"Senden önce Canan ile konuştum birazdan burada olacak. İşiniz bitince Hasret ile beraber yanıma gelsenize böylece iki elti nikahtan önce tanışmış olurlar"
Orhan ağabeyinin sözüyle kendisine geldiğinde bakışlarını rahatsız olmuş gibi hızla Hasret'in üzerinden çekmişti. Bu bakışa elbette bir anlam yüklememişti ama yine de bunu yapması belli ki onu içten içe rahatsız etmişti.
Bakışlarını başka yöne çevirip Can'ın dediğini duymamış gibi "Efendim? Bir şey söyledin ama kaçırdım" deyince Can da teklifini yinelemek zorunda kalıp "İşiniz bitince Hasret'i de al yanıma gelin diyorum. Canan neden hâlâ tanıştırılmadıklarını merak ediyor. Biraz da bozuldu galiba iki lafından biri benim bu konulardaki lakaytlığıma yaptığı göndermelerden oluşuyor" dedi.
Aslında Canan evin ilk gelini olarak çok da haksız sayılmazdı. Sonuçta iki kardeşin eşleri olarak ilk kez nikahta karşılaşmaları biraz tuhaf olacaktı. Ancak Hasret'in de bu aileye girişinin ne şartlarda olduğu belliydi. Her şeyin usulüne uygun olmasına çalışılsa da ufak tefek aksaklıklar yaşanabiliyordu. Orhan ağabeyi Can ile konuşmaya devam ederken aynı anda da az önce oturduğu koltuktan ceketini alarak dışarıya çıktı. Biraz hava alması iyi olacaktı sanki.
"Benim için uygun ama Hasret'e de sormam lazım. Belki hanımların buradan sonrası için yapılmış başka planları vardır"
"Sen sor bana da haber verirsin"
"Tamam ararım"
Orhan arabaya yaslanırken Can'ın kapatması gerektiğini söylemesiyle telefonlarını karşılıklı olarak kapattılar. Kapatmışlardı ancak Orhan telefonunu cebine koymaktan son anda vazgeçip bir süre elinde tutmuş sonra da Zeynep'in resimlerinin bulunduğu klasöre girerek fotoğraflarına sanki onu unutmaktan korkuyormuş gibi bakmaya başlamıştı. Bunu yapma gereği duymasına az önce o anlam yüklemediği bakış mı neden olmuştu acaba? Belki de öyle olmuştu.
Hasret üzerini değiştirmek için yeniden kabine girmiş Neyhan Hanım'da oğlunu hiçbir yerde göremeyip merak ederek Firuze'yi kardeşinin peşinden göndermişti. Alışverişten sıkılıp gitmesin vallahi rezil olurlardı. Firuze etrafa biraz bakındıktan sonra Orhan'ı arabanın önünde durgun bir halde görüp buna bir mana veremeyerek yanına gitti. Orhan anılara dalmıştı ama ablasının geldiğini fark eder etmez telefonunu kapatıp cebine atarak "İşiniz bitti mi?" diye sordu. Ablası başını sallayıp "Çok güzel bir gelinlik bulduk hem de tam Hasret'in üzerine göre! Hepimizin onayından geçen tek gelinlikti desem yeridir" derken Orhan da gayri ihtiyari bir şekilde "Evet az önce kapı aralanırken gördüm. Gerçekten çok yakışmıştı" dedi. Ne dedi o?
"Gördün mü? Sakın bunu anneme de söyleme çünkü nikah sonlanana kadar uğursuzluk getirecek telaşıyla hop oturur hop kalkar şimdi"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)
RomanceOrhan üç yıl önce tüm kalbiyle bağlı olduğu sevdiğini kaybetmiş ve kendisini hayatın hareketliliğinden soyutlayıp sadece işine vermişti.Son derece de sevgi dolu ve neşeli bir aileye sahipti. Kardeşleri yeğeni anne ve babası fevkalade insanlardı.Orha...