62. Bölüm: Artık hatıramda kal...

1.1K 52 18
                                    

helööö... nasılsınız bakalım? umarım iyisinizdir... lafı uzatmadan bölümle aranızdan çekiliyorum. keyifli okumalar...

bölüm şarkısı, Taner Çolak ve Özge Esen - Güneşimi Kaybettim

*****

Her şeyin bir bedeli var bu hayatta. Büyük sevdaların bedeli, büyük yangınlar. Büyük hırsların bedeli, büyük kayıplar. Büyük umutların ki, uzun geçecek yıllar. Küçük hesapların ki, büyük yanılgılar. Masumiyetin de bedeli var. zalimliğinde... hepsinin vakti var. ama en çok mutluluğun bedeli var. ister önceden öde, ister sonradan...

Her şeyin bir bedeli var bu kısacık hayatta. Bazen en günahsız ödeyecek bedeli, hesaplar açılacak hesaplar kapanacak ödetmek için bedelleri. Ama bedel dediğini biri mutlaka ödeyecek. Çünkü hiçbir şey karşılıksız kalmaz şu hayatta. O karşılık senin bedelin olacak...

Bizim bedelimiz bu muydu yoksa sonumuz muydu? Tek başıma oturduğum kamelyada derin bir nefes alarak düşünceleri dağıttım. Alaz'a her şey bitti derken bile bunları sorguluyor olmak garipti ama düşünmeden edemiyordum.

Aslı ve Derin'in nerede olduğunu biliyordum ama Ezgi neredeydi? Belki de onlar beni bulamamıştı. Çünkü kimseye haber vermeden çıkmıştım bahçeye. Yanıma oturulmasıyla başımı çevirmeden kim olduğunu anlamıştım bile. Kokusunu unutmam imkansızdı. Özlediğim kokusunu nasıl unutabilirdim ki? Bankın diğer ucuna kayarak ondan uzaklaştım.

"Kokumu bile ezberlemişsen beni unutman imkansız. Boşuna uğraşıyorsun..."

"Nerden biliyorsun?" Diyerek ona döndüm. "Çünkü koku yoluyla oluşmuş bir hatıranı yıllar geçse de unutamazsın. Benimde sende bir hatıra olarak kalmaya bir niyetim yok zaten... Geçmişinde, şimdinde ve geleceğinde her daim yanında olacağım."

"Yan yana ayrı yazılır... bil istedim."

"Apayrı da birleşik yazılır.... Hayatın ironikliği de burada başlıyor galiba." Daha fazla dayanamayarak gözlerimi ondan çekip yana doğru kaydım. peki Alaz ve ben hangi ironiyi yaşamayı seçecektik? Yan yan yanayken ayrı mı olacaktık yoksa ayrıyken eskisi gibi dipdibe mi olacaktık? sessiz kaldığım sırada yanımıza gelen Emrah ve Ezgi'yi gördüm. Ezgi Alaz'a bakarken aramıza oturdu. "Ezgi yer kalmadı mı başka?" Diye söylendi Alaz göz devirerek.

"Yoo var. İstersen geçebilirsin."

Alaz "kara kediliğe falan mı özendin?" dediğinde Ezgi destek olurcasına elimi tutup konuştu. "burada senin güvensizliklerin ve Simal'e bağırışların kara kedi oluyor, ben değil."

Ezra da böyleydi işte. sevdiklerini üzmez ve zarar vermediğin sürece çok tatlı dilli olabilirken aksi olduğu zaman sivri dilli olabiliyordu. Söylediklerinin Alaz'ı üzdüğüne emindim... Telefonum çalmaya başlarken onları dinlemeyerek telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Efendim Oğuz abi."

"Neredesin fındık?"

"Okuldayım abi. N'oldu ki?"

"Okulun neresinde?" dediğinde gözlerimi kırpıştırdım. "Burada mısın?"

"Söylemene gerek kalmadı gördüm zaten seni." Dediğinde etrafıma bakındım ve bize doğru gelen Oğuz abiyi gördüm.

Gülümseyerek kamelyaya gelip "Fındığım." diyerek bana sarıldı. Bende hemen ona sarılırken hafifçe gülümsedim. Oğuz abi Anıl ve Özgü'nün abisi olduğu kadar bana da abilik yapardı. "hemen Nevşehir'e dönecektim ama Fındığımın üzüldüğünü söyledi kuşlar."

"Bu kuş kahverengi gözlü, uzun boylu, orta yaşlarında olmasına rağmen çok yakışıklı olan ve adı Koray olabilir mi?"

Gülerek "olabilir" Dedi. Alaz'a bakıp kaşlarını hafifçe çatarak bana baktı. "Bu sevgililik konusunu daha sonra konuşacağız senle. Unuttum sanma." Gözlerimi kaçırdığımda Ezgi "aşk olsun Oğuz abi beni unuttun." Dedi somurtarak konuyu değiştirmek için.

Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin