helöööööö... nasılsınız? karne nasıl? umarım iyidir. bölüm birazcık kısa oldu ama beğeneceğinizi umuyorum. okullar kapandığı için daha sık bölüm atmaya çalışacağım. hepiniz öpüldünüz.. ^_^ XD
Bölüm ithafı bu hayatta tek dostum, kardeşim, can parçam olan GİZEM'İME ithaf ediyorum...
keyifli okumalar.
************
Alaz'la birbirimize adımlayıp tam karşı karşıya durduk.
"sana söylemem gereken bir şey var."
Aynı anda konuşunda yutkundum yavaşça. "söyle" dedik yine aynı anda. Kıkırtıma engel olamadım tüm cesaretim uçup giderken. Bu da söylememem için bir işaretti belki de... derin bir nefes alıp verirken "ne oldu?" dedim hafifçe gülümseyerek.
"benim bir işim var dışarı çıkıyorum, onu haber verecektim?"
"nereye?" dedim merakla. Evde göz gezdirip devam ettim. "beni burada yalnız mı bırakacaksın?"
"korkmana gerek yok. Burası güvenli ama eğer korkarsan beni ara, hemen gelirim."
"gitmek zorunda mısın? Ne işin var ki?"
"gitmem gerek, önemli bir şey değil birkaç saate gelirim. Bu arada... sen ne diyecektin?"
"ben mi?" 'seni seviyorum diyecektim.' Tabi ki diyemedim. "canım sıkıldı da belki bir şeyler yaparız demiştim."
"sen film falan izle geldiğimde uyumamış olursan beraber dışarı çıkarız."
"bende seninle geleyim?"
"hayır" dedi hemen. Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken Alaz boğazını temizledi yavaşça. "yani... gelmesen daha iyi Masum kız. Geldiğimde beraber çıkarız olur mu? Asma ama suratını." Derken yanağımı okşadı. Gülümsedim. "sorun değil. Sen git o zaman bende film izlerim." Dudaklarını alnıma bastırınca afalladım fakat gözlerim hep bu anda kalmak ister gibi kapanıverdi. Birkaç saniye öyle kaldıktan sonra "geldiğimde uyumamış olursun umarım ki. Uyumuş olursan seni uyandırmaya kıyamam... uyuma..." diye fısıldayıp geri çekildi. Bana son kez gülümsedikten sonra merdivenleri indi, arkasında aptal aptal sırıtan bir ben bıraktığını bilmeden.
*
Gözlerimi açık tutmaya zorlarken kumandayı alıp kanalları çevirmeye başladım. Uyumamalıyım. Uyumamalıyım. Nerede kalmıştı bu Alaz? saatin kaç olduğunu bilmiyordum ama takvimlerin artık 24 Mart'ı değil 25 Mart'ı gösterdiğine emindim.
Saçlarımın üstünde hissettiğim elle uyanmaya başlarken kaşlarım çatıldı. Ben uyuya mı kalmıştım? Gözlerimi aralayınca karşımda Alaz'ı gördüm. "ah gelmişsin." Sesim uykudan dolayı çatallı çıkarken Alaz hafifçe gülümsedi. "bir gün eve gelip beni beklerken uyuya kalmış birini görmek güzel bir şeymiş."
"seni hep bekleyebilirim Alaz." diye çıkıverdi ağzımdan benden izinsizce. Gözlerimi kırpıştırıp devam ettim. "nereye gittin?"
"uyumaya devam et sen. Sabah konuşuruz bunları."
"olmaz. Dışarı çıkacaktık." Dedim kalkıp koltukta oturur pozisyona geçerken. "gözlerini açamıyorsun güzelim. Daha sonra çıkarız. Şimdi odana çık ve uyumaya devam et."
"bugün dönüyoruz unuttun galiba. Hem ben çıkmak istiyorum. Lütfen. Beni kıracak mısın?" dedim masum masum.
Gülerek göz devirdi. "üstünü değiş gel o zaman."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)
Genç Kurgu*** Alıntı *** "S-Simal..." derken kollarımın arasından yere kayarken bende onunla birlikte yere oturup onu kendime çektim. Yüzü acıyla buruşurken sırtındaki elimde hissettiğim ıslaklıkla elime bulaşan Simal'in kanına baktım şaşkınlıkla. "a-ağ-ağla...