SÜRGÜN

3.9K 299 45
                                    

"ALEV!!!!"

Odada ki herkes yaşanan olayın şokunu yaşarken Yasir panikle Alev'in yanına atıldı. Dudağından akan kanın kokusu o kadar cezbediciydi ki bunu düşünmüş olmasına bile lanet etti. Kucağına almak üzereyken Havin abisinin kolundan tutup onu durdurdu.

"Yapma abi! Yanlış bir hareketin daha kötü sonuçlara sebebiyet verebilir."

Havin cebinden telefonunu çıkartıp acil servisi aradı.

"Alo bize çok acil ambulans gerekiyor. Adres....adres şey..."

Yasir telefonu Havin'in elinden alıp telefondaki görevliye adresi verdi.

Zehir duvarın dibine çökmüş bir vaziyette başı öne eğik yaptığını düşünüp vicdan azabı çekiyordu. Yasir hırsla yakasına yapışıp Zehir'e tehditler savurmaya başladığında bile tepkisizdi. Çünkü istemeden de olsa suçsuz günahsız bir insana zarar vermişti.

"Abi yeter! Bunun esas suçlusu benim! Size durmanızı söylememe rağmen durmadınız. Bende çare olarak belki seni durdurur diye Alev'i çağırdım. Tehlikeli olabileceği ihtimalini gözardı etmiştim. Çünkü ikinizinde incinmesini istemedim! Ama şimdi... şimdi Alev incindi. Hemde ne yüzünden!! Sizin saçma çocukça tartışmalarınız ve benim düşüncesizliğim yüzünden. Şimdi sadece Zehir'i suçlayabilir misin bir düşün bakalım!"

Yasir ellerini Zehir'in yakasından yavaşça indirdi ve olduğu yere çöktü. Öfke ve hüznü aynı anda yaşıyordu. Ailesinden ayrılmak zorunda olduğu o dönemden sonra bir daha hiç o kadar üzüleceğini düşünmemişti. Alev'i bu derece sevdiğini farketmemişti.

Dakikalar sonra sağlık ekipleri kapıdaydı. Hemen yukarı çıkıp müdahalede bulundular. Durumu ciddi olduğu için yavaşça sedyeye yerleştirip apar topar hastanenin yolunu tuttular.

Doktor ilk kontrolünü yaptıktan sonra acil olarak ameliyata alınmasına karar vermişti.

Zehir, Alev ve Havin endişeli bir şekilde ameliyat kapısında beklemeye başladılar. Yasir Havin'in söylediklerinden sonra bir daha Zehir'le tartışmaya girmemişti. Hala ona çok kızgın olsa da kardeşi haklıydı. Onu koruması gereken tek kişi Yasir'di. Ama o bunu bile becerememişti.

Saatler sonra doktor ameliyathaneden çıktı. Meraklı ve endişeli üç çift göz ilgiyle kendisine bakıyorlardı.

"Durumu ne doktor bey? Alev...o iyi mi?"

Doktor sıkıntılı bir nefes verdi.

"Ameliyat oldukça zor geçti. Üç kaburgası kırılmış ve de kırılan kemikler de akciğerlerine zarar vermiş. İç kanamayı durdurduk ama hala durumu hayati önemini taşıyor. Şimdilik yirmi dört saat gözlem altında tutacağız."

"Peki onu görebilmem mümkün mü? Lütfen doktor bey. Bir kaç dakikalığına da olsa onu mutlaka görmeliyim."

"Sadece beş dakika."

"Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim."

Yasir hazırlanıp Alev'in kaldığı odaya girdi. Sevdiği kadın hareketsiz biçimde yatakta uzanıyordu. Birçok yerine kablolar bağlanmıştı. Onun aldığı nefesi ve kalbinin ritmik hareketlerini duymak biraz da olsa rahatlamasını sağlamıştı. Solgun yüzüne biraz daha yaklaştı. Yorgun ama hala güzel görünüyordu.

"Kendimi affettirmeye çalışmayacağım. Çünkü yaşadıklarını unutmanı sağlayamam biliyorum. Sen bu yataktan sağ sağlim kalktığında ben artık yanında olmayacağım. Senin başına gelenler birşeyi çok iyi görmemi sağladı. Benim yanımda asla güvende olmayacaksın. Şuan yaşadığım suçluluk duygusu bir yana eğer gerçekten benim yüzümden sana bir daha birşey olursa bunu kaldıramam. Seni bir daha böyle görmeye dayanamam. Ve de en kötüsü.... İyileş sevgilim. İyileş ve beni tamamen unut."

Karanlığın Prensleri 2 "MUAMMA" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin