98.Bölüm : Modifiye edilmiş Salih Efendi!

1.6K 158 55
                                    

Ayla Hanım bir yandan temizlik yapıyor bir yandan da derin düşüncelere dalmış bir halde Salih'in ani değişimine neyin sebep olduğunu düşünüyordu. Adam kaç akşamdır eli kolu dolu halde geliyordu eve. Bulaşık makinesi ile çamaşır makinesi bile alıp getirmiş buzdolabını da tıka basa doldurmuştu. Bir de keyifliydi ki sormayın gitsin. Sıkıntıların sona erdiğini bundan sonra Ayla Hanım'ı kraliçeler gibi yaşatacağını söyleyip evin içinde sevgi kelebeği gibi dolanıp duruyordu.


Parayı nereden buldun sorusuna cevabı da çoktan hazırdı. Öyle damadının başına çorap örüyorum değirmenin suyu da o yolla geliyor diyemeyeceği için birkaç ensesi kalın yerle anlaştığını ve düzenli bir şekilde satış yapıp yapmaya da artarak devam edeceğini söylüyordu. Ara sıra da yalandan Orhan'ı övüyordu. Has adammış dükkanı bir toparladı sayesinde hayatımız kurtuldu çok şanslıyız bu yaştan sonra rahata erdik diyordu habire. Damatla olan husumeti sona ermiş onu oğlu gibi görmeye başlamış izlenimi veriyordu ki bir şeyler olduğunda herkes ondan bilmesin. Bu akılları da ona veren Onur'dan başkası değildi. Elbet vardı bir düşündüğü...


Ayla Hanım elinde kovayla gelip camları silmek için perdeyi açarken bir yerlerden mesaj sesi duyulmuştu. Ama gelen mesaj sesi sehpanın üzerinde duran Salih'in telefonundan değil askıda asılı halde duran ceketinin cebinden geliyordu. Bu adamın kaç tane telefonu vardı ki? Eskiden olsa umursamazdı ama bu aralar eşinde garip haller olunca merakına yenilip önce Salih'in gelip gelmediğini anlamak için koridora doğru baktı sonra da portmantonun yanına gelip cebinden telefonu aldı. Şaşırmıştı çünkü Salih'in böyle pahalı bir ikinci telefonu olduğunu bilmiyordu. Elinde de görmemişti yoksa muhakkak hatırlardı.


Kaşları istemsizce çatılırken ekranın ışığını açtı ve mesaja göründüğü kadarıyla bakmaya başladı. Mesaj Onur Bey diye kaydedilen birinden geliyordu. Ayla Hanım mesajı ancak "Döndüler mi? Eğer döndülerse sana söylediklerimi yapm..." yazdığı kadarını görebilmişti. Halbuki açsa Orhan ile Hasret'ten bahsettiğini de Salih ile bu adamın bir işler çevirdiğini de anlayacaktı.


Ayla Hanım kimdi ki bu Onur Bey diye düşünüp mesajı açıp açmama konusunda ikilem yaşadıktan sonra Salih telefonunu kurcalayıp mesajlarına baktığını anlar sonra da vay sen misin benim telefonumu karıştıran diye kıyameti koparır korkusundan hemen vazgeçip ekranı karartarak yeniden koridora baktı. Şimdilik gelen giden yoktu. Telefonu "Yine neler peşindesin Salih?" diye diye ceketin cebine geri bırakıp kovasının başına geldi. Bir yandan suyun içine sokup çıkardığı bezi sıkıyor bir yandan da mesajda "Döndüler mi?" derken kimden bahsedilmiş olabileceğini düşünüyordu.


Ayla Hanım kızının eşiyle birlikte hafta sonu için kısa bir tatile gideceğini biliyordu ama bu Onur denen adamın ismini daha önce hiç duymadığı için onlarla alakalı olabileceğini anlayamıyordu. Salih'in çevresini de tanımıyordu ki kimlerle görüşüp kimlerle iş yaptığını bilsin. Ama yine de Hasret'e bir sormalıydı tabii böyle birini tanıyor mu tanımıyor mu diye. Salih'in işleri şansa bırakılmazdı.


O sırada Salih uyanmış gerine gerine yataktan kalkıyordu. Odadan çıkışı sırasında kapı sesini duyan Ayla Hanım da elindekileri hemen bırakıp "Uyandın mı Salih? Hemen koyuyorum çayını" dedikten sonra mutfağa doğru yöneldi ama karşısında Onur tarafından modifiye edilmiş bir Salih vardı. Adam tam "Durduğun kabahat!" demeye hazırlanırken son anda vazgeçip ılımlı bir tavır alarak "Sen dur hele hanım ben koyarım. Devir değişmiş artık bak bizim damada kızın elini sıcak sudan soğuk suya sokmuyo. Öylesi makbul ise ben de o yoldan gidem bari ağzımızın tadı bozulmasın" dedi. Ayla Hanım kulaklarına inanamadığı için tek kelime bile edemezken Salih banyoya girip çıkmış sonra da karısının yanından "Evin içi de çiçekler gibi kokmuş he bal dök yala canına yandığımını!" diye geçip mutfağa girmişti. Tövbeler olsun!

Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin