Ders başlamadan Rüzgar Naz'dan yerini değiştirmesini istese de Naz ayak direyip kabul etmemişti. Rüzgar da el mahkum Gürkan'ı ikna etmek durumunda kalmıştı. Onu ikna etmek tahmin ettiğinden daha kolay olmuştu çünkü güzel bir kızın yanına oturmak Gürkan gibiler için bulunmaz bir velinimetti.
"Tabi tabi bir sakıncası yok."
"Sınıftaki bütün oğlanlar kıskançlığından kuduracaklar. Ulan oğlum çok şanslısın be Gürkan."
Gürkan keyifli gülümsemesiyle yerinden kalkıp Neşe'yle yer değiştirdi. Naz bu duruma daha çok bozulurken kendisini tutmakta zorlanıyordu. Ergen kılıklı yılışık şey pişmiş kelle gibi sırıtmaya devam ederse, dişlerini söküp seve seve eline verecekti.
Neşe mutlulukla Rüzgar'ın yanındaki yerine yerleşti. Naz madem Rüzgar'ın Neşe'ye olan ilgisinden haberdardı, o halde Rüzgar da birlikteliğini artık saklamaya çalışmadan yaşayabilirdi. Ama tabi endişelenmeden de edemiyordu. Naz'ın neler yapabileceğini biliyordu.
Ya da bildiğini zannediyordu....
Takıntılı bir aşık rahatça gözünü karartabilirdi. Ve Naz kesinlikle onu saplantı haline getirmişti. Başlarına gelecek felaketten habersiz iki sevgili birbirine gülümserken, Naz planlarını çoktan uygulamaya koymuştu bile.
Derslerin son bitiş zili çalmış, okul yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı. Rüzgar Neşe'yi minibüse bindirmek istemese de nihayetin de kendini onunla birlikte durakta minibüs beklerken bulmuştu.
"Senin karşı taraftan binmen gerek miyor muydu Rüzgar?"
"Evet ama bugün uğramak istediğim bir yer var. Gideceğim yön de tam olarakta burası."
"Tamam. Peki nereye gidiyorsun?"
"Amcamla buluşacağım."
Minibüs geldiğinde ikisi birlikte bindiler. Neşe mahallelerinin orada inince hemen az ileride de Rüzgar indi. Çıkabilecek herhangi bir soruna karşı önlem olarak, Neşe'ye farkettirmeden etrafı incelemek istiyordu. Onun eve girmesini bekledikten sonra çevreye bakındı. Ama ne mahallede ne de evin iç ve dışında bir tehlikeye rast gelmemişti. Telefondan Gökmen'i aradı.
"Gökmen adamları ayarladın mı?"
"Evet bro babam o işi halletti. Sana resimlerini yolluyorum birazdan orada olurlar."
"Eyvallah kardeşim."
Yaklaşık on dakikanın ardından siyah bir araçla beklediği adamlar gelmişti. Onlara gerekli bilgiyi verdikten sonra doğruca Naz'ın yanına gitmek için yola koyuldu. Derdi her neyse öğrenecekti.
Villanın geniş bahçesinden içeriye girerken korumalar onu tanıdığı için geçmesine izin vermişlerdi. Ardından evin kapısı açıldı ve hizmetli yukarıya Naz'ın odasına kadar kendisine eşlik etti.
"Buyrun Rüzgar Bey. Naz Hanım içeride bekliyor."
"Teşekkürler."
Hizmetli eğilip selam verdi ve aşağıya inmeye başladı. Rüzgar odanın kapısı çaldığında Naz'ın sesi yanıt vermekte gecikmemişti. Rüzgar odaya girdiğinde Naz da banyosundan çıkıyordu. Uzun biçimli bacaklarıni gözler önüne seren beline bağladığı kısa havlusuyla öylece karşısında dikildi. Rüzgar bakışlarını başka yöne çevirdi. Açıkçası onun bu görünüşünden hiç etkilenmemişti. Oysa Neşe'nin örgü yaptığı saçını tek tarafına aldığında, açıkta kalan o narin boynunu öpmemek için kendisini zor tutan biri olarak bu ilginç bir durumdu. Demek bu zafiyeti sadece Neşe içindi. İçinden mutluluğu yüzüne yansırken Naz durumu yanlış anlamış olacak ki ona doğru bir kaç adım attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.