58.Bölüm : Neden korktun anne?

6.7K 557 146
                                    

Hümeyra Hanım kızının odasının önünden geçerken kulağına gelen sesler sebebiyle geri geri gelmiş ve aralık olan kapıdan Miray'a bakmaya başlamıştı. Hazırlandığına göre annesinin istememesine rağmen Nazenin'in davetine katılacağa benziyordu.


Miray o anlarda annesinin kendisini dinlediğinden habersizdi ve bir yandan çantasını düzenleyip bir yandan da şu an davette bulunan arkadaşlarından Aslıhan ile konuşuyordu. Buraya kadar her şey normal gibiydi ama Hümeyra Hanım tam kapının önünden çekilecekken Miray'ın arkadaşına sessizce "Eskilerden herkes orada mı? Fikretler falan geldi mi?" diye sorması canını biraz sıkmıştı.


Ses tonu ve bakışları sanki Fikret'in de orada olması için dua ediyor gibiydi. Kaç yıl geçmiş kızı Fikret'i hâlâ unutamamıştı ve bu da Hümeyra Hanım'ın hiç hoşuna gitmemişti. Tamam Fikret çok iyi bir genç olabilirdi ki zaten öyleydi de ama Hümeyra Hanım artık kendilerinin Ertekin ailesiyle uzaktan yakından hiçbir ilgilerinin kalmasını istemiyordu. Ona göre kızı Zeynep'in ölümü iki aile arasında derin bir uçurum yaratmıştı. O uçurumda kapanacak gibi değildi.


Aslıhan olanları olmayanları sayarken ondan Fikretlerin henüz gelmediğini öğrenen Miray'ın yüzü asılmıştı. Bu asıklığa sebep olan moral bozukluğunu ona yansıtmadan "Tamam ben de şimdi evden çıkıyorum gelince görüşürüz" dedikten sonra çantasını da alıp içindeki sıkıntıyla odasından çıktı. İçten içe "Ya hiç gelmezlerse?" diye düşünmeden edemiyordu. Aslında tuhaf bir ruh hali içerisindeydi. Bir yanı onu görmek istiyor diğer yanı da acaba görmesem daha mı iyi olur diyordu. Eğer son dakika mekana girmekten vazgeçmezse iyi mi olur kötü mü olur öğrenirdi.


"Senin gözünde annenin sözünün hiçbir değeri yok mu kızım?"

Miray çantasını omzuna asıp merdivenlere yönelirken annesinin dediğini duyar duymaz olduğu yerde kalmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Miray çantasını omzuna asıp merdivenlere yönelirken annesinin dediğini duyar duymaz olduğu yerde kalmıştı. Hümeyra Hanım kızının yumuşak kalpli olduğunu bildiği için Orhan ve Fikret ile bir araya gelmesini istemiyordu. Biraz bile konuşsalar hemen sözlerinden etkilenip iyilik melekliğine soyunarak araya köprü olmaya çalışabilir gibi geliyordu. Ama Hümeyra Hanım'ın o köprünün oluşumuna yardım edecek tek bir çivinin dahi çakılmasına tahammülü yoktu.


Hümeyra Hanım'ın sorusu üzerine birkaç saniye olduğu yerde kalan Miray yavaşça arkasını dönüp kendisine bakan annesiyle göz göze gelmişti. Karşısında sert dediğini yaptırmaya çalışan despot bir kadın değil sözüne önem verilmediği için kırılmış bir anne duruyordu.


Miray köşeye sıkışmış gibi huzursuz olup annesinin gözlerine bakmamaya çalışarak "Oraya gitmek istedim çünkü uzun süredir görmediğim arkadaşlarımı özledim. Nazenin'i kimsenin kırmayacağından eminim yani bu herkesi bir arada görmek için iyi bir fırsat. Bu seninle inatlaştığım anlamına gelmesin ne olur" dedikten sonra Hümeyra Hanım'ın "Orada sadece arkadaşların değil Orhan ile Fikret'te olacak" demesiyle de biraz çekinerek "Onlar da bir zamanlar benim arkadaşlarımdı. Hem de yakın arkadaşlarım" dedi. Bu dediği bile annesini endişelendirmeye yetiyordu.

Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin