30.Bölüm : Ya sen ona aşık olursan?

9.5K 600 66
                                    

"Üşüdün mü?"


Omuzlarındaki şal bir yana kolunun altında durduğu Orhan varken üşür müydü hiç? Hasret şalını düzeltip üşümediğini söyledikten sonra ani bir kararla "Sana bir şey sorabilir miyim?" deyince Orhan da merakla ona bakıp "Tabii ki sorabilirsin" dedi sanki icazete gerek varmış gibi.


Hasret kısacık bir an düşünüp sonra da masum bir ifadeyle bakışlarını Orhan'a doğru kaldırarak "Neden hediye olarak böyle bir defter seçtin?" diye sordu. Bunun nedenini merak ettiği çok belliydi. Doğru ya! Henüz yeni tanıştığı bir adam sanki biliyormuş gibi neden böyle bir hediye seçer değil mi? Birbirlerine bakarken Orhan önce sessiz kalmış ama sonra da hoş bir gülümseme ile nedenini söylemek yerine Hasret'e "Sevdiğini sanmıştım. Beğenmedin mi yoksa?" diye sormuştu. İyi de kız öyle demek istememişti ki.


Hasret yanlış anlaşılınca içten içe kendisine kızıp durumu da "Hayır çok beğendim! Sadece o defteri ne düşünerek aldın onu merak ediyorum. Hediye olarak onu seçmen beni biraz şaşırttı da" diyerek toparlamaya çalışınca Orhan da baktı telaşlanıyor üstüne gitmeden "Hediyeni tesadüf eseri seçmedim. Ateşlendiğin gece Ayla Hanım ile biraz sohbet etmiştik ve ben de o sırada annenden küçükken bu defterin bir benzerini arkadaşının elinde görerek çok beğendiğini öğrendim" dedi. Hasret bunu duyunca sessizleşmişti ama bu sessizlikte fazla uzun sürmemişti.


"Defteri sana annem mi söyledi yani?"

"Evet ama ona ben sordum"

"Ne sordun?"

"Senin geçmişte ya da şimdi sahip olmayı çok istediğin bir şey olup olmadığını sordum. Annen de bana bu defterden bahsetti"

"Niye böyle bir şey sorma gereği hissettin peki?"

"Öğrenmek istedim"

"Neden?"

Hasret'in önüne bakarak sempatik bir tavırla ciddi ciddi sorduğu bu sorular Orhan'ın ister istemez tebessüm etmesine neden oluyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hasret'in önüne bakarak sempatik bir tavırla ciddi ciddi sorduğu bu sorular Orhan'ın ister istemez tebessüm etmesine neden oluyordu. Açıkçası soru sormaya devam edecek mi merakıyla da bilinçli olarak ona ucu açık yanıtlar veriyordu. Kabul etse de etmese de sevmişti bu masum hallerini. Hasret de onun kendisine baktığını fark etmediği için sadece sorduğu soruların cevaplarına odaklanmaya çalışıyordu. Baktığını anlasaydı bu kadar rahat olmaz yanakları da al al kızarırdı herhalde.


Orhan duruş pozisyonları gereği yanağını ister istemez Hasret'in başına yaslarken bir yandan da boşluğa bakarak sorusunu yanıtlayıp "Mutlu ol istedim" deyince Hasret'te bir süre bu yanıtı düşündü. Mutlu olsun mu istemiş? Ama neden daha yeni tanıdığı bir kızın mutlu olmasını bu kadar önemsiyordu ki?


Hasret düşündüğü için ses çıkarmayınca Orhan da muzip bir ses tonuyla ona takılarak "Peki bunun nedenini de sormayacak mısın?" dedi. Gönül sormaktan yanaydı ama uygun olur muydu o biraz şüphe yaratıyordu. Hasret bakışlarını yeniden ona doğru kaldırıp çekingen bir tavırla da yüzünü ekşiterek "Aslında soracaktım ama seni soru yağmuruna tutuyormuşum gibi olmak istemedim" dedi. Halbuki tutmuştu tutacağı kadar ha bir eksik ha bir fazla fark etmezdi.

Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin