Orhan üç yıl önce tüm kalbiyle bağlı olduğu sevdiğini kaybetmiş ve kendisini hayatın hareketliliğinden soyutlayıp sadece işine vermişti.Son derece de sevgi dolu ve neşeli bir aileye sahipti. Kardeşleri yeğeni anne ve babası fevkalade insanlardı.Orha...
"Nikah memuru olsaydı olumlu mu bakacaktın? Hem Taylan yuva yıkmıyor sadece anlaşamayan çiftlerin kolaylıkla ayrılmasını sağlayıp hayatlarına daha mutlu devam etmeleri için onlara yardımcı oluyor. Anlıyorum illa çocuğa bir kulp takma derdindesin ama o işiyle vuramayacağın kadar başarılı bir avukat"
"Hiçbir özelliğiyle ilgimi çekmedi maalesef"
"Sen şimdi gelmemekte kararlı mısın yani?"
"Üzgünüm ama arkadaşlarımla buluşacağım. Sizinle gelmeyeceğim belli olunca onlara söz verdim"
"Hangi arkadaşların?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Annesinin bu tedirginliği daha da doğrusu korkusu hiç son bulmayacaktı herhalde. Miray ne zaman arkadaşlarımla buluşacağım dese Hümeyra Hanım onların kim olduğunu öğrenmeden rahat edemeyecekti.
Miray kapısının önünde duran annesine uzun uzun bakıp "Endişelenme kız kıza olacağız. Düşündüğün gibi değil yani" deyince Hümeyra Hanım da kızını şöyle bir süzüp "Tamam madem gelmek istemiyorsun o zaman seni zorlayacak değilim ama akşam yemekte bir arada olalım kendini ona göre ayarla kızım. Biz saat beş gibi evde oluruz" dedikten sonra odanın önünden çekilip aşağıya indi.
Annesinin gidişinin ardından Miray'ın yüzü asılmıştı. Sevdiği insanların arasında gerilim olmasına gerçekten çok üzülüyordu ama neyse ki bunu ortadan kaldırma şansı da vardı. Sadece Orhan'ı aklarken ablasının adına leke getirmiş gibi olacaktı ve bu da Miray'ı bıçak sırtı bir durumun tam ortasında bırakıyordu. Zor bir durumdu onunkisi...
