"Askerler korkmaz mı albayım? Korkarlar elbet. Kaybetmekten de yenilmekten de korkarlar. Düşmandan değil de sevdiklerinden korkarlar. Onları kaybetmekten, onlara yenilmekten korkarlar. Aşk, bir yenilgidir albayım. Aşk, Dünya'nın en güzel yenilgisidir."
°°°
Ayla abla ve Kemal abi uyumuştu. Ayla abla ile çok fazla sohbet etme fırsatı bulamamıştık ama Umay ile tüm gece sohbet edeceğe benziyorduk.
Pimapenlerle kapatılmış balkonun sıcak bir havası vardı. Ufak bir masa ve birkaç sandalye, ufak bir de kanepe vardı. Balkon genişti ve çok da güzeldi.
Ben, lojmanın boş bahçesini izlerken Umay da yanıma gelmişti. Elindeki kupalardan birini önüme koymuş ve karşıma oturmuştu.
Kupayı avuçlarımın içine alıp kahve kokusunu derince içime çektim.
"İyi oldu gelmen. Ben de çok sıkıldım. Umut yokken evin içi boşmuş gibi hissediyorum."
Umay'ın yüzündeki buruk tebessüm benim yüzüme de işlemişti. Umut ile güzel bir kardeşliği vardı. Onları çok fazla yan yana görme fırsatım olmasa da birkaç kez telefon konuşmalarına rastlamıştım. Sürekli kedi köpek gibi didişiyorlardı ama yine de birbirlerini çok seviyorlardı.
"Kemal abi teklif etmese aklıma gelmezdi buraya gelmek."
"Çok güzel oldu gelmen. Elif ile konuşuruz sabah, Hale'ye gideriz. Aileleri de dönmüş bugün Konya'ya."
Aileleri çok çabuk dönmüştü Konya'ya. Göktuğ doğalı bir hafta olmuştu ve onlar birkaç gün anca kalmışlardı burada.
"Çabuk dönmüşler. Hale tek başına idare edebilecek mi burada? "
"Evet, çabuk dönmüşler ama Hale de böyle istemiş zaten. Göktuğ'un varlığına daha kolay alışırmış böylece. Biz de varız hem. Tüm gün evdeyim, ders çalışmaktan başka yaptığım bir şey yok. Yardım ederim ona."
KPSS için ders çalışıyordu Umay. O da artık atanıp mesleğine kavuşmak istiyordu.
Hale için işler zordu. Annelik büyük bir sorumluluktu. Alışması da biraz zaman alacağa benziyordu.
"Çocukların 23 Nisan töreni için gelecek misin? Birlikte süs hazırlarız okulda. Çocuklar için de bir uğraş gibi olmuş olur."
Konuyu değiştirirken aynı zamanda kahvemden içmeye de devam ediyordum.
"Gelirim ama bu hafta biraz zor. Haftaya geleyim, hem törene daha yakın olmuş olur, süslerin başına bir iş gelmez."
"Mantıklı." dedim başımı sallayarak. "Zaten Komutan gelince çarşıya gideceğiz. O zaman malzeme de alırım."
"Aynen, çok güzel olur."
Uzun süre Umay ile sohbet etmiş, kahvelerimizi bitirmiştik. Ardından Umay'ın odasına geçmiş ve benim yatacağım yatağı hazırlamıştık. Umay'ın odasında kendi bazasından hariç bir de kanepe vardı ve ben de orada yatacaktım.
"İyi geceler." diyerek odanın ışığını söndürdü Umay.
Ben de "İyi geceler." diyerek gözlerimi kapadım.
✨
"Kemal abi çıktı değil mi?"
Başını sallayarak onayladı Ayla abla beni. "O hayatta bu saate kalmaz." dedi gülümseyerek.
Birlikte kahvaltı masası hazırlıyorduk. Saat 11'i geçiyordu ve biz daha yeni kahvaltı yapacaktık.
"Timden bir haber var mı acaba ya?" diye mırıldandım. Aklım gerçekten onlardaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDA -Tamamlandı-
General Fiction-yorumlarda spoiler olabilir- "Sevmezler Öğretmen Hanım. Burada öğretmenleri sevmezler. Acımadan öldürürler seni, Aybüke Öğretmen'i Necmettin Öğretmen'i şehit ettikleri gibi seni de şehit ederler. Acımazlar, gözlerini bile kırpmazlar. Hiç mi acımıyo...