*DÜZENLENDİ*
Bölüm şarkıları; Emre Aydın'ın- Beni biraz böyle hatırla / Simal'in bölüm sonunda hastaneye giderken dinlediği şarkı; Can Bonomo - Hikayem Bitmedi
keyifli okumalar. Düşüncelerinizi bildirin lütfen :)
***************
Birileri oyun oynar. Birileri işe gider. Martılar uçar, gemiler yüzer, birileri ölür, birileri doğar. Hayat durmaz yani... Akmaya devam eder. Peki, hiçbir an durup, en baştan başlamaz mı? Yok mu öyle bir ihtimal? Mümkün değil midir yani şunu demek; 'Bugün geri kalan hayatımın ilk günü.'
ALAZ'DAN
Simal eve girince bir süre durdum. Saçlarımı karıştırırken derin bir nefes verdim. Kendimden nefret ediyordum. Kendine gelmeden önce onu oradan uzaklaştırmalıydım. O kadınla konuşmasına izin vermemeliydim. Bahçe kapısından yavaş adımlarla girdim. Evlerine adımlarken kendime kızıyordum elimde olmadan. Zile basmamla çok geçmeden yüzünde korkmuş, telaşlı bir ifade olan yardımcıları açtı. İsmini hatırlayamazken geçmem için kenara çekildi.
İçeri girdiğimde dikkatimi ilk salonun önündeki insanlar çekti ama umursamadım. Aklımdaki tek kişi Simal'di. Yukardan Koray amcanın Simal'e seslenişlerini duyunca kimseye bakmadan hızla merdivenleri çıktım.
Simal'in odasının önündeki Koray amca derin bir nefes alıp vererek döndüğünde beni gördü. Yanıma gelip telaşla konuştu.
"Neler oluyor Alaz? Birine bir şey mi oldu? Öldü dedi ve benimle konuşmuyor."
Sıkkın bir nefes verirken yüzümü sıvazlayıp ellerimi ıslak saçlarımın arasından geçirdim. "Çok kötü bir şey oldu. Ben engel olamadım." dediğimde gözlerindeki korku artarken devam ettim. "AVM'nin önünde bir kaza oldu... Nasıl anlatılır bilmiyorum ama kısaca anlatmak gerekirse Simal kazanın ortasında kaldı. Çocuk için yola atlamış. Sonrada oradan uzaklaştıramadım onu. Kaza yapan kadın ambulansa binmeden önce Simal'le konuşmak istemiş. Sonra da... Öldü. Yani şu an için geri dönüp dönmediğini bilmiyorum."
Gözlerini kapatıp açtı yavaşça ve bir elini omzuma koydu. "Sen de bir sakinleş, kötü görünüyorsun. Hem sırılsıklamsın hasta olmadan bir sıcak duş al rahatla. Ben de o sırada abimleri göndereyim. Simal de duşa girmiş olmalı. Sonra detayları anlatırsın olur mu?" İtiraz edecekken konuşmama izin vermeden devam etti. "En azından üstünü değiş."
El mahkum başımla onayladım. Bir odaya adımladı. Çok geçmeden elindeki kıyafetlerle geldi. Bir odayı gösterip "İstersen duşta alabilirsin oda da banyo var." dedi. Korktuğuna ve kalbinin acıdığına emindim ama yine de beni bile düşünüyordu. Bu da onun ne kadar iyi olduğunu gösterirdi.
"Sağ ol Koray amca."
"Hadi hasta olmadan değiş"
O aşağıya inerken bende gösterdiği odaya girdim. Misafir odası olmalıydı. Derin bir nefes verip kazağımı çıkardım.
Üstümü değişince yatağın üzerine oturup ıslak saçlarımı karıştırdım. Kendimi berbat hissediyordum. Simal'in nasıl olduğunu bilmezken iyi olmam saçmalıktı zaten. İçinde ne fırtınalar kopuyordu da sesi çıkmıyordu. Bağırıp çağırmasını isterdim. Ama o içine hapsediyordu.
Telefonumu bulup Emrah'ı aradım. Ona olanları kısaca anlattıktan sonra odadan çıktım. Simal'in odasına uzun uzun bakıp derin bir nefes alarak aşağıya indim.
Salondan sesler gelirken girmekten vazgeçip yukarı çıkacakken duyduğum şeyle durdum.
"Dayı kusura bakma ama Simal hep böyleydi. Dikkatleri üzerine çekmeyi sever. Bugünde bizimle görüşmek istemediği için böyle bir şey yaptı. Ne olmuş yani bir kaza olduğunu görmüşse? Herkes şahit oluyor ama ne hikmetse sadece Simal etkileniyor-" derken bir kadın sözünü kesti sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)
Teen Fiction*** Alıntı *** "S-Simal..." derken kollarımın arasından yere kayarken bende onunla birlikte yere oturup onu kendime çektim. Yüzü acıyla buruşurken sırtındaki elimde hissettiğim ıslaklıkla elime bulaşan Simal'in kanına baktım şaşkınlıkla. "a-ağ-ağla...