"Tamam kabul ediyom! Saray gibi evlerde paraya para demeden paşalar rahatlığında hayat yaşıyon ama ben de karşında boş mu duruyom daamat? Hayır durmuyom! Sana bir lafınla bunca yıllık gül gibi baktığım kızımı veriyom haa! Bak inan olsun her türlü yemeyi yapar. Bilmediği yoktur varsa da çabuk öğrenir her halükârda koyar önüne ne istiyorsan. O kadar da değil ha! Çoluğunu çocuğunu seni aileni hatta iste tüm sülaleni ölene kadar gıkını bile çıkarmadan baksın. Onu getir bunu götür de ikiletmeden en âlâsını yapar. Öyle iyi yetiştirdim ben bu kızı! Ömrün boyunca bana dua edecen bak demedi deme. Ee! Artık bunların yüzü suyu hürmetine kayınbabana da bir güzellik düşünürsün de mi daamat? Kızı alınca benim de ekmek teknem sekteye uğrayacak o kız benim elim kolumdu en nihayetinde"
Adam kızını evlendirmiyor bunca yıllık kölesini satıyordu sanki. Nasıl bir adamdı bu akıl sır ermiyordu doğrusu. Salih bir türlü susmak bilmediği için onun söylediklerini koridordan duyan Hasret de adeta yerin dibine girmiş orada da kaybolup gitmek istemişti. Orhan ise Salih'in saçma sapan sözlerini duymamaya çalışıyordu. Müstakbel kayınpederini Ayla Hanım ile kaldıkları odaya bıraktıktan sonra kapıyı kapatıp arkasını döndü. O anda da Hasret'i hâlâ aynı yerde huzursuz bir halde ellerini ovuştururken görmüştü.
Utandığı da üzüldüğü de çok belli olduğu için ağır adımlarla yanına yaklaşıp "Biraz konuşalım mı Hasret?" diye sorarak kendi odasını işaret etti. Hasret gösterdiği yöne bakarken bir yandan da başını tamam der gibi sallayınca birlikte odaya geçtiler. İkisi de sessizliğini koruyordu. Orhan rahatsız edilmemek için kapıyı kapattığında Hasret söze ilk girenin kendisi olmasını istediğinden titreyen bir ses tonuyla "Özür dilerim" diyerek ona doğru döndü.
Orhan neden özür dilediğini tabii ki anlamıştı ama onun hiçbir suçu günahı yoktu ki. Böyle düşündüğünü Hasret'e de belli etmek için "Böyle bir şey yüzünden benden özür dilemen gerekmiyor Hasret" deyince Hasret babasının az önceki halini düşünüp son derece mahcup olmuş bir halde "Nikah gerçekleştiği takdirde sürekli senden özür dilemek zorunda kalacağım şeyler olacak. Tabii sen de kendini ister istemez benim hayatımdaki sorunların tam ortasında bulacaksın. Aynı şimdi olduğu gibi..." dedi.
Orhan bu duyduklarından sonra Hasret'in nikahtan vazgeçebileceğini düşünmüştü. Yanılmıyordu çünkü Hasret yaşamaları muhtemel olan şeyleri düşündükçe içten içe bu evlilik kararını bir kez daha sorgulamak zorunda kalıyordu. Ancak Orhan'ın vazgeçmesine izin vermesi mümkün değildi çünkü bu kız o eve geri dönüp yine Salih'in şiddetine maruz kalır kendisi de bunu çaresiz gözlerle izlemek zorunda kalırsa ne yapardı bilmiyordu.
"Asıl nikah gerçekleşirse bu söylediklerinin hiçbiri olmayacak. Bugünden sonra her şey çok daha iyiye doğru gidecek inan bana"
"Sana inandığım için buradayım ama beni kurtarmak isterken hayatın hiç alışık olmadığın hiç hak etmediğin bir hâl alıyor görmüyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)
RomanceOrhan üç yıl önce tüm kalbiyle bağlı olduğu sevdiğini kaybetmiş ve kendisini hayatın hareketliliğinden soyutlayıp sadece işine vermişti.Son derece de sevgi dolu ve neşeli bir aileye sahipti. Kardeşleri yeğeni anne ve babası fevkalade insanlardı.Orha...