Kokoreç ziyafeti uyudukları için Talat Bey ve Talha dışında herkesin odalarına mutlu mesut bir halde dönmesine neden olmuştu. Odaya girdiklerinde Hasret'in de aynı şekilde yüzünde etrafa mutluluk saçan bir gülümseme vardı. İlk defa gece vakti kalkıp yediği yemekten keyif almıştı. Onun olumlu yansımasıydı bu gülüş...
Kısa bir an onu izleyen Orhan da Hasret'in yanına yaklaştıktan sonra kollarını beline dolayarak "Bu güzel gülüşünü neye borçluyum?" diye sordu. Hasret ışıl ışıl bakan gözlerle başını Orhan'ın omuzuna dayayıp iç çekerek "Bu geceki hallerimiz hiç bozulmaz değil mi? Yani ailece bu güzel beraberliğimiz sonsuza kadar sürer" dediğinde Orhan da şüphe duymasına bir anlam veremeyip "Sürmemesi için hiçbir sebep yok ki. Hem nereden çıktı şimdi bu?" diye sordu. Vesvese yapıyordu belli ki.
Hasret başını kaldırıp Orhan'ın gözlerinin içine şaşırmış gibi bakarak "Her şeyin bu kadar yolunda olması sana da biraz tuhaf gelmiyor mu?" dedikten sonra Orhan'ın hayır dercesine başını iki yana sallamasıyla da sözüne devam edip "Bana geliyor. Babam bile bugün eve neşeli gelmiş biliyor musun? Ama gerçek bir neşe bu içinde hinlik barındırandan değil. Anneme de iyi davranıyormuş öyle kölesiymiş gibi davranmıyormuş. Seni de yere göğe koyamıyormuş. Çok mert sözünün eri bir delikanlı insanın damadı olacaksa Orhan gibi olmalı deyip duruyormuş. Şaşırmam bu sözleri hak etmediğinden değil yanlış anlama ama babamı düşününce bu halleri biraz garip geldi bana" dedi. Orhan sadece gülümsemiş ve konu üzerine yorum yapmadan Hasret'i kendisine çekip sarılmıştı.
Birbirlerine sarılmış halde dururken Hasret yalancı bir kızma ifadesiyle "Babama dükkan konusunda yardımcı olmuşsun kulağıma gelmedi sanma" deyince Orhan yine yorum yapmadan sessizliğini korumuştu. Sahi yapmıştı öyle bir şeyler.
Orhan bu sözlerin arkasından ne gelecek acaba diye tedirgince beklerken Hasret de o yalancı kızgınlığı uzatmadan yüzünden silip "Ama para vermemiş o parayı kendi kazansın diye ön ayak olmuşsun. Bunu da o kadar doğru bir anda yaptın ki..." dedikten sonra bu defa hiç çekinmeden utanmadan Orhan'ın yanağına sevgi dolu bir öpücük kondurarak "Sağ ol" dedi. Orhan yanağına konan buseye ayrı sağ ol derken gözlerinin içine bakan o güzel gözlere ayrı vurulmuştu.
Hasret'in bakışlarını hayranlıkla izlemeyi sürdüren Orhan "Kızmadın mı?" dediğinde Hasret de ona tatlı tatlı bakıp başını iki yana sallayarak kızmadığını belli etti. İkisi de gülümsemişti. Böyle bir şeye kızılır mıydı hiç?
Orhan farkında değildi ama böyle bir destekte bulunarak Hasret'in içinde yeni yeni yeşeren endişeyi de alıp götürmüştü. Ayla Hanım gelip de eline altın bir kolye tutuşturarak baban gelirse verirsin deyince Hasret'i bir korku sarmıştı ama şimdi babasının eli para görmeye başladıysa böyle bir şey yapmaya yeltenmezdi. Gerçi bu Salih'in de sağı solu belli olmazdı ya...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)
RomanceOrhan üç yıl önce tüm kalbiyle bağlı olduğu sevdiğini kaybetmiş ve kendisini hayatın hareketliliğinden soyutlayıp sadece işine vermişti.Son derece de sevgi dolu ve neşeli bir aileye sahipti. Kardeşleri yeğeni anne ve babası fevkalade insanlardı.Orha...