85. Bölüm: Part 2

1.6K 57 224
                                    

Helöööö... İşte geldim buradayım. Ama biraz can sıkıcı haberlerle geldim bugün. Bayramda yeni bölüm atamam. Bayramdan sonra da tercihler başlıyor bu yüzden gelmeyecek bölüm. Sizlere söz etmiştim daha önceden bölümleri düzenlemeye alacağımdan. Biraz da düzenlemeler adına bölüm gelemeyecek. Ama hemen üzülmeyin... yeni bölüm taslak olarak hazır. Eklenmesi ve düzenlenmesi gereken çok yeri var ama bu süreçte onu da halletmeye çalışacağım.

Düzenlenen bölümler geldikçe onları okumayı da ihmal etmeyin. Güzel detaylar olacak :) ;)

Gelelim bölüm ithafına. Bölümü celikhazal41'e ithaf ediyorum. oy ve yorumların için çok teşekkür ederim.

(84. bölümde bölüm ithafı isteyenler yorum yapmıştı. Oradan seçiyorum ve hepinize bölüm ithafı yapacağım. *_*)

Keyifli okumalar....

********

Mutluyduk biz... ilk defa normal, monoton bir yaşam sürüyor gibiydik. Ama sadece gibiymişiz. Hani ölecek birinin son isteği sorulur ya... bizim ki de ona benziyordu. Karmaşanın, bilinmezlerin içinde dibe vurmadan önce hayat bize 'her şey normale döndü' diyordu. Her şey geride kalmıştı.

Kalmamış...

Oyun yeniden başlıyormuş.

Başladı ve biz bu oyunda, bu bilinmezliğin içine bizi -beni- kimin dahil ettiğini bilmiyorduk. En zoru da buydu bence. Kötüye karşı savaşırsın, kendini koruyabilirsin çünkü hamlenin nereden geleceğini bilirsin. İyinin yanında olursun çünkü onunla beraber bir şeyler yapabileceğini, ona güvenebileceğini bilirsin. Ama bilinmezlikle savaşamıyorsun, kendini koruyamıyorsun. Kim yanında kim karşında bilmiyorsun. Sen bilinmezlikten çıkmaya çabaladıkça daha da dibe batıyorsun.

Bataklık gibi...

"Ağlama bir tanem lütfen. Sen ağladıkça Alaz'a olan öfkem daha da artıyor." Dedi telefondaki o robotik ses. Sertçe yutkundum. Bu o'ydu...

"O-ona dokunma." Diyebildim. Ne diyeceğimi ne yapacağımı şaşırmıştım. Şok olmuş bir şekilde öylece kalmıştım.

"sen beni sevip bana kendi isteğinle gelene kadar sen dışında kimse güvende değil aşkım. Sen dışında herkes bu sahneden çıkmaya mahkum. Bir sen bir de ben... başkasına yer yok Simal. Sen beni sevene kadar hiç kimseye yer yok."

Konuşmadım. Söyleyeceğim en küçük yanlış kelimenin sevdiklerime zarar getireceğinin farkındaydım. Sözcüklerimi seçemeyecek kadar kötü bir haldeydim. Yapma, dokunma onlara demek istedim ama sustum. Sadece sustum.

"Ağlama sen. Ben her şeyi halledeceğim. Beni seveceksin söz veriyorum. Seni seviyorum aşkım." Dedi ve bir şey dememe izin vermeden telefonu kapattı.

Elimde telefon şaşkınca etrafıma bakınırken kalbim o kadar hızlı atıyordu ki sesini duyabiliyordum. Titreyen ellerimle telefonumu sıkı sıkıya tuttuğumu parmak boğumlarım acıyınca fark edebildim. Sakin olmam gerekiyordu, farkındaydım ama iyi değildim. Kendimi iyi hissetmiyordum. Yapabileceğim en mantıklı şeyi yaptım... Titreyen ellerime komut verirken gözlerimi telefonuma çevirdim. Rehbere girip hemen Alaz'ın adını buldum ve düşünmeden onu aradım.

Ona, diğerlerine bir şey yapar mıydı? Yapmasın. Herkes kapıdaydı ve güvendeydi ama Alaz? Nereye gitmişti ki Alaz? Ya ona bir şey olduysa?

Telefonun açılmasıyla bir nebze rahatlarken sinirle konuşmaya başladı. "Simal sakinleşince geleceğim. O güzel kafandan saçma saçma şeyler kurup ağlama sakın-"

Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin