"Geldim geldim!"
Neyhan Hanım kapı zilinin sesiyle üst kattan inerken bir yandan da kendi kendisine "Sabahtan beri gelen giden kesilmedi. Ev ev değil yolgeçen hanı mübarek!" diyordu. Son birkaç basamağı da indikten sonra elindekileri girişteki dolabın üzerine bırakıp kapıya yöneldi. Ancak kapı kolunu tutup "Geldim!" diyerek açtığında karşısında o an hiç de beklemediği birini bulmuştu çünkü gelen Hümeyra Hanım'dı.
Neyhan Hanım bu sürpriz ziyaretin şaşkınlığını yaşarken Hümeyra Hanım mesafeli bir tavırla "Merhaba Neyhan" dedikten sonra gerginliği yüzüne yansımış bir halde de sözünü "Bunca yılın ardından beni karşında görmeyi beklemediğini biliyorum ama seninle çocuklarımız hakkında konuşmak istediğim önemli bir konu var. Bu defa Miray ve Fikret ile ilgili" diyerek tamamladı. Hayır olsun inşallah.
Neyhan Hanım yapacakları konuşmanın pek de olumlu geçmeyeceğini anladığı için Hümeyra Hanım'ın gelişini pek de şen şakrak bir halde karşılayamamıştı. Sadece nezaket gösterip kapıyı sonuna kadar açarak onu içeriye davet etmişti o kadar.
Hümeyra Hanım yanından geçip eski zamanları düşünerek eve dikkatle bakarken salondaki çerçevelerden birinde Orhan ve Hasret'in düğün fotoğrafını görmüş ve yanına doğru giderek tam da önünde durmuştu. Gözlerinin önüne ister istemez kızı geliyordu. Yaşıyor olsaydı büyük ihtimalle bu fotoğraftaki gelin o olacaktı ve kendisi de şu an bu eve çok daha güzel nedenlerden dolayı gelecekti. En azından o böyle olacağını düşünüyordu.
Hemen arkasından salona giren Neyhan Hanım bir fotoğrafa bir de Hümeyra Hanım'a baktıktan sonra "Bir şey içer misin?" diye sorunca gözlerini fotoğraftan ayıramayan Hümeyra Hanım'da "Hiç zahmet etme çünkü fazla kalmayacağım" dedi. Soğuk bakışlı gözlerini Neyhan Hanım'a çevirdiğinde birlikte oturma bölümüne geçip konu başlığının verdiği gerginlikle birbirlerine bakmaya başladılar.
Tabii söze ilk giren "Fikret ile Miray'ın durumunu biliyor olmalısın" diyen Hümeyra Hanım olmuştu. Söyleyiş tarzı rahatsız ediciydi. Sonuçta çocuklar utanacak sıkılacak bir şey yapmamışlardı değil mi? Sadece birbirlerini sevmişlerdi o kadar.
Neyhan Hanım söyleme şeklini yadırgadığını tavırlarından alenen belli ederek "Durumu mu? Aa! Evet çocuklar birbirlerini seviyorlarmış ben de duyunca ilk anda çok şaşırdım ama bana bu sevginin yıllara dayandığını anlatınca onlar adına pek bir mutlu oldum" dedikten sonra kadının gözlerinin içine dik dik bakıp ne yalan söylesin biraz da Hümeyra Hanım'ın o kalkık burnunun inmesi için altını çize çize "Allah tez zamanda tamamına erdirir inşallah!" deyiverdi. İyi diyordu hoş diyordu da ne yazık ki Hümeyra Hanım onun gibi düşünmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)
RomanceOrhan üç yıl önce tüm kalbiyle bağlı olduğu sevdiğini kaybetmiş ve kendisini hayatın hareketliliğinden soyutlayıp sadece işine vermişti.Son derece de sevgi dolu ve neşeli bir aileye sahipti. Kardeşleri yeğeni anne ve babası fevkalade insanlardı.Orha...