıyordu.

Öğrencileri yavaş yavaş gelirken son kez telefonunu kontrol etme ihtiyacı duydu Umay. Yine Kutay'dan bir mesaj gelmediğini gördüğünde yüzünün düşmemesi için üstün bir çaba sarf etmişti.

SEVDA -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin