Helööö... ilk olarak bölüm geç geldiği için özür dilerim. Ama bütün talihsizlikler beni buldu. Bu yüzden lafı uzatmayacağım...
Multide; Alaz
Keyifli okumalar
******
Çantamı kapatıp ayağa kalktığımda babam odamın kapısını tıklatarak içeri girdi. "hazır mısın güzel kızım?"
"evet" dedim sıkılmışçasına. "gitmek istemiyorsan gitmeyebilirsin kızım." Dedi babam beni kollarının arasına alırken. "kızlar için gidiyorum zaten."
"öyle olsun bakalım. Ama geri dönmek istersen hemen beni ara."
"teşekkür ederim baba" dedim kendimi gülümsemeye zorlayarak. "ben çantanı aşağı götürürken sende unuttuğun bir şey var mı diye kontrol et." Babam çantamı alıp odadan çıkarken kendimi yatağımın üzerine bıraktım. okul hafta sonu için kamp düzenlemişti. Bu sene biz 12. Sınıflar sınava gireceğimiz içinmiş. Son olandan sonra gitmek istemiyordum ama kızlar bana iyi geleceğini düşünüyordu. Kolumu bahane edebilirdim ama doktor iyi olduğunu söyleyip sargıyı çıkarmıştı.
1 hafta olmuştu Alaz'la ayrılalı. tam diyorum ki onu çok özledim. Affedebilirim. Ama Alaz hiç beklemediğimiz bir şey yapmıştı. O anları hatırlarken boğazım düğümlendi. ve hıçkıra hıçkıra ağlama isteğiyle doldum.
Hatırladığı an
Alaz'la konuşmam gerekiyordu artık. Onu dinlemeyerek nereye kadar gidebilirdi ki? Cenk okulun arkasında olduğunu söylemişti. Adımlarımı okulun arkasına çevirdim hemen. Etrafıma bakınırken bankta oturan Pamir dikkatimi çekti. O günden sonra onu okulda görmemiştim. Telefonla konuşurken bana gülümseyince gözlerimi ondan çekip yürümeye devam ettim. okulun arkasına dönmemle adımlarım durdu. Alaz'ın karşısında bir kız vardı ve telefonda biriyle konuşuyordu. Bir şey demeden telefonu kulağından çekip cebine koydu. Ona seslenmek için dudaklarımı aralamıştım ki Alaz kızı kendine çekerek öptü. Kalbimin parçalara ayrılış sesi kulaklarımda yankılandı sanki. Kulaklarım uğulduyor ve sadece ağlamak istiyordum. Bir ses çıkarmış olmalıyım ki kızdan ayrılıp bana baktı. Geri geri adım atarken yanaklarımın ıslandığını hissediyordum. "ben seni tanıyamıyorum. Hoş bundan sonrada tanımama gerek yok zaten." Deyiverdim. Konuşacak bile gücüm yok gibi hissediyordum ama kelimeler bir anda dökülüvermişti dudaklarımdan. Arkamı dönüp koşmaya başladım.
Koştum. Koştum ve koştum. Canım yanıyordu. Bir şeyler olduğunu sanmıştım. Yanımda olmaya çalışıyordu ama bir açıklama yapmıyordu ya da pişmanım falan demiyordu. Benim bilmediğim yine bir şeyler oluyor sanırken o çoktan başka birini bulmuştu.
Hıçkıra hıçkıra ağlamıştım resmen o günler. Hala canım yanıyordu ama en azından ayakta duracak gücüm vardı. Yanaklarımdaki ıslaklığı hissedince yatağımdan kalkıp banyoya girdim. En çok zorlandığım konu babamdı. Ağladığımı bilsin istemiyordum. Göz altı makyajımı düzeltirken aynada kendimi hayalet gibi hissettim. ağlamaktan gözlerim şişmişti ve artık acıyordu. Makyajla ağlamanın izlerini siliyordum yüzümden. Makyaj yapmayı sevmiyordum ama hem babam için hemde makyajsız, gerçekten korkunç bir halde oluyordum. Bu yüzden de birkaç gündür yapmak zorunda kalıyordum. İlk defa rujda sürerek odamdan çıkıp aşağıya indim. Yüzüme bir gülümseme yerleştirip babamın yanına gittim. "evet. Gidebiliriz." Dedim.
Babamla okula geldiğimizde beraber arabadan indik. Halil abi bagajdan çantamı çıkarırken babama sarıldım. "kendine dikkat et baba."
"sende kendine dikkat et güzel kızım." Ayrılırken gülümseyerek babama baktım. El sallayıp gidecekken babam tekrar bana sarıldı. Bende ona sarılırken "Koray bey iki gün sonra geleceğim zaten." Dedim alaylı çıkardığım sesimle. Babam omuzlarımdan tutarken yüzüme bakıp "her şeyin farkındayım kızım. Geceleri nasıl ağladığını biliyorum. Ama bana anlatabileceğin bir şey olsaydı yanıma gelirdin bunu da biliyorum. Bu yüzden üstüne gelmek istemiyorum. Şimdi git, kafanı dağıt. Arkadaşlarınla eğlen ama buraya geldiğinde gözlerinde kızarıklık ya da şişlik görmek istemiyorum." Deyince afalladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)
Teen Fiction*** Alıntı *** "S-Simal..." derken kollarımın arasından yere kayarken bende onunla birlikte yere oturup onu kendime çektim. Yüzü acıyla buruşurken sırtındaki elimde hissettiğim ıslaklıkla elime bulaşan Simal'in kanına baktım şaşkınlıkla. "a-ağ-ağla...