-kırkbir-

20.9K 1.1K 373
                                    

"Bazı insanlar vardır albayım. Geçmişimizde olmadığı için deli gibi pişmanlık duyarken geleceğimizde olması için ne gerekiyorsa yaparız. Bazı insanlar vardır albayım. Ailesini ailemiz yapar, kalbini kalbimiz. Geçmişimizi geçmişi yapar, sevinçlerini sevinçlerimiz. Acılarımızı acısı yapar, nefesini nefesimiz. Bazı insalar vardır albayım. Bir gelirler hayatımıza yepyeni bir sayfa açıverirler."

°°°
"Benden çok bir tepki almadın ama Umut için aynı şeyleri söyleyemem. Hâlâ kıskanç küçük bir çocuk gibi."

Kutay gülümseyerek merdivenleri çıkmaya devam etti. "Biliyorum komutanım. Ama hallederiz onu da."

Dairenin önüne geldiklerinde Kemal zile bastı. Birkaç saniye içinde Umay kapıyı açmıştı. Şaşkınlıkla Kutay'a bakakalmıştı. "Kutay?" dedi sorgulayıcı bir tavırla.

Kutay alttan alttan gülümsüyordu.

"Kızım alsana adamı içeri. Koydun bizi kapının önünde. Bak annenden fırça yiyeceğim senin yüzünden geç geldiğim için."

"Tabi tabi, geçin baba içeriye."

Kemal direkt içeriye geçerken Umay tekrardan Kutay'a dönmüştü. "N'oluyor? Ne konuştunuz babamla?"

"Yemeğe çağırdı işte beni. Bana verecek bir tabak yemeğin vardır herhalde."

"Olmaz olur mu hiç de babam sakin sakin konuştu mu yani öyle?"

"Evet Umaycım, evet güzelim. Geçelim mi içeriye? Ayıp olacak insanlara."

Umay göz devirerek içeri ilerledi. Kutay da peşinden "İyi akşamlar." diyerek içeri girmişti.

"İyi akşamlar oğlum, hoş geldin."

"Hoş buldum Ayla abla. Kemal albayım çağırdı beni ama zahmet vermem umarım."

"O nasıl laf öyle oğlum? Sen bugüne bugün evimizin oğlu sayılırsın zahmet de ne demek?"

Kutay gülümsemekle yetinirken Umut'un gözleri Umay ve Kutay arasında gidip geliyordu.

"Hoş geldin Kutay abi." dedi bakışlarına bir son vererek.

"Hoş buldum Umut'um. Nasılsın?"

"İyi abi işte, son zamanlarda hepimiz nasılsak öyleyim."

Kutay'ın yüzü düşerken içten içe kendine kızdı. Kendi hayatlarına çok çabuk dönmüşlerdi. Yaşadıklarını, üzüntülerini unutmuşlardı.

"Umay, gel kızım sofrayı kuralım."

Umay sessizce ayağa kalkıp annesinin peşinden mutfağa giderken Umut da "Ben de bir bakayım." diyerek ayağa kalkmıştı.

"Bir şey mi oldu oğlum?"

"Yok annem ablam insanının yanına geldim."

Umay burukça gülümsedi. "Barışmadık mı hâlâ?"

Umut, Umay'ın şehir dışını tercih etmesine kırgındı hâlâ. Ne kadar yakın olsa da her gün ablasını göremeyecek olması üzmüştü onu.

"Konumuz bu değil ablam insanı. Siz hayırdır Kutay abi ile?"

"Biz Kutay ile birlikteyiz Umut."

"Nasıl ya? Benim niye haberim yok?"

Umay göz devirerek kaşık çatalları ayarlamaya başladı. "Bana küs olduğun için olabilir mi güzel kardeşim?"

SEVDA -Tamamlandı-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin