Multimedia da Gökmen var millet. İyi okumalar dilerim 😊
Dolunay Alev'in yanından ayrıldıktan sonra asansörle inerek otoparka doğru yol aldı. Hira'yla arabanın yanında buluşmak üzere sözleşmişlerdi. Dolunay ilk gelen olsa da Hira da hemen ardından geldi ve araca binip malikaneye doğru yola çıktılar.
Hira'nın arabada oldukça suskun oluşu Dolunay'ın gözünden kaçmamıştı. Bir sorun vardı ama o anlatana kadar beklemesi gerektiğini biliyordu. Aksi halde Hira kesinlikle kendi istemezse konuşmazdı.
Sukunet içerisinde eve vardılar. Aralarındaki sessizliğe tezat olan tek şey, lastiklerin ezilen çakıllarda meydana getirdiği seslerdi. Hira arabayı park alanında bırakıp Dolunay'la birlikte içeriye girdi.
"Canım ben biraz odamda olacağım. Sonra görüşürüz."
"Tamam. Sen iyisin değil mi?"
"Evet. Neden sordun ki?"
"Hiç. İyiysen sorun yok."
Hira başını onaylar şekilde sallayıp odasına çıktı. Dolunay da mutfağa gidecekken vazgeçip bir duş almak istediğine karar verdi ve merdivenlere yöneldi.
•◇◇••◇◇••◇◇•
"Kanka aşağıda bekliyorum ben acele et."
"Tamam. Birazdan gelirim."
Rüzgar üzerini değiştirmek üzere odasına geçti. Beyaz tişörtünü üzerinden sıyırıp yere fırlattı. Dolabına yönelip gözlerinin rengine uygun mavi olan tişörtü giyip Gökmen'in yanına gitti.
"Nerede olduğunu öğrenebildin mi?"
Gökmen elindeki kupadan bir yudum kahve içti.
"Merak etme öğrendim. Sizin kafenin yanında ergenlerin takıldığı bir kafe var. Kızıl kafayla birlikte haftasonları orada çalışıyorlarmış."
"Güzel. O halde bugün ki istikamet belli. Biraz eğlenmeye ne dersin bro?"
"Kesinlikle sana katılıyorum kardeşim."
Dakikalar sonra iki kafadar soluğu kafede almışlardı. Araçlardan inip kafeden içeriye girdiler. Mekanda tam da Gökmen'in söylediği gibi ergen tipler vardı. Bir tarafta ellerinde nargileleri yayılıp oturmuş ve amaçları kız kesmek olan erkek tayfası diğer tarafta dedikodu had safhada olan kız grupları...kikirdeşen bir kaç kız, çay keyfi yapan bir kaç oğlan.
"Hoşgeldiniz ne alırdınız?"
Etek giymeyi unutmuş bir garson kız siparişlerini almaya gelmişti.
"İki sütsüz kahve."
"İki sütsüz kahve. Başka bir isteğiniz var mıydı?"
"Hayır teşekkürler."
Kız gülerek yanlarından ayrılırken Rüzgar Gökmen'e doğru eğildi.
"Nerede bu kız? Doğru istihbarat aldığına emin misin?"
"Evet abi sınıflarından bir kaç kişiden doğrulattırdım. Burada olması gerekiyordu."
Rüzgar sıkıntıyla arkasına geri yaslandı. Bütün tadı kaçmış gibiydi. Ne güzel eğleneceklerdi halbuki.
Garson kız dakikalar içerisinde iki kahveyle geri geldi.
"Buyrun. Başka bir arzunuz olursa yine beni çağırabilirsiniz."
"Yok sağol."
Rüzgar tam kız gidecekken bileğinden yakaladı. Kız şaşırarak ona döndü ama hareketinden yanlış manalar çıkartmış olsa gerek hemen Rüzgar'a doğru yanaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA"
VampireSerinin ikinci kitabıdır. Macera kaldığı yerden devam ediyor... Yayınlamakta olduğum bu hikaye az da olsa yetişkin ve şiddet öğeleri barındırdığından +16 yaş kitlesi için daha uygundur.