26.Bölüm : O mesajı sen yazmadın değil mi?

10K 607 61
                                    

Saat gece yarısını epey geçmişti. Orhan bir kez daha Hasret'in ateşine baktıktan sonra daha iyi durumda olduğunu anlayıp gönül rahatlığıyla pencerenin önüne geçerek dışarıya bakmaya başladı.


İster istemez Ayla Hanım ile olan konuşmalarını düşünüyordu. Aslında bu konuşma aklından çıkacak gibi değildi. Hasret'in yıllarca maruz kaldığı fiziksel ve sözlü şiddet onu derinden etkilemişti. Keşke imkan sağlanabilseydi de Hasret bunları yaşamadan önce onu çekip alınabilseydi bu cani ruhlu adamın elinden...


Kendisine de hayret etmiyor değildi. Öğrendiklerinden sonra Hasret'e yaptığı her eziyeti o adamın burnundan fitil fitil getirme isteği duymaya başlamıştı. Halbuki Orhan böyle biri değildi. Kimse hakkında kötü düşünmez kimseye de zarar vermek istemezdi ama şimdi Salih ile ilgili içinde önüne geçemediği bir öfke barınıyordu.


Orhan dalıp giderken birkaç dakika sonra da Hasret gözlerini açıp dilinin damağının kuruduğunu hissederek yavaşça üzerindeki örtüyü kenara çekti. Belli ki Orhan'ın orada olduğunu henüz anlayamamıştı. Aynı şey Orhan içinde geçerliydi. Hasret sessiz sedasız hareket etmeye alıştığı için Orhan da onun kalktığını fark edememişti. Ancak Hasret tam hırkasını alıp giyerken Orhan da sallana sallana kapıya yaklaşan Salih'i görmüştü. Yine zili zurnası ayrı telden çalıyordu adamın.


Salih alacaklı gibi kapıyı yumruklayınca Ayla Hanım apar topar yatağından kalkıp kapıyı açmaya gitmiş Orhan'da içeriye girip kendisini kızının odasında görerek arıza çıkarmasın diye kapıyı örtmek için arkasını dönmüştü. Tabii döner dönmez de Hasret'in odadan çıkmak üzere olduğunu gördüğü için saniyelik bir düşünceyle "Hasret dur!" diye seslenerek yanına doğru gitti. Hasret ne olduğunu bile anlayamadan Orhan onu Salih'in evin içinden gelen sesi eşliğinde geri çekmişti. Hiç ummadığı bir anda Orhan ile burun buruna gelen Hasret ne olduğunu şaşırmıştı tabii. İyi de o kardeşiyle kalmayacak mıydı?

Orhan ise kapıyı yavaşça kapattıktan sonra Hasret'e korkmamasını işaret edip sessizce "Annen geldiğimi ve yanında olduğumu biliyor ama baban odanda olduğumu anlamasın" dedi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Orhan ise kapıyı yavaşça kapattıktan sonra Hasret'e korkmamasını işaret edip sessizce "Annen geldiğimi ve yanında olduğumu biliyor ama baban odanda olduğumu anlamasın" dedi. Haklıydı. Şimdi Salih sarhoş haliyle onları kızın odasında bir arada görürse kesin gece gece bir huzursuzluk yaratır laf söz de dinlemezdi. Ee! Laf söz dinlemezse Orhan'ın da kafası atar yine kızı alıp gitmeye kalkınca da ortalık nikah öncesi bir güzel karışırdı.


Hasret tamam der gibi başını sallayınca Orhan da ellerini üzerinden çekip kapının dışındaki seslere odaklandı. Neyse ki Salih vır vır söylense de huzursuzluk yaratmadan odasına gidiyor gibiydi. Hasret hırkasının önünü kapatıp dudağını kemirerek Orhan'ın yanında dururken de kapı kapanma sesi duyulmuştu. Artık başka ses gelmiyordu. Sızmıştı herhalde...

Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin