helöööööö... umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. oy ve yorumlarınızı bekliyorum multide Cenk var...
keyifli okumalar.
********
Sabah erkenden uyanmıştım. Çünkü Alaz bu sabah o kızla tanışacaktı. Telefonumun sesi açık olmasına rağmen Dakika başı telefonumu kontrol ederken babam odama girince düşüncelerden uzaklaştım hemen.
"Günaydın. Erkencisin kızım."
"Günaydın baba. Öyle oldu biraz."
"Ağrın falan mı var yoksa?"
"Ağrım falan yok. Uyku tutmadı sadece" dediğimde yanıma oturdu. "Bir daha benden böyle şeyleri saklama olur mu? Seni de kaybedeceğim diye çok korktum"
"Özür dilerim baba. Bir daha ilk sana geleceğim." Elimi tutarken saçlarımın üzerine bir öpücük bıraktı. "Kalbin durduğunda dedim ki; kızım da bıraktı beni. Bu hayat onu da aldı benden. Ama senle birlikte kafama koymuştum. Arkandan bende gelecektim."
"Babam" kollarımı babama sararken sızlayan yaran umurunda değildi şuan. "Annem dedi. Babana git dedi. Onu bırakma, şimdi değil dedi. O an onunla gitmek daha mantıklı gelmişti ama dönüp arkama baktığımda seni gördüm."
Babam saçlarımı okşarken "beni bırakmak yok. Sen olmadıktan sonra paraymış şirketmiş umurumda değil."
Babama minnetle gülümsedim. "Baba... Ben dünyanın en şanslı kızıyım. Çünkü sen gibi bir babam var. Annem zaten dünya harikasıydı." Gülerek benden ayrılıp peçetenin üzerindeki açken içmem gereken ilacımı ve suyu bana uzattı. Hapı dudaklarımın arasına alıp bir yudum suyla içtim. Kenara koyduğu kahvaltı tepsisini dizlerimin üzerine bıraktı. "Baba ben ayağa kalkabiliyorum"
"huyunda tıpkı annen gibi güzel kızım... Esin bir keresinde hasta olmuştu. Kahvaltısını yatağına götürmüştüm. O da aynı sen gibi ayağa kalkabiliyorum demişti" Dedi gülümseyerek. Güldüm hafifçe. Anneme benziyordum gerçekten. Babamla kahvaltımızı yaptıktan sonra babam bana diğer ilaçlarımı da içirip evden çıkmıştı.
*
Saat 10'a gelirken Alaz'la birlikte diğerleri de odaya giriş yapmışlardı.
"Bu iş tamamdır" Dedi Yiğit pufa kendini bırakırken. "Ne oldu? Kız ne yaptı?" Dedim hemen. Alaz yanıma otururken "bir dahaki karşılaşmada kendisi buluşmayı teklif edecek" dediğinde kaşlarımı çattım. "Benle buluşmak için bu kadar çabalamadın be. Başak hanım ne yaptıysa artık" başımı çevirip somurttum. "Kızım sana yaklaşabilmek için neler yaptığımı hatırlamıyorsun herhalde."
"Hatırlamıyorum" dedim ona bakmamaya devam ederek.
"Ama ben senin bana nasıl duygusuz baktığını hala hatırlıyorum." Dediğinde ona bakmamak için kendimi zor tuttum. "Güzelim ben seni ilk randevumuza bile yarışı kazanırsan ödül falan diyerek çağırdım. Yoksa gelmeyecektin."
"Bana ne ya. Sen benim peşimden koşmadın." Diyerek omuz silktim.
"sevgiliyken peşinden mi koşayım güzelim?" dedi alayla.
"fena fikir değil." Dediğimde ciddileşti. "peşinden koşmamış olabilirim ama hastane koridorlarında beklediğim çok oldu." Dediğinde ona döndüm üzgünce. Canının nasıl acıdığını sesinden anlayabiliyordum. Sesinin tınısı benim canımı acıtırken yersiz kıskançlığı bir kenara bırakıp "Bir daha ne zaman karşılaşacaksınız?" Dedim.
"Yarın olmaz. Hafta için karşısına çıkarım." Dediğinde sessiz kaldım. "Emrah okula giderken Simal'i evinden sen alacaksın. Ben her ihtimale karşı yaklaşmamalıyım." Derin bir nefes verdim. İnşallah bu olaydan da kazasız belasız kurtulacaktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuzey Yıldızı (Tamamlandı)
Teen Fiction*** Alıntı *** "S-Simal..." derken kollarımın arasından yere kayarken bende onunla birlikte yere oturup onu kendime çektim. Yüzü acıyla buruşurken sırtındaki elimde hissettiğim ıslaklıkla elime bulaşan Simal'in kanına baktım şaşkınlıkla. "a-ağ-ağla...