helöööö. sözü uzatmayacağım bu sefer merak etmeyin. hikayenin adını değiştirdim... KUZEY YILDIZI yeni adı. ;) zaten aşinasınız değil mi? :)
Bölüm içinde üç tane şarkı geçiyor Ravi İncigöz - İki kalp, Gökhan Türkmen - Aşk lazım, Mor ve ötesi - yaz yaz yaz. dilediğinizi seçin ama ben multiye biraz moodumuz yükselsin diye yaz yaz yaz şarkısını bırakıyorum. öpüyorum sizi.
Bölüm ithafı; morkaranfil oyların için çok teşekkür ederim. umarım okurken sende keyif almışsındır :)
keyifli okumalar
*****
Sabah Alaz giderken defalarca elbiseyi sorsa da göstermemiştim. Bugün acayip bir koşuşturmaca olacaktı bundan emindim. Amcamlar, babaannemler herkes gelmişti. Teyzemler ve dayımların son anda bir işleri çıktığı için gelememişlerdi. Bugün anneannemlerle birlikte geleceklerdi.
Odamdan çıkıp babamın odasına adımladım. Muhtemelen uyanmış ve dedemlerin yanına gitmek için hazırlanmıştı. Amcamlar tüm ısrarlarımıza rağmen bizde kalmamış, otelde kalmışlardı. Bunu Beray olduğu için istediklerini biliyordum ama hiçbir şey dememiştim. Babamın kapısını tıklatarak içeri girdiğimde hazırdı bile. Beni görünce kocaman gülümsedi.
"günaydın prensesim."
"günaydın babacım." Kollarının arasına girerek ona sımsıkı sarıldım. "dedemlerin yanına demi?"
"istersen beraber gidelim? Hep birlikte bir kahvaltı ederiz."
"çok güzel olur." Diyerek ondan ayrıldım. "bizde oradan kuaföre geçeriz. Ben gidip Ezgi'yi uyandırayım."
"hadi bakalım."
Odadan çıkacakken babamın sesiyle durup ona baktım.
"Dedenin senin için yaptığı kolyeyi hatırlıyor musun?"
"evet baba. Neden?"
"elbiseni gördüm... uyumlu. Bugün onu takmaya ne dersin?" kararsızlıkla somurttum.
"baba ben onu taşıyamam. O çok güzel bir tasarım." Yanıma gelip omuzlarımdan tutarak gülümsedi. "sen daha güzelsin prensesim. Hem deden görünce eminim çok mutlu olur."
"tamam takacağım ama bir an önce Ezgi'yi uyandırmam gerek." Diyerek gülümserken odadan çıkıp Ezgi'nin uyuduğu odaya daldım. Tabiki uyuyordu.
Haince sırıtıp üstüne atladığımda inleyerek gözlerini araladı. "Günaydın Ezra!"
"Kalk üstümden! Ciğerlerimi söktün be!" diye çemkirdi. Üstünden kalktığımda kafama yastık yemem bir oldu. "hain."
Pis pis sırıttım. "hadi hazırlan. Dedemlerin yanına gidiyoruz. Orada kahvaltı edeceğiz. Sonra da kuaföre geçeriz."
Hızla yataktan kalkıp karşıma geçti. "o Beray şirozuyla kuaföre falan gitmem ben bilmiş ol."
"merak etme amcamlar onu bizim peşimize takmazlar. Nevşehir'e gittiğimizde olanlardan sonra..."
"iyi o zaman." Dedi rahatlayarak. "ben giyineyim. Çıkarız."
Başımı aşağı yukarı sallayıp odadan çıktım. kendi odama girdiğimde hemen üzerimi değiştim. Dedemin tasarladığı kolyeyi alırken derin bir nefes verdim. Çok harika bir tasarımdı ve babamın dediği gibi elbisemle uyuyordu. Parmaklarım üzerinde gezindikten sonra kadife kutuyu kapatıp çantama koydum. Giyeceğim topuklu ayakkabıyı da alarak odamdan çıktım.
Babamın odasına girdiğimde burada olmadığını gördüm. Giyinme odasına geçip elbisemi aldıktan sonra çıktım.
Otele geldiğimizde dedemler bizi bekliyordu masada. Hatta Anıl ve Oğuz abimde buradaydı. Hep birlikte kahvaltı ederken telefonum çalmaya başladı. 'Eslem arıyor' babam "kim kızım?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)
Teen Fiction*** Alıntı *** "S-Simal..." derken kollarımın arasından yere kayarken bende onunla birlikte yere oturup onu kendime çektim. Yüzü acıyla buruşurken sırtındaki elimde hissettiğim ıslaklıkla elime bulaşan Simal'in kanına baktım şaşkınlıkla. "a-ağ-ağla...