SİYAH GÜL

4.1K 301 30
                                    

Zehir arabasıyla amaçsızca dolaşıyordu şehirde. Canı fena halde sıkılıyordu ve ne yazık ki kendisine keyif verebilecek hiçbirşey yoktu. İçki içmemişti iki gündür. Sarhoş etmiyorken keyif vermezdi. Bir süredir kadınlardan da uzak kalmıştı. Etrafında sürekli kendisini hevesle yatağına atacak kadınlar vardı varolmasına ama istediği dişi aralarında değildi.

Direksiyonu sağa kırıp Rüzgar'ın okulunun güzergahına sürdü arabasını. Aralarında hiç bir akrabalık bağı olmasa da kendi öz yeğeni gibi seviyordu bu çocuğu. Eh madem yakınlarından geçiyordu bir uğramanında sakıncası olmaz diye düşündü. Okul görüş alanına girdiğinde yavaşladı ve park alanına doğru sürdü. Aracından çıktıği esnada bir his kapladı içini. Ve refleks olarak başını çevirdiğinde okulun dışında belirli bir mesafeden bahçeyi izleyen vampiri farketti. Onun bakışlarının güzergahını takip edince baktığı yerde tam olarak Rüzgar ve şirin takıntısı turuncu saçlı kızın olduğunu gördü.

"Yerinde olsam o gözlerini ben oymadan hemen olduğum yerden uzaklaşırdım."

Az evvel Rüzgar'ların olduğu tarafa bakan vampir tehlikeyi tınıyı yakalamış olacaktı ki ani hareketle Zehir'in olduğu tarafa döndü ve onu görür görmez kayboldu.

Şimdilik gitmesine izin vermişti. İstese hemen yakalardı onu ama bugün hiç uğraşası yoktu.

Güneş gözlüklerini çıkartıp arabaya bıraktıktan sonra aracını kilitleyip Rüzgar'ların yanına doğru ilerlemeye başladı. Onu gören her bir genç kız bakışını alamıyordu üzerinden.

Malesef benim için fazla ufaksınız kızlar. Yine de ilginiz için sevgiler.

Rüzgar Zehir'in geldiğini görünce hemen elini kaldırıp onu selamladı.

"Amca!"

Zehir çekici gülümsemesiyle gülümserken etraftaki kızlar daha bir mest oluyorlardı. Bahçe az evvelkine oranla daha da kalabalıklaşmıştı şimdi.

"En sevdiğim yeğenim!"

"Teyzem endişeden kudurdu haberin olsun. Telefonuna cevap vermezsen bence seni ilk gördüğü yerde canına okuyacak amca."

"Kızlar işte. Her zaman gereksiz yere endişeleniyorlar. Bu genç bayan nikahtaki güzellik değil mi?"

Neşe hayran gözlerle Zehir'e bakarken dilini yutmuştu sanki. Rüzgar araya girme gereği hissetti.

"Evet amca. Kız arkadaşım Neşe."

Rüzgar Neşe'deki tepkisizliğe bakınca, onun amcasına bakarken ki gözlerindeki hayranlığı farketmişti. Amcasını tabiki de kıskanmıyordu. Yani kısmen. Azıcık yani...

"Ee amca sen neden gelmiştin?"

"Yakınlardan geçiyordum seni göreyim dedim."

"İyi etmişsin. Eve ne zaman geleceksin peki?"

"Muhtemelen bu gece geleceğim. Arayı fazla açmamak lazım. Malum cazgır teyzen onu biraz daha görmemezlik edersem başımın etini yer."

"Bak orası kesin."

Zehir hala kendisine bakmakta olan Neşe'ye gülümseyince Neşe hemen kızarıp odağıni değiştirdi. Rüzgar istemeden zihin seslerinin akışını işitti.

"Bu adam insan mı? Rüzgar'ın amcasını yakışıklı buluyorum diye ayıp mı ediyorum acaba? Of benim hemen bu ortamdan uzaklaşmam lazım."

Onu utancından kurtarmak adına Rüzgar lafa girdi. Amcası çekici bir vampirdi. Onu yakışıklı bulmasını garipseyemezdi. Kadınlar üzerindeki etkisi tartışılmazdı Zehir'in. Gerçi yinede...

Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin