"Evlenince nerede yaşamayı düşünüyorsunuz? Bu kadar kısa bir sürede ev bulabildiniz mi?"
Canan'ın sorusu karşısında Hasret ne diyeceğini bilemeyince Orhan devreye girip fincanını sehpaya bırakarak ailesinin evinde hep beraber yaşayacaklarını söyledi. Canan bunu duyunca bakışlarını hemen Hasret'e doğru çevirmişti. İmalı bir tavırla "Hasret'in bundan haberi var mıydı? Yeni öğrenmiş gibi de" dediğinde bunu daha önce konuşmadıkları için Orhan ile Hasret birbirlerine bakmıştı. Konuşmadık derlerse de evlilik hazırlığı yapan bir çift olarak bu biraz garip olacaktı sanki.
Hasret sessizlikleri yadırganmasın diye söze girip "Tabii ki haberim vardı. Hem benim için hiçbir mahsuru yok" dedikten sonra yan gözle yeniden Orhan'a bakarak sözünü de "Orhan yanımda olduktan sonra o nerede isterse orada yaşarım ben. Ailenizi de çok sevdim kısa zamanda uyum sağlayacağımı düşünüyorum" diyerek tamamladı.
Canan pek öyle düşünmüyor olacak ki fincanındaki çayı yudumlarken yüzünde de alaycı bir gülüş belirmişti. Hasret bu tavırların sebebini bir türlü çözemiyordu. Acaba Canan kendisinden mi hoşlanmamıştı yoksa bu tavrı herkese karşı mı böyleydi?
"Öyle tabii ama ev ev üstüne de olmaz derler. Herkesin kendisine has bir düzeni olmalı değil mi? Bence evlenmek üzere olan her genç kız kendi kurulu düzeni olsun ister. Hem bu devirde kaldı mı böyle şeyler Allah aşkına?
Hasret düşünceli bir halde kaşığını fincanının içinde gezdirirken Canan'ın bu sözüne karşılık Orhan'a kalmadan Can devreye girmiş ve nişanlısının kızın üstüne daha fazla gitmemesi için konuyu toparlamaya çalışarak "Herkesin düşüncesi farklı hayatım. Belli ki Orhan'da Hasret'te bunu sorun olarak görmüyor. Ayrıca hepimiz biliyoruz ki aile yanında yaşamak istemeleri mecbur oldukları bir durum değil. Nikahın ardından baktılar olmuyor istedikleri zaman ayrı bir eve çıkabilirler. Yani bu o kadar da dert edilecek bir şey değil zaten mühim olan da mekan değil herhangi bir ortamda birlikteyken buldukları huzur" demişti.
Can'ın böyle bir karşılıkla lafı ağzına tıkması ikili arasında bir gerginlik yaratmamış değildi. Canan nişanlısına dik dik bakarak biraz da kinayeli bir şekilde "Öyle tabii... Huzur önemli" derken aba altından sopa gösterilen Can'ın ortamı yumuşatmak için kendisine tebessüm ederek bakıp "En önemli şey... Bu arada merak etme mesajı aldım ve ayrı ev konusunda da fikren çalışmalara başladım" demesiyle de manalı bir gülüşün ardından "Umarım bu sadece fikir olarak kalmaz Cancığım. Malum o kadar yoğunsun ki bu işlere bir türlü fırsat doğmuyor" dedi. Başka konuya geçilmediği sürece Canan'ın dokundurmalı denebilecek sözleri sona ermeyeceğe benziyordu.
Can da bunu bildiği için nişanlısının elini tutup Hasret'e dönerek "Bahçe düzenlememizi nasıl buldun Hasret? Ayla Hanım ile bize geldiğiniz gün çiçekler konusundaki methini bizzat Orhan'dan duymuştum. Fikrini almak isterim" dedi. Bu güzel bir konuydu gerçekten. Hasret'in de yüzü bu sayede gülmüştü. Orhan'a bir bakış atıp sonra da "Çok beğendiğimi görür görmez Orhan'a da söylemiştim. Gerçi daha önce nasıl görünüyordu bilmiyorum ama onun dediğine katılacağım galiba cennet gibi bir yer olmuş" deyince Can'da ona teşekkür ederek beğendiğine çok sevindiğini söyledi. Tabii bununla da kalmamış sohbeti de bu konu üzerinden tatlı tatlı ilerletmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)
RomanceOrhan üç yıl önce tüm kalbiyle bağlı olduğu sevdiğini kaybetmiş ve kendisini hayatın hareketliliğinden soyutlayıp sadece işine vermişti.Son derece de sevgi dolu ve neşeli bir aileye sahipti. Kardeşleri yeğeni anne ve babası fevkalade insanlardı.Orha...