Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"

AYRILIK RÜZGARLARI

Multide Rüzgar var. İyi okumalar😊

Neşe ders boyunca kafasında kurup durdu başına gelenleri. Hayatında ilk defa sevmişti ve o da imkânsız hayallerden fırlayıp gelmiş biriydi.

O çok yakışıklıydı.
Nazik biriydi.
Romantikti.
Yaşıtlarına göre daha olgun ve mantıklıydı.
En önemlisi sadıktı.
Ama
O BİR VAMPİRDİ...

Rüzgar'ı insan olarak bildiği zaman bile kendisi için imkânsız görünüyorken şimdi hayalleri evereste fırlamıştı.

Başı fena halde dertteydi. İlk aşkı düşlerinin ötesiydi.

Bakışlarını yanında oturmakta olan Rüzgar'a çevirdi. Tahtaya birşeyler çizip, çizdiklerini yorumlayan öğretmeni dikkatle dinlemekteydi. Yüzü heykeltraşın elinden çıkmış gibiydi. Gözleri içine işleyen birer safiri andırıyordu. Dudakları...hayır Neşe sakın onlara bakma!

Rüzgar'ın yüzünde beliren sırıtışla anında önünü döndü. Acaba kendisini izlediğini mi farketmişti? Hayır canım nasıl farkedecekti ki? Kaçamak bir bakışla kendisine bakmadığını gördüğünde yeniden ona çevirdi gözlerini. Böyle bir erkek istediği her kızla beraber olabilecekken kendisi gibi sıradan bir kızı neden seçerdi ki? Onu okulda ilk gördüğünde günün birinde bu çocuk seni sevecek deselerdi bir yerleriyle gülerdi onlara.

Aferin Neşe şimdi de aşağılık kompleksine mi girdin?

Rüzgar başını hafif öne eğerek Neşe'ye fısıldadı.

"Bana öyle bakmaya devam edersen sevgilim korkarım seni buradan alıp kaçıracağım ve..."

Başını iki yana sallayıp yeniden öğretmene döndü. Neşe de o andan sonra bir daha bakmaya cesaret edemedi. Her nedense o 've' sözcüğünün devamını duymak isteyeceğinden pek emin değildi.

Ders stres altında sona erdiğinde Neşe lavaboya gitmek üzere ayaklandı. Rüzgar da Gökmen'le birlikte bahçeye çıkacağını belirtip yanından ayrıldı.

Kızlar tuvaleti boştu. Hemen aynalardan birinin önüne geçip elini yüzünü yıkadı. Başını kaldırdığında Figen ve Gamze'nin arkasında dikilmekte olduğunu gördü. Yine sorun çıksın istemiyordu. O yüzden onların yanından geçip gitmek için bir hamle yaptı. Figen anında koluna yapışıp onu lavaboya doğru geri savururken, beli lavabonun kenarına çarpmıştı.

"Seni küçük sürüngen. Geçen sefer ki söylediklerimi anlayamamışsın galiba."

Neşe sinirli bakışlarını kaldırıp Figen'in yüzüne baktı.

"Sen dedin diye Rüzgar'ı terk etmeyeceğim. Ve sakın bana bir daha dokunmaya kalkma!"

Figen Gamze'ye bakıp kahkaha atarken tekrardan kin dolu bakışlarını Neşe'ye yöneltti.

"Rüzgar senin gibi bir salak için fazla iyi. Söylesene ona ne verebilirsin? Senin gibi bir rahibeden eninde sonunda sıkılacaktır. Bence bu er ya da geç olmadan ondan ayrılsan iyi edersin. Yoksa senin için daha üzücü olur."

"Sakın benim iyiliğimi düşündüğünü söyleme çünkü buna asla inanmam. Ayrıca ben bir rahibe değilim."

"Değil misin? Eminim elini bile doğru düzgün tutmuyorsundur. Ah zavallı Rüzgar senin gibi biriyle olduğu için ne kadar da şanssız bir erkek."

"Kapat çeneni!"

"Hadi ya? Bende sen kapatırsın diye umuyordum. Tabi gücün yeterse."

Figen Neşe'ye bir adım daha yaklaşıp işaret parmağını göğsünün üzerine koydu. Ve uyarırcasına konuştu.