54. Bölüm: Şapkalı

1.1K 50 5
                                    

helöööö.... ben geldim dilaygzl456 hikayemi takipte kaldığın için sana çok teşekkür ederim... yorumuna cevap veremedim çünkü bölümü düzenliyordum. affet lütfen, seviliyorsun okurcum. ;) :)

Multide; Aslı ve Ediz çiftimiz...

keyifli okumalar....

********

"güzelim nereden çıktı şimdi bu?" diye sızlandı Alaz. "lütfen Alaz ya." Dedim. Yıllar sonra ilk kez resim yapmaya karar vermiştim. Dün gece gizli odamdaki boş duvara uzunca bakıp kararımı vermiştim. O resmi çizecektim. Ama önce tuvallerde çalışacaktım biraz. Alaz'a bunu anlatmamıştım çünkü anlatırsam itiraz etmeden kabul ederdi. Ben onunla da biraz vakit geçirelim diye beraber resim yapmayı düşünmüştüm. Masum masum Alaz'a bakınca "tamam güzelim. tamam." Diyerek ayağa kalktı. "oley be" diyerek zıplayarak ayağa kalkıp Alaz'a sarıldım.

*

Alaz'a bakıp gülümserken çizdiği resminden gözlerini bana çevirip gülümseyip resmine devam etti. Ama ben gözlerimi ondan çekmedim. Hafifçe çatmış olduğu kaşlarıyla çok yakışıklı görünüyordu. Dağınık saçlarının birazı alnına dökülmüştü. Bu ona tatlı bir hava katarken izlenesi bir görüntü çiziyordu.

"ne oldu güzelim? gözlerini benden alamıyorsun" deyip sırıtarak bana baktı.

"ilk defa resim çiziyorum" diye itiraf ettim. tek kaşı sorar gibi havalanırken açıklama ihtiyacı duydum. "ben genelde karalama yaparım. Şuana kadar yaptığım karalamaların hiçbirini bilerek yapmadım ya da yaptıktan sonra bakmadım. Tamamen o an aklımdakileri kağıda döktüm."

"yani ilk resmini benle yapıyorsun. Öyle mi?"

"evet" dedim başımla onaylarken. Resmime geri dönüp bir şeyler çizmeye çalışmaya devam ettim. yanlış bir çizgi çekmemle yüzümü buruşturdum ve terebentenli fırçayı elime alarak hatalı çizgiyi sildim.

"resim yaparken silgi kullanıyorsun da, karalama yaparken neden silgi kullanmıyorsun?" diye sordu Alaz. ama bunun cevabını biliyormuş da sadece benim ne diyeceğimi merak ediyormuş gibi sormuştu. "çünkü karalamada hatalarınla yüzleşiyorsun. Onlarla yüzleştikten sonra silerek onları yaşanmadı sayamazsın. Sadece başka çizgilerle düzeltmeye çalışırsın." Dedim.

"resim yaparken niye silgi kullanıyoruz?"

"resim yaparken, ne çizeceğini bilirsin bu yüzden hata yaparsan silersin."

"zorunluluk yoktur resimde. Hatanı başka şeylere çevirebilirsin" diyerek aklımı karıştırdı. Cevabı biliyordu ama benim aklımı karıştırmak için sıkıştırıyordu. Başarmıştı da...

"off Alaz. kafamı karıştırma." Diye kızdım. Gülerek bana yaklaşıp "silgi kullanmadan resim çizme sanatına 'hayat' diyoruz güzelim..." dedi.

***

Çizdiğim resme bakıp Alaz'a döndüm. "bakayım sen ne çizdin." Diyerek yanına geçtim. Gördüğüm resimle kaşlarım havalandı. Çünkü Alaz babam ve beni çizmişti. "sen ne güzel bir adamsın ya" diyerek ona sarıldım. "Bakalım sen ne çizmişsin" dediğinde onunla birlikte benim resmimin karşısına geçtim. Bende Alaz, Mithat amca ve Güneş teyzeyi çizmiştim. "ah be güzelim." derken beni iyice kollarının arasına almıştı. Hafifçe gülümseyerek ona sarıldım. Yeni fark ediyordum ki, Alaz benim annemin fotoğrafını hiç görmemişti. Bu yüzden çizmemişti belkide. Bunu aklıma not ederken Alaz "Hadi gel. Gidiyoruz" diyerek elimden tutarak beni odadan çıkardı.

"Alaz nereye gidiyoruz?"

"Sana bir sözüm vardı"

"Ne sözü?" dedim anlamayarak. Sorumu duymazdan gelerek merdivenlerden inmeye başladık. Alaz'ın kapıyı açmasıyla karşımızda Emrah belirdi. Kaşları havalanırken "nereye gidiyorsunuz?" Dedi.

Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin