*DÜZENLENDİ*
Keyifli okumalarr...
*********
SİMAL'DEN
Babamın ilk kez bana kızgın olduğunu hissediyordum. Her koşulda beni anlardı, yanımda olurdu ama bu sefer onun bile bilmediği sebepten ötürü Pamir'den şikayetçi olmamıştım. Tabii sonradan öğrendiğimize göre de Pamir'in kan sonuçlarında uyuşturucu çıkmıştı. Pamir'in o gün gözlerindeki kırmızılıklar da anlam kazanmıştı böylece. Pamir ve benim ifadelerimiz uyuşuyordu ve Pamir uyuşturucu etkisi altında olduğu için zaten ceza almazmış ama ben bunu bilmeden önce ondan şikayetçi olmadığımı söyleyince babamlar kızmıştı. Zarar görmüştüm ve bana zarar vereni koruyorum gibi göründüğü için kızgındı. Babama kazayla olduğunu anlatsam da bu onun için hafifletici bir sebep değildi. Karaciğerim zarar gördüğü için ameliyatta bir kısmı alınmış. Yani kaza gibi durmuyordu babam için. Kaza olsa o bıçak o kadar derine inmezdi demişti. Anlıyordum babamı. Benim için korkmuştu, haklıydı. Ona bir zarar gelse ben onun kadar kendimi kontrol edemezdim. Bana kızgın olduğunun farkındaydım ama bana sesini bile yükseltmemişti. Tabi bir de işin Alaz boyutu vardı. O çok daha sinirlenmişti şikayetçi olmadığımı öğrendiğinde.
Ben kendime gelmeden önce Pamir polislere gidip teslim olduğunu duyduğumda şaşırmadım desem yalan olurdu. Bunu yapmasını beklemiyordum. Beni bıçakladığı anda, karşısında benim olduğunun bile farkında olmadığını biliyordum. Ama sonra gitmişti değil mi? Bunun beni öfkelendirmesi gerekiyordu belki de ama ben yine onu anlamayı seçmiştim. Şoktaydı ve korkmuştu bunlar da onu kaçmaya itmişti. Asıl önemlisi bir ara kendime gelir gibi olduğumu hatırlıyordum. Pamir'in beni kucağında koşarak taşıdığını biliyordum. 12 yaşındaki Simal'in yapmadığı bir cesaretle geri dönmüştü Pamir. Tabi bunu bir kenara bıraksam bile ben Pamir'den şikayetçi olmazdım. Benim de kaçtığım şeyler varken onu şikayet edemezdim. Çünkü vicdanım izin vermiyordu.
Odanın kapısı açılınca gözlerimi açıp gelene baktığımda tekerlekli sandalyede Alaz ve arkasından da hemşire girdi. Alaz ben ameliyattayken ayaklanmış ama ayağa kalkmaması gerekiyordu. Şimdi de hiç ağrısı yokmuş gibi bir de onun ağrılarını çekiyordu. Bu yüzden doktor taburcu oluncaya kadar tuvalet dışında ayağa kalkmasını yasaklamıştı. Alaz da benimle aynı odada kalma şartı koymuştu. Buna bende destek çıkınca odalarımız birleştirilmişti. Çünkü neden yan yana olmak varken neden uzak kalalım?
Alaz yatağına yattıktan sonra hemşire kontrolleri yapıp odadan çıktı ve biz yalnız kaldık. Pamir'den şikayetçi olmadığımı öğrendikten sonra ilk kez yalnız kalıyorduk. Odadaki sessizlik uzarken ona baktım sakince. Yatağında uzanmış, sağ bileğini alnına koyarak gözlerini kapatmıştı. Kızacağını biliyordum ve bunu bekliyordum zaten ama korkmuyordum çünkü pişman değildim. Bu konunun Pamir'le ya da Alaz'la ilgisi yoktu, bu konu 12 yaşındaki benle benim aramdaydı. "Bana çok mu kızdın?"
"Evet." dedi kısaca gözlerini açmadan. Yüzüme bile bakmayacak mıydı artık? Canım sıkılırken derin bir nefes verdim. Önüme dönüp parmaklarımla oynamaya başladım. Alaz'a nedenini anlatsam beni anlardı ama anlatamazdım. Hiç kimseye anlatmamıştım ve anlatamazdım da. O gün benimle birlikte mezara gidecekti. Anlatacak kadar gücüm yoktu. Korkusuz korkaktım ben o hikayede.
"Aklım almıyor Simal. Ondan şikayetçi olmamanı anlamıyorum. Tehdit etmiş diyeceğim ama kendisi gitti teslim oldu. Bir nedeni olmalı ve var, farkındayım. Ama ne?" diyerek oluşan sessizliği bu sefer o bozdu. Alaz'a baktığımda gözlerini açmış ve doğrulmuştu.
"Bir nedeni var evet ama kimseye anlatamayacağım bir neden. Sana bile... Şikayetçi olmamamın nedeni sen ya da bir başkasıyla ilgisi yok, benimle ilgili."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)
Teen Fiction*** Alıntı *** "S-Simal..." derken kollarımın arasından yere kayarken bende onunla birlikte yere oturup onu kendime çektim. Yüzü acıyla buruşurken sırtındaki elimde hissettiğim ıslaklıkla elime bulaşan Simal'in kanına baktım şaşkınlıkla. "a-ağ-ağla...