*DÜZENLENDİ*
Multide, Ediz ve Aslı var.
Keyifli okumalar...
*********
Alaz arabayı park ettiğinde hiç inmeye niyetim yok gibiydi. Alaz da ben inmiyorum diye inmiyordu sanırım.
"Dün tamamen Pelin'e odaklandığım için hiç çevremde neler olup bittiğine bakmadım. Benim hakkımda ne düşünüyorlar?"
"Bilmem ama senin canını sıkacak bir şey kulağıma gelirse muhtemelen elimden kurtulamazlar."
Göz devirerek ona baktım. "Bazen kıro olduğunu düşünüyorum."
"Kıro değilim ama biraz maço olduğum doğrudur." deyince güldüm. Doğruydu. Koruyucu ve nerede nasıl davranacağını bilen bir erkekti. Kadınlara saygılı ve değer veriyordu. Cesurdu. Maço erkek bence kadına şiddet uygulayan kişiler olmuyordu. Onlar başka bir kategoriye giriyordu bence ama günümüzde maço erkeği bununla karıştıran çok kişi vardı aslında.
Alaz'ın bakışlarını yüzümde hissederken bende yavaşça ona döndüm. "Kulaklıklarını istesem ne yaparsın?"
Kulaklıklarım mı? Sorusunun amacını tam olarak anlayamadığım için tek kaşımı kaldırdım açıklaması için. Kulaklıklarım benden bir parça olmuşlardı ve onlar olmayınca kendimi kötü hissediyordum. Alaz da muhtemelen alıp geri vermemekten bahsediyordu. Devam etmeyeceğini anlayarak konuştum. "Vermem."
"Niye? Kaçmak istediğin bir an olursa yine kulaklıklarına sığınmak için mi?" dedi sorgularcasına. Yüz ifadesinden hiçbir şey çıkaramıyordum ve bu konunun nereden çıktığını da. Kulaklığımın kime ne zararı olabilirdi ki? Masum masum duruyor boynumda. Kaşlarım hafifçe çatıldı. "Nereden çıktı bu? Ayrıca kulaklıklarım benim bir parçam. Onlardan nasıl ayrılabilirim?"
Derin bir nefes alıp oflarcasına verdi. "Tamam, anladım. İnelim mi artık?"
"İnelim." diyerek kapıyı açtım konuyu üstelemeyerek.
Arabadan inip yanıma gelince birlikte okula yürümeye başlarken bakışların bize döndüğünü hissederek tek omzuma asılı sırt çantamın kulpunu sıktım. "Fazla coolsun." diye söylendiğimde güldü.
"Ben Alaz Kunter'im çünkü güzelim. Alış buna" dedi farklı bir tavırla ve bu afallamama sebep olurken ona baktım. Alaz başkalarının ilgisiyle burnunu havaya kaldıran kişilerden değildi ama kabul edelim ki ayrı bir havası vardı. Yanındayken insan kendini iyi ve değerli hissediyordu. Bir şeyler söylemesine gerek yoktu. Davranışlarıyla bunu hissetmek yeterliydi. Bana göz kırptığı sırada Cenk'in sesiyle gözlerimi ondan çekip 3 adım ilerimizde duran Cenk ve Derin'e baktım.
"Günaydın Kaplan Kız ve kardeşim."
Gülümsedim. "Günaydın da niye burada duruyorsunuz?"
Cenk gururla sırıtırken Derin de kıkırdayıp açıkladı. "Cenk, Aslı ve Ediz'i sınıfa kilitledi. Pencereden baktıklarında da buradan da el sallıyor. Maksat gıcıklık olsun."
"Hayır." diye itiraz etti Cenk hemen elleriyle konuşmasını desteklemek istercesine hareketler yaparken. "Bu sefer maksat gıcıklık değil, hayırlı bir işin peşindeyim inşallah."
Alaz'a baktığımda kaşları çatılmıştı. Çünkü bir iddiamız vardı ve bugün sevgili olmazlarsa ben kaybediyordum. Ama Cenk böyle devam ederse akşama kadar Ediz ve Aslı birbirlerine açılmak zorunda kalırlardı.
Alaz "Lan Cenk salak mısın sen? Niye karışıyorsun işlerine?" diye kızarken bense gururla sırıttım. "Yemek yapmaya hazır ol bence Alaz." Bana yan gözle bakıp "O yemeği yaptıracağım ben sana Simal." deyince omuz silktim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)
Teen Fiction*** Alıntı *** "S-Simal..." derken kollarımın arasından yere kayarken bende onunla birlikte yere oturup onu kendime çektim. Yüzü acıyla buruşurken sırtındaki elimde hissettiğim ıslaklıkla elime bulaşan Simal'in kanına baktım şaşkınlıkla. "a-ağ-ağla...