45.Bölüm : Ben yanındayım sakın korkma tamam mı?

7.1K 558 117
                                    

Hasret yüzü asık bir halde Orhan'ı dinlerken aniden bu yaptığının yani özel bir konuşmayı dinlemenin ayıp olacağının farkına varıp kapının önünden çekildi. Biraz burulmamış da değildi doğrusu. Tamam kadının kim olduğunu merak etmişti ama Orhan'da onunla çok samimi konuşuyordu sanki. Artık nasıl yakınsalar yakışık alır ya da almaz demeden sen nasıl istersen öyle olsun diyordu kadına...

İçeriden gelen ses kesilince Hasret konuşmasının sonlandığını anlayıp eşyalarını da alarak banyodan çıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İçeriden gelen ses kesilince Hasret konuşmasının sonlandığını anlayıp eşyalarını da alarak banyodan çıktı. Kapıyı kapatırken de hafifçe çatılmış kaşlarıyla odanın içine bakmayı ihmal etmiyordu tabii. Orhan da pencerenin önüne geçmiş telefonuyla mesajlaşıyor gibiydi. Konuştukları yetmemiş olacak ki şimdi de yazılı bir şekilde anlaşıyorlardı. Herhalde buluşacakları yeri ve zamanı yazıyordu kadın. Orhan da bu sebepten dolayı bu kadar odaklanmış olmalıydı.


Hasret az önceki konuşmanın verdiği sevimsiz hisle eşyalarını bırakıp yatağın ucuna oturduğunda Orhan da bir anda odanın içine yayılan hoş kokudan dolayı ona doğru bakıp "Çıkmışsın" dedi. Ses gelmiyordu. Hasret'in daldığı için tepki vermemesi yüzünden Orhan da ona doğru yaklaşıp "Beni duyuyor musun Hasret?" demek durumunda kalmıştı.


Hasret düşüncelere dalmışken adını duyar duymaz Orhan'a doğru bakıp "Affedersin dalmışım. Bir şey mi oldu?" dediğinde Orhan da iyi olup olmadığı konusunda sıkıştırmak yerine elindeki telefonu ona uzatıp "Hayır bir şey olmadı. Sen de anneni ara istersen merak etmiştir" dedi. Sadece bunu mu söyleyecekti yani?


Hasret teşekkür ederek telefonu eline aldığında Orhan da az önce çantasından çıkardığı eşyalarının yanına gidip "Ne çok uyumuşum. Sen yemek yedin değil mi?" diye sordu. Hasret dudağının kenarını kemirerek yemediğini söyleyince ona dönen Orhan "Ben uyanana kadar aç mı durdun?" dedikten sonra Hasret'in o güzel kahvaltıdan sonra acıkamadığını söylemesiyle rahatlayıp "O zaman ben de bir duş alayım çıktığımda bir şeyler yemeğe gidelim. Uygun mu?" dedi.


Hasret uygun olduğunu söylediğinde Orhan da eşyalarını alarak tam banyoya giriyordu ki aniden geri dönüp "Bu arada ya bu limonla yaptığın şey gerçekten de işe yarar bir şey ya da ellerinde varlığının açıklanması zor olan bir sihir var. Her iki türlü de sana teşekkür etmem gerek" dedi ve Hasret'in gülümseyerek iyi gelmesine sevindiğini söylemesiyle de banyoya girdi. Hasret gülümsemişti ama içine de bir sıkıntı çökmüştü. Buna hakkı olmadığını düşünmesine rağmen Orhan'ın başka bir kadınla kurduğu samimi diyaloğu kıskanmış mıydı ne?


Gözleri elindeki telefona kaydığında pencerenin önüne yaklaşıp oradaki tekli koltuğa oturarak annesini aramaya başladı. Birkaç çalıştan sonra Ayla Hanım telefonu cevaplamıştı. Hasret nasıl olduklarını ve her şeyin yolunda olup olmadığını öğrenmek istediğinde Ayla Hanım ona olumsuz şeyleri anlatmak istememiş ve kendilerini merak etmemesini her şeyin de yolunda olduğunu söylemişti. Sonuçta Salih biraz kriz yaratmış olsa da şu an kriz aşılmış durumdaydı. Yani kızının canını balayındayken böyle tatsız konularla sıkmak istememişti. İyi de yapmıştı aslında...

Hasret (Dizi Tadında/Beklemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin