Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)

60. Bölüm: ses kayıtları...

helööööö... geç kaldım özür dilerim... karneler nasıl bakalım? umarım tatiliniz iyi başlamıştır... 

'Emre Aydın - Git' bölüm şarkısı... evet şarkıdan da anlaşıldığı gibi birazcık duygusal bir bölüm oldu. umarım beğenirsiniz.

keyifli okumalar....

****** 

Hayatımızda öyle anlar oluyordu ki dönüp arkamıza baktığımızda inanmak güç geliyordu. O anlara inanmayı zorlaştıran en büyük etken ise şimdi yaşadığımız 'an'dı. Hele bir de yanınızda sizi seven insanlar varsa bazen 'gerçekten yaşadım mı?' diye soruyorsunuz kendinize. Çünkü onlar sizi öyle bir sarıyordu ki eskisinden de güçlü duruyordunuz ayakta. Onlar iyi ki var diyorsunuz. Çünkü onlar iyi ki var.

Aslı ve Ediz her gün farklı bir tartışma içindeydiler. Ama tartışırken bile birbirlerine gülümsemeyi ihmal etmiyorlardı. Şu günlerdeki gündem tartışmaları ise Aslı'nın çocukluk aşkıydı. Tabi Ediz buna karşılık bir an 'benim çocukluk aşkım Simal' diye sallamıştı. Ama Aslı buna kahkahalarla gülmüştü. Ediz'in beni nasıl kardeşi olarak gördüğünü herkes biliyordu. Aslı'da doğal olarak buna inanmamıştı. Ediz'in neden böyle bir yalan söylediğini de anlıyordum. 5 yaşından 7 yaşına kadar hep beraberdik. Geri kalan çocukluğunu ise benimle konuşmaya çalışarak geçirmişti. Diğer kızlarla ilgilenmeye vakti kalmamıştı. Aslı kahkahayı basınca Ediz sadece oflamıştı. Kıyamam ben kardeşime ya...

Derin ve Yiğit yılın deli çifti olarak seçilmeye adaydılar. Yiğit Derin'i her zamanki gibi sinir ettiği bir gün Derin Yiğit'in telefonunu almıştı gizlice. Ve sonrada Yiğit'in tüm eski hoşlandığı, sevgilisi olan ya da Yiğit'ten hoşlanmış olan tüm kızlara 'Ben biricik sevgilim olan Derin'i çok seviyorum. Ondan asla ayrılmayacağım. Bunu sizlere söyleme gereksinimi duydum.' Diye mesaj atmıştı. Yiğit'in telefonları o gün hiç susmamıştı. Yiğit de cadde de yürürken gördüğü tüm erkekleri durdurup Derin'in onun sevgilisi olduğunu ve ona bakmamalarını söylemişti. İkiside deliydi...

Emrah'ta başka bir haller vardı şu sıralar. Aslı, Derin ve Cenk birlik olup ona sevgili araştırmaya başlamışlardı. Emrah ise onlara sadece göz devirip sevgili istemediğini söylüyordu ısrarla. Ama garip olan bu değildi tabi ki. saatlerce telefonundan birinin fotoğrafına bakıyordu ama tüm çabalarımıza rağmen hala öğrenememiştik. Alaz ve Ediz telefonu alabilmek için resmen dövüyorlardı çocuğu. Telefonu almayı başarmışlardı ama şifreyi bulamamışlardı. Parmak izini okutmaya kalktılar ama başarısız olmuşlardı. Aşıktı ama kime? Bunu sorunca da aşık değilim ben diye kızıyordu.

Cenk'in artık yanından ayırmadığı bir kamerası vardı. Her gördüğünü, herkesi çekiyordu. Yolda yürürken bile mutlu gördüğü herkesi çekiyordu. Bunlar da genelde çocuklar ve yaşlılar oluyordu. Ve her anımızı yakalıyordu.

Alaz o adamın yakalanmasından sonra büyük bir huzura kavuşmuştu. İzzet'in yakalandığı gece onu yalnız bırakmamıştım. Sabaha kadar küçük bir çocuk gibi göğsümde yatıp Hazal'ı anlatmıştı. Ama sonra ağlamaya başlamıştı. Öyle de uyuyakalmıştı. Ama ertesi güne çok güzel uyanmıştı. Rahatlamıştı. Yıllardır içten içe onu kemiren düşünceler artık bitmişti. Adama cezasını vermiştik. Onu hapse attırdıktan 4-5 gün sonra hapiste öldüğünü öğrenmiştik. Kasıtlı öldürülmemiş. Arı alerjisi varmış meğer ve kurtaramamışlar... Reşat babaya daha sık gider olmuştuk Alazla. Yalnız bırakmak istememiştik...

Ben mi?... Kutay'ın ölümü beni çok etkilemişti ama iyiydim. Onlar sayesinde çabuk toparlamıştım... kızların ısrarları sonucu yıl sonu için yapılan şarkı yarışmasına katılmıştım.