CANAVAR

5.5K 392 88
                                    

"Kapıyı kilitle benden başkasına da açma. Ve korkma takip eden olmadı. Olsa bunu çoktan farkederdim."

Alev neredeyse ağlayacaktı. Bugün yaşadıkları yüzünden yalnız kalmaya hazır değildi. Yasir tam kapıdan çıkacakken Alev kendisinden beklenmeyecek bir hareket yaptı ve koşup arkasından sarıldı.

"Gitmesen olmaz mı?"

Yasir olduğu yerde donup kaldı. Bu pervasız kadının yaptığı hareket, içinde birşeylere dokunmuştu sanki. Birşeyler kırılmıştı yüreğinin etrafında. Yıllarca kendisini bütün sevgilere kapatan kalbinin kalkanı yara almıştı.

Şimdi bu kadının dokunuşu yüreğine sızmaya başlamıştı çatlaktan.

"Korkma."

Alev kollarını yavaşça gevşetti. Yasir arkasını dönüp doğrudan onun gözlerinin içerisine baktı. Alev de gözlerini çekemiyordu kendisinden.

"Sana birşey olmasına izin vermem."

"Yasir..."

Yasir hafif bir tebessüm edip arkasını döndü ve karanlığa karıştı. Alev hala kapalı kapıdan sanki o oradaymışçasına bakakalmıştı. Bir kaç dakika sonra ellerini saçlarına götürüp tepinmeye başladı.

"Adama sarılmak mı? Kafayı mı yedin sen! Nasıl bakacağım şimdi ben onun yüzüne? Sana birşey olmasına izin vermem... ahhh utançtan öleceğim şimdi."

Arkasını dönüp salona geçti. Etrafı inceledi ama ne bir fotograf ne de burada yaşanıldığına dair herhangi anı değerinde birşey yoktu. Diğer odaları da gezdi tertemizdi ama yalnızlık buralarda da hüküm sürüyordu. Pencere kenarında duran tekli koltuğu  üzerine oturdu. Öyle yorgundu ki farkında olmadan gözleri kapanmıştı bile.

Alev gözlerini tekrardan açtığında bir an algı duygusunu yitirip nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Oysa hepsinin bir rüya hatta kabus olması gerekiyordu. Öyleyse ona sarılmam da gerçekti... Gözleri odanın zifiri karanlığında körleşmişti. Tek aydınlık olan şey penceredeki ay ışığıydı.

"Uyandın mı?"

"Ne zaman geldin?"

"Epey oldu. İlk kez sessiz gelmeme tepki vermiyorsun."

"Belki de alışıyorumdur."

Yasir yaslandığı kapı girişinden çekilerek Alev'in karşısındaki koltuğa oturdu.

"Beni uyandırsaydın keşke."

"Dinlenmen gerekiyordu. Uyandırmak istemedim."

"Çok düşüncelisin. Sanırım siz...?"

"Evet bizler ne yazık ki uyuyamayız. Bazen düşünüyorum da acaba rüya görmek nasıl birşey olurdu?"

Alev söyleyecek birşey bulamıyordu. Çünkü Yasir soruyu kendisine yöneltmemişti. Aslında söylediği şey bir soru cümlesi bile değildi. Ulaşamayacağı şeye duyulan bir istekti.

"Aç değil misin?"

"Hemde kurt gibi."

"Pekala bayan kurt o halde size mutfağa kadar eşlik edeyim."

Alev ay ışığında parıldayan masmavi bir çift göze takıldı. Gecenin etkisiyle koyulaşan mavilere. Yasir ayağa kalkıp elini Alev'e uzattı.

Kadının kalbi deli gibi atarken gözlerini mavilerden çekemiyordu. Sanki büyülenmişti. Usulca uzattı elini ve kendi sıcaklığı adamın soğuk avcunu işgal etti.

Yasir avucunda ki minik eli kavrayıp kalkmasına yardımcı oldu ve onu bırakmadan mutfağa yönlendirdi.

Alev masanın üzerinde duran yiyecekleri görünce ne kadar acıkmış olduğunu farketti. Zaten oldum olası yemeğe düşkün bir yapısı vardı.

Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin