Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)

51. Bölüm: Ayrılık

helööö.... uzun bir bölümle buradayım. bu arada oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen...

multide ki şarkı; Ferah Zeydan - Yanlışız senle... söylediğim yerde açabilirsiniz.

multide Cenk ve Yiğit XD

KEYİFLİ OKUMALAR...

**************

Eve geldiğimizde annem Simal'e benim odamın yanındaki odayı hazırlamıştı. Annem Simal'le ilgilenirken Emrah kulağıma eğilip "git bir duş al kendine gel." Dediğinde ona hak verip kendi odama geçtim. Kısa bir duştan sonra kendimi çok daha iyi hissediyordum. Odamdan çıkıp Simal'in odasına girdim hemen. Konuşmamız gerekiyordu artık. Annem, Derin ve Aslı Simal'in yatağının ucunda otururken Cenk Simal'in baş ucunda her zamanki gibi saçmalarken diğerleri de koltuklarda oturuyorlardı.

"Güneş sultan" diyerek ona adımladım.

"söyle paşam."

"mutfaktan koku gelmiyor sen bir baksan mı?" annem kıkırdayarak ayağa kalktı. "serseri seni. Ama ben mutfaktayken Simal'i yorduğunuzu duymayacağım."

"ne zaman öyle bir şey yaptım Güneş sultan."

"tamam tamam" deyip Simal'e gülümsedi ve odadan çıktı. "neden gönderdin Güneş teyzeyi?" diyen Simal'i yanıtlamadan Cenk'e çatık kaşlarla baktım. "kalk lan oradan."

"kıskandı gene" diye gülerken abartıyla göz devirip kalkarak koltuğa Emrah'ın üstüne atladı. Simal'in yanına oturup "anlat. Dinliyorum" dedim kesin sesimle.

"anlattım Alaz. daha kaç-"

"Simal. Gerçeği bilmek istiyorum. Benim yüzümden oldu biliyorum. Anlat şimdi."

Derin bir nefes alırken acıyla yüzü buruştu. Sağ elini göğsüne koydu. "iyi misin? Ne oldu?" diyerek ayaklanırken "iyiyim." Dedi.

"kim yaptı?"

"bir şartla anlatacağım." Tak kaşım havalanırken "pazarlık yapma benle Simal." Dedim.

"o zaman anlatmıyorum."

Oflayarak ellerimle yüzümü sıvazladım. "söyle. Ne istiyorsun?"

"bir şey yapmayacaksın." Simal'in dediğiyle ben sinirle gülerken Cenk ve Yiğit kahkaha atmıştı. Simal somurturken "anlatmayacağım" deyip kafasını çevirdi. Kimi koruyordu bu kadar? Belki de tehdit etmişlerdi. Neden anlatmamakta ısrarcıydı bu kadar? Kim olduğunu öğrendikten sonra bir şey yapmadan durmayacağımı o da biliyordu. Ayağa kalkıp volta atmaya başladım.

"Simal sen mi söylersin ben mi bulayım?"

"bulamazsın."

"emin misin güzelim?"

"evet. Bulamazsın." Dedi bana bakmamaya devam ederken. Diğer tarafına geçip otururken Ediz konuştu. "kardeşim sen anlatmazsan sana bunu yapanlar yerin dibine de girse bulacağız. Bence bizi yorma." Simal gözlerini kapatıp açarken "bulabiliyorsanız bulun o zaman. Ben anlatmayacağım." Dedi. Korkuyordu. O da haklıydı kaç kemiği kırılmıştı... tehdit etmişlerdi belli ki anlatmaması için. Gözlerimi Simal'den çekmeden konuştum. "Emrah Yekta'yı ara söyle kardeşim. Bana o herifleri bulsun."

Emrah odadan çıkarken Simal'in elini tutacaktım ki alçılı olan tarafında olduğumu fark ettim. kalkıp diğer tarafına geçtim. Odaya derin bir sessizlik çökmüştü. Aslı bundan rahatsız olmuş gibi odanın havasını değiştirmek için konuşmaya başladı. Ama başarılı olamamıştı. Sadece beni sinirlendirmişti.