29.Bölüm : Niye birbirinize bu kadar uzak duruyorsunuz?

9.9K 621 72
                                    

Eve geldiklerinde Orhan ailesine durumu izah etmiş ama akıllarında soru işareti oluşmasın diye evin Nadir tarafından taşlandığını söylemek istememişti. Sadece bir grup gencin birbirleriyle şakalaşırken ellerindeki topla camı kırdığını ve saat geç olunca da yapılacak bir şey olmadığı için Hasret'i ve ailesini o evde bırakamadığını söylemişti. Aile bireyleri için bu makul bir sebepti ama Firuze evin önünde Nadir'i gördüğü için bu açıklamaya pek inanmamıştı.


Orhan gerekli izahı yaptıktan sonra Neyhan Hanım izin isteyip Ayla Hanım ve Salih için misafir odasını hazırlamaya gitmiş Orhan'da bu gece kardeşinin yanında kalabileceğini söyleyerek Hasret'e kendi odasını bırakmıştı. Yarın nikah olacağı için muhtemelen odası zaten gelin odası olarak evin hanımları tarafından kuşatılacaktı. Hasret bu gece orada kalırsa sabah istediği gibi kalkar rahatça hazırlanabilirdi.


Herkesin yeri belli olunca Hasret mahcup bir tavırla hayırlı geceler dileyip eşyalarını alan Orhan ile birlikte yukarıya çıktı. Orhan önden gidiyor Hasret'te onlara gece gece rahatsızlık verdiklerini düşündüğü için huzursuz adımlarla ardından geliyordu. Bir ara Orhan yanına bakıp Hasret'in geride kaldığını görünce odaya girmekten vazgeçip "Tedirgin olma lütfen. Yarından itibaren zaten burada yaşamaya başlayacaktın değil mi? Ha bir gün önce ha bir gün sonra ne fark eder ki?" dedi. Hasret onun iyi niyetli yaklaşımları altında ezildiğini hissediyordu. Bu yüzden de "Gece vakti onca yorgunluğunun üzerine bir de ailece gelip yatak döşek ayarlatarak yorduk anneni. Pat diye gelince emrivaki yapmış gibi de oldu" derken gözlerine bakmaktan çekinmişti.


"Annem böyle şeylerin hesabını kitabını tutmaz. Hem farkında mısın bilmiyorum ama Ayla Hanım'la da iyi anlaştılar. Şimdi onlar sabah erkenden organize olup başlarlar nikah hazırlıklarına anneme de yardım almak iyi gelir. O da şaşırdı bu kadar kısa sürede her yere nasıl yetişeceğine biraz fikir alışverişi yaparlar onun da telaşı azalır"

"Tüm aile o kadar anlayışlı o da iyisiniz ki bazen..."

"Bazen?"


Hasret sessizdi ve tedirgince ellerini ovuşturuyordu. Her ne söyleyecekse söyleyemiyor gibiydi. Orhan da bu sessizliği sürünce yanına yaklaşıp onun dudaklarını kemirmesini izleyerek "Merak etme değişmeyiz. Sana bunun garantisini verebilirim. Şu an bu evde kimi nasıl görüyorsan ileride de aynı şekilde görmeye devam edeceksin" dedi. Hasret'in ürkek bakışları bu sözlerle ona dönmüştü. Yüzündeki tatlı tebessüm aklındaki sorunun cevabına ulaştığını ve duyduklarından da hoşnut olduğunu gösteriyordu.


"Hadi gel içeriye girelim de sen de istediğin gibi dinlen artık"

"Olur"


Odanın önüne geldiklerinde Orhan kapıyı açıp elindeki çantayı içeriye bıraktıktan sonra önden geçmesi için Hasret'e yol vererek onun ardından da içeriye girdi. Kenara geçen Hasret'in gözüne çarpan ilk şey de askıda duran Orhan'ın damatlığı olmuştu. Bir de Orhan elinde tuttuğu bembeyaz gelinlik kılıfını yanına asınca yüzünde ister istemez bir tebessüm oluşmuş ama bunu hissedince de hemen ifadesini düzeltmişti.


O sırada odanın önüne Firuze gelmişti. Kapı açık olduğu için de içeriye girmeden elindeki yeni nevresim takımını Hasret'e uzatıp "Talha uyandı da siz halledersiniz değil mi?" deyince Orhan tabii ki halledebileceklerini söyleyip hemen yatağın örtüsünü kaldırdı. Firuze'nin ardından Hasret yatağın kenarına yaklaşıp yastık kılıflarını çıkaran Orhan'a yardım etmeye başladı. İkisi de sessizdi ama sıra yorgan çarşafına gelince Orhan'ın bu konudaki başarısızlığı ikisinin de gülmesine yol açmıştı.

Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin