"Sen bayağı esaslı adammışın Onur Bey valla senin bu ettiğini bana damadım etmedi he! Orhan Efendi değil beni böyle baştan aşağıya giydirip lüküs mekanlarda yedirip içirmeyi yanlarına yakıştırıp evine sokmaya bile tenezzül etmiyo. Altın kaplamalı köşkünün incilerini dökerim diye korkuyo herhalde"
Masaya oturduklarından bu yana Salih bıkıp usanmadan konuşmayı sürdürüyor Onur'da düşüncelere dalmış bir halde onu izliyordu. Adamın susmak gibi bir alışkanlığı olmadığı belliydi. Gerçi onu bir de sarhoşken görmek lazımdı. O zaman bu halleri öp de başına koy denebilecek haller olabilirdi.
"Şu dünyada bir tanecik kızım var evlendiler evleneli babasının evine bile yollamıyo vicdansız. Öz be öz kızımın yüzüne hasret kaldım yahu! Ne burnu büyük insanlar var şu alemde kendilerini Kaf Dağı'nın tepesinde sanıyolar. Ama sen öyle misin? Okumuşun etmişin belli ki hatırı sayılır mevkilere gelmişin ama yine de insanlığını korumuşun. Bak aramızda uçurumlar var ama sen beni hakir görmek yerine yaşı büyüktür deyip yine de saygınla Salih Bey diye hitap ediyon bana. Ananın babanın ellerinden öpmek lazım mükemmel bir evlat yetiştirmişler. Ah be! Yanarım yanarım da şu Orhan Efendi'den önce karşıma senin gibi yiğit biri çıkamadı ya ona yanarım. Yazık oldu gül gibi kızıma"
Bu ana kadar sessizliğini koruyan Onur konunun Hasret'e gelmesini fırsat bilip "Niye öyle dediniz? Orhan Ertekin kızınıza da size davrandığı gibi kötü mü davranıyor?" diye sorunca Salih de biraz düşünmüş sonra da bu soruya işine geldiği gibi cevap vererek Onur'u da bir hayli şaşırtmıştı.
"İnsan içinde ideal koca pozları kesip Hasret'imin üzerine titriyo gibi görünüyo ama yok benim kızım mutlu değil onun yanında. Bazen aynı bugün olduğu gibi halinden tavrından şüphelenip soruyom kızım iyi misin bak bir sıkıntın var mı üzüyo mu bu adam seni söyle bana sen sahipsiz değilsin kapı gibi baban var ardında diye ama yok bir şey söylemiyo. Kocası ya belli ki korumaya çalışıyo ama bu da baba yüreği işte bunca yıl üzerine titremişim elin adamı üzecek diye içim gidiyo. Bir de babalar için kız çocuğu farklıdır bildin mi? Gerçi nerden bilcen ama sana da nasip olur inşallah o zaman anlarsın. Aslında korkuyom da biliyon mu? Benim kızım anasıyla babasını üzmesin diye kan kusar da kızılcık şerbeti içtim der. Öyle düşkündür bize"
Orhan ile Hasret'i uzaktan izlemişliği olduğu için Onur'un gördükleriyle şu an duydukları pek örtüşmemişti ama yine de niyetinden ötürü olsa gerek gönlü Salih'e inanmaya meyilliydi. Gördüklerine rağmen de konuyu eşelemeye devam edip "Aynı bugün olduğu gibi derken ne demek istediniz? Kızınızın bugün halinde tavrında dikkatinizi çeken bir şey mi vardı?" diye sordu. Nefes almadan konuşmasından mütevellit önündeki bardakta duran suyu bir dikişte içen Salih bardağı yerine bırakırken bir yandan da çekinmeden atıp tutmaya devam edip olanları çarpıtarak anlatmaya devam etti. Günah almaktan da korkmuyordu belli ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)
RomanceOrhan üç yıl önce tüm kalbiyle bağlı olduğu sevdiğini kaybetmiş ve kendisini hayatın hareketliliğinden soyutlayıp sadece işine vermişti.Son derece de sevgi dolu ve neşeli bir aileye sahipti. Kardeşleri yeğeni anne ve babası fevkalade insanlardı.Orha...